Anasayfa / ANALİZ / Risale-i Nur’u niye tahrif ettiniz?
risale-tahrif

Risale-i Nur’u niye tahrif ettiniz?

MEDYAGUNDEM.COM- Cemaatin Başbakan Erdoğan ve Ak Parti’ye karşı savaşa girip, her türlü kara propaganda, 28 Şubat taktikleri ve psikolojik operasyon hamleleri ile yürüttükleri “fitne”, özellikle İslami kesimde cemaate karşı büyük tepkilere neden oluyor.

Bugünlerde Gülen cemaatiyle ilgili önemli bir rahatsızlık da gündeme geldi. Gülen cemaatinin başlattığı Bediüzzaman Said-i Nursi hazretlerinin Risale-i Nur külliyatını sadeleştirme projesinde ortaya çıkartılan “tahrifat” Nur cemaatlerini ayağa kaldırmış, Bediüzzaman Said Nursi’nin talebeleri konuyla ilgili geçen yıl Fethullah Gülen’e de bir mektup göndermişti. Mektupta sadeleştirilme çalışmalarının durdurulması istenmişti.

Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin vâris, nâşir ve talebesi olan altı kişinin imzasıyla yapılan açıklama ve Fethullah Gülen’e hitaben yazılan mektup bir kez daha önem kazandı.

İşte o mektup:

risale-mektup

Muhterem Fethullah Hoca Efendi,

Evvelâ; selam ile sıhhat ve afiyetinizi Cenab-ı Hak’tan niyaz ederiz.

Saniyen; Ufuk Yayınları namı altında Bediüzzaman Hazretlerinin Lem’alar Risalesi kelimeleri değiştirilerek güya sadeleştirme nâmı altında tahrib edilerek basılmıştır.

Bediüzzaman Hazretlerinin vâris, talebe ve naşirlerinden 6 kişinin imzası ile Lem’aların bu şekilde asliyeti bozularak neşredilmesinin karşısındayız. Kat’iyyen tasvib etmiyoruz. Risale-i Nurları tahriftir ve tahriptir diye beyanat verdiğimiz halde, bu beyanatımızı görüp okudukları halde, mezkûr yayınevi bu ikazımıza hiçbir değer vermeden neşriyatlarına devam etmekte ve reklamlarını her tarafta ilan etmektedirler. Onların bu tavrı Bediüzzaman Hazretlerinin vâris ve talebelerini ciddi bir surette rahatsız etmiştir. Kendi kitapları olmadığı, vâris ve naşirlerinden izin alınmadığı, ve şer’an da caiz olmadığı halde sırf kanunî boşluktan istifade ederek bu neşriyata madde ve nam için İslâmî hak ve hukuku çiğneyerek pervasızca devam etmeleri hayret ve ibretle takip edilmektedir.

Muhterem Hoca Efendi, Lem’aları tahrip ederek basan bu Ufuk Yayınlarının sizin camiaya dahil olduklarını duymaktayız. Sizin bu tahribattan haberdar olup olmadığınızı bilmiyoruz. Eğer haberdar değilseniz lütfen size haber veriyoruz. Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin vâris, naşir ve talebeleri bu neşriyattan ciddi surette rahatsızdırlar. Derhal bunları durdurmanızı ve o şekil neşriyata son vermelerini rica ediyoruz. Bu hususta bizim bu mektubumuza da cevap vermenizi hemen rica ediyoruz.

Mustafa Sungur, Abdullah Yeğin, Hüsnü Bayram, Ahmed Aytimur, Salih Özcan, M. Said Özdemir

MEDYAGUNDEM

kazim7

Durdurun şu FETÖ’cü Kazım’ın yalan manşetlerini!

FETÖ’nün medyadaki son temsilcisi Yeni Asya Gazetesi bugün bir iftiraya daha imza attı. İzmir’deki bir …

soner-enis

FETÖ’nün Hürriyet ve CHP imamı!

Soner Yalçın Sözcü gazetesinde “Cemaat’in CHP imamı” başlıklı yazısıyla CHP milletvekili Enis Berberoğlu’nun FETÖ bağlantısını …

ilker4

Askeri darbe iyi bir şey öyle mi İlker Bey?

CNN TÜRK’te Tarafsız Bölge programında Ahmet Hakan’ın programına konuk olan 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, …

4 Yorumlar

  1. Mustafa Sungur Hoca , Fethullah beyin yaptigi bu sadelestirmeye calisma islemi icin: bu yapilan Risalei Nurlara tecavuzdur bile demisti. Ama cemaatten tik yok nedense.

  2. saidi kürdinin sağlığında kendi adına yazılan eserleri ne yapacaklar acaba?
    zavallı cumhuriyet savcısına baş vurup ben yaşlı bir adamım hakkımı koruyamıyorum piyasada benim adıma yazlmış bir sürü eser dolaşıyor benim hukukumu siz koruyun dediği bilinen bir durum. ama ne savcı korudu nede nurcular. savcıyı anlıyorumda bu nurcular neden böyle uydurma eserler yazarak piyasaya sürdüler. yoksa amaç saidin de tasvip etmediği bir din anlayışını yerleştirmekmiydi topluma

  3. murat kardeşim bu hezeyanları kimden duydun…..dikkat et duydun diyorum kim dedi hocanmı…….risaleleri okuyabilip anlayabilecek sonra müsbet yada menfi görüş ifade edebilecek bi liyakate sahipmisin….yoksa cahil insanlar gibi zahire göremi bu hükme vardın….sana tavsiyem biraz oku okuduktan sonra kendi görüşünü söyle..onun bunun ağzına bakma……

  4. Aralarından Mustafa Sungur abiyi sözcü seçip Amerikada Hocaefendiyi ziyaret edip mektubu elden iletmek istemişlerdi. Camiadan gelen cevap mektubu İstanbulda falan kişiye bırakın o iletir olmuştu. Kim hangi amaçla yapıyor bilmiyorum ama Üstadın talebesini bile Hocaefendi ile görüştürmediler.

Abdullah için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir