MEDYAGÜNDEM- Posta Gazetesi’nin kimi zaman “Yılmaz Özdil taklidi” yapan, “çakma Yılmaz Özdil” olup, ulusalcı tribünlere oynayan, kimi zaman “yandaş” gibi davranan ama sonuç itibariyle hep bir “dengesiz” izlenimi yaratan yazarı Candaş Tolga Işık, “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” dedirten hareketler yapmaya devam ediyor.
Dün Posta’daki köşesinde “Türk Kışı” başlıklı yazısında, Türkiye’nin istikrarını hedef alan bir “yapı”dan söz etti.
“Türkiye’yi bataklığa çekmeye çalışıyorlar”, “Türkiye’nin Ortadoğu’da sesi daha fazla çıkmasın istiyorlar…”, “Bu iş PKK’nın işi değil, işin içinde dış mihraklar var…”, “Asıl hedeflerinde Ahmet Davutoğlu, Hakan Fidan ve Beşir Atalay var…” gibi cümleleri sıralayan Posta yazarı yazısını şöyle bitiriyordu:
“Bu cümlelerin hepsinde geçen ‘gizli özne’ kimse ondan bahsediyorum… Hiç şüpheniz olmasın: Araplara baharı kim getirdiyse yaz günü Türkiye’ye kışı yaşatan da onlar!”
Gelin görün ki “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” dedirten durum da şöyle ortaya çıktı:
Şimdi medya dünyasında herkesin çok iyi bildiği ama resmiyete dökülmemiş bir bilgi verelim. Bir haber sitesi kuruldu son dönemde. Arkasındaki ismin Candaş Tolga Işık olduğu biliniyor. İşte o sitede yazı yazan 2 yazar tam da Candaş Tolga Işık’ın sözünü ettiği “yapı”ya hizmet ediyorlar. Hedeflerinde Başbakan Erdoğan başta olmak üzere, Davutoğlu, Hakan Fidan ve Beşir Atalay var.
O yazarlara ilişkin ipucu isteyenlere ise “top sakal” desek herhalde tarif etmiş oluruz.
Posta yazarı iyi yazıyor, hoş yazıyor, “gizli özne”den bahsediyor da peki bizzat yanıbaşına soktuğu “gizli özneleri” görmediğimizi mi sanıyor?
Özetle Candaş Tolga Işık kimi kandırıyor, bu “perhiz” ayakları fena kokuyor?
Merak edenler için Posta yazarının dünkü yazısı şöyle:
———————————————————————————————————————————————–
Türk kışı
Neredeyse her gün gelen şehit haberleri ile yazımızı kışa çeviren kim?
Ne oldu da PKK terörü böyle bir anda hortladı?
Arkasında kim ya da kimler var?
*
Nobel ödüllü bir ekonomist Amerika’nın saygın gazetelerinden birinde vaktiyle
şöyle yazmıştı: “Arap Baharı küresel güçlerin pazardaki benzeş tüketicileri artırma projesidir.”
Arap Baharı’ndan önce o coğrafyada biriken ve tamamı diktatörlerin kontrolünde olan
petro-dolarların miktarı yaklaşık 6 trilyon dolardı…
Arap Baharı’ ndan önce Arap Yarımadası ve Ortadoğu’da kredi kartı kullanmayan
300 milyon insan vardı…
*
Bahar bitti, şimdi parsayı toplama zamanı!
*
Geçenlerde Kongre, Amerika’nın son 1 yılda bölge ülkelerine yaptığı
silah satışını 3 kat artırdığını duyurdu.
Fakat ağızları sulandıran ‘pasta’ sadece silah satışından ibaret değil…
İşte zurnanın zırt dediği yer de tam olarak burası!
*
Farkında mısınız, son dönemde Türkiye’ye Arap turist yağıyordu: İstanbul’da,
Ankara’da, İzmir’de, Antalya’da…
Turizm Bakanlığı verilerine göre Türkiye dünyada en çok
Müslüman turist gelen ikinci ülke olmuş…
Türk işadamları bölgedeki en büyük ihalelere giriyorlar…
Ortadoğu’da hangi eve girsen televizyonda bir Türk dizisi ile karşılaşıyorsun…
Kendi ülkesinin başbakanının adını bilmeyen Mısırlı çiftçi Tayyip Erdoğan’ın
adını biliyor…
Libyalı muhalifler Türkiye’de tedavi oluyor…
Tunuslu zenginler Bodrum’da yazlık alıyor…
*
Velhasıl Arap Baharı’nın etkisiyle piyasaya çıkan o ‘benzeş tüketiciler’den
en çok Türkiye faydalanmaya başlamıştı.
*
Sanırım bu durum birilerini fena halde rahatsız etti!
Kimi mi?
Hani diyorlar ya…
“Türkiye’yi bataklığa çekmeye çalışıyorlar.”
“Terörün hortlaması birilerinin hükümeti devirmek için kurduğu bir tezgah…”
“Asıl hedeflerinde Ahmet Davutoğlu, Hakan Fidan ve Beşir Atalay var…”
“Türkiye’nin Ortadoğu’da sesi daha fazla çıkmasın istiyorlar…”
“Bu iş PKK’nın işi değil, işin içinde dış mihraklar var…”
*
Bu cümlelerin hepsinde geçen ‘gizli özne’ kimse ondan bahsediyorum…
Hiç şüpheniz olmasın:
Araplara baharı kim getirdiyse yaz günü Türkiye’ye kışı yaşatan da onlar!
———————————————————————————————————————————————————–
medyagundem.com
