Anasayfa / GENEL / ‘Sermaye defol’cular nasıl ‘Çare Koç’cu oldular?
hilal-komplo

‘Sermaye defol’cular nasıl ‘Çare Koç’cu oldular?

MEDYAGÜNDEM- Gezi Parkı provokasyonu süresince özellikle medyadaki çelişkileri, tutarsızlıkları, operasyonları, yalanları ve maskelerin düşüşünü görmek istiyorsanız bugün Yeni Şafak’ta Hilal Kaplan’ın yazısı bunun için birebir…

“Atanamayan devrimcinin orantısız hıncı” başlıklı yazısında deyim yerindeyse “alayına” mesaj gönderdi Kaplan.

Mesela Taraf’taki çakalalara şu mesaj:

“İşin en komik yanı ise, iki yazı işleri müdürünün kovulduğu, geri kalan yazarların istifaya mecbur bırakıldığı bir gazeteye gelip, arkadaş ve meslektaşlarının bırakmak zorunda kaldığı köşeye kurulup ‘Mazlumun yanındayım’ ayağına yatmaları; yetmedi, bir de üstüne medya etiği dersi vermeleri! Bana yüzsüzlüğün resmini çizebilir misin Abidin?”

Mesela medyada vandalizmi asla görmeyenlere:

“Yakılan parti binaları, özel arabalar ve polis otoları, tahrip edilen dükkân vitrinleri, otobüs durakları, boğazı kesilen Ak Parti eski ilçe başkanı ve taciz edilen yüzlerce başörtülü kadın varken, bu şehir gerillalıklarının üstünü sadece çiçek çocuklarla boyamalarına izin vermediğimiz için olabilir mi? Peki, ‘Bana eylemci çocuklar taş attı, molotof attı, kaldırım taşı attı, yakıp yıktı dedirtemezsiniz’ tavrı ile kimi nereye kadar ikna edeceksiniz?”

Şimdi de tezgahı deşifre eden satırlar:

“Ayrıca ‘Sermaye defol!’ diye başlayan eylem ‘Çare Ali Koç’ yazılmalarıyla sona erdiyse,

‘Kahrolsun Amerikan emperyalizmi!’cilerin elleri, Türkiye-Suriye kıyaslaması yapan CNN International’ı alkışlamaktan nasır tuttuysa,

Halkına SCUD füzeleriyle, tankla topla tüfekle saldıran ve yönetimi babasından devralan Esed’e katil diktatör diyemeyenler, bir insan daha ölmesin diye hayatının riskini sırtlayan, halkın oylarıyla seçilmiş Erdoğan’ı katil diktatör ilan etmeye kalktıysa,

Sandıkta hüsran yaşayan partisinin ne kadar hayali varsa, Ak Parti gerçekleştiriyorken, üzerindeki binlerce dolarlık kıyafetleriyle ‘çapulcu’ ayağına yatan iş adamları varsa,

Gezi Parkı’na yönelik esas ağaç katliamlarını yapan oteller, çevrecilerin lojistik merkezi haline geldiyse,

‘Galiba burada bir terslik var’ bile mi diyemeyeceğiz?”

Bir de “komplo var” diyene saldıran “komploörterlere”:

“Ancak çok ilginçtir, 500.000 kişinin doldurduğu Taksim Meydanı 1977’de birbirine girdiğinde işin içinde sadece derin devleti değil, CIA’i arayanlar ve hatta ‘bulanlar’, mevzu ülke çapında milyonların yürüdüğü bir eylem olunca hiçbir yabancı istihbarat örgütünün yanlarından dahi geçmediğine ikna etmeye çabalıyor. Tutarlılığın da resmini çiz sen, Abidin.”

KAPLAN’IN YAZISI İÇİN TIKLAYIN

MEDYAGUNDEM

alman

İstanbul’da provokatör Alman ajanı alarmı

Taksim’de bir Alman vatandaşı tuttuğu otel odasına düzenek kurarak, otelin penceresinden caddeye doğru siyasi içerikli …

gezi

Almanlardan Gezi Parkı’nın ortasında provokasyon bildirisi

Almanya merkezli “Zentrum für Politische Schönheit” isimli kuruluş Gezi Parkı’nda Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhine …

evet

Gizli hayırcılar deşifre oldu

Sabah gazetesinde Hilal Kaplan’ın “Referandum dersleri” başlıklı yazısı şöyle… Gerçekten topu birden geldi. Hakikaten Cumhurbaşkanı …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir