Anasayfa / GENEL / Özgürel hangi ‘odaklara’ işaret etti?
avni-balyoz6

Özgürel hangi ‘odaklara’ işaret etti?

Yargı ne yapmak istiyor?

Balyoz Davası’na konu olaylar hayal ürünü mü?

Hayır, gerçek!..

Söz konusu plan için darbeye ‘eksik teşebbüs’ demekte, bu suça iştirak edenlerin cezalandırılmasını beklemekte bir gariplik var mı?

Yok!..

Öyleyse orgeneralden yüzbaşıya değişik rütbeden 365 sanığı yargılayan mahkemenin suçlanan kişilerden 36’sını beraat ettirip geriye kalanların tamamını kanunun belirlediği en yüksek hadden cezalandırmasında yadırganacak bir şey var mı?

Evet, var!..

Bir başka karar mümkün

Yargı şayet söz konusu plana aldığı emre uyarak dahil olmuş, darbe hazırlığından haberdar olduğu halde engellemek için müdahale ya da ihbar etmemiş; yargılama sürecinde de içinde yetiştiği Silahlı Kuvvetler camiasının asırlar ötesinden taşıyıp getirdiği kültürün gereği olarak üstlerini suçlama yoluna gitmemiş 300’e yakın kişiyi beraat ettirip kalan 65 kişiden 55’ine tutukluluk süresi göz önüne alınarak hükmün açıklandığı gün ya da kısa süre zarfında tahliye sonucunu doğuracak cezalar vermiş; kalan on sanığı da atfedilen suçun ağırlığıyla mütenasip cezalara çarptırsa denecek bir şey yoktu. (*)

Ama öyle olmadı…

Üç eski ordu komutanı 20 yıl, 78 üst rütbeli subay 18 yıl, 214 kişi 16 yıl, 28 kişi 13 yıl, bir kişi 6 yıl ceza aldı.

Bu sonuca ‘şeriatın kestiği parmak’ deyip geçebilir miyiz?

Bence hayır!..

Hayır, zira 8-10 kişinin alacağı mahkûmiyetin TSK tabanında yansımasıyla bu denli sert kararın yansıması aynı olmaz.

Kahin olmak gerekmez

Aynı olmaz da darbe yapmaya mı kalkarlar? Elbette hayır… Ama bu karar asker kişilerin yüreğini soğutur!..

Kişisel üzüntüleri bir yana, bu derece yaygın mahkûmiyetle sonuçlanan karara en fazla sevinenler söz konusu darbe planlamasının birinci derecede sorumluları olmak icap eder. Sınırlı sayıda kişinin suçlu görülüp cezalandırılmasının Silahlı Kuvvetler mensupları da dahil toplumun geniş kesimde haksız görülmeyeceğini, ancak ortaya çıkan kararın doğrudan ya da dolaylı olarak siyaset üzerinde baskı oluşturacağını bilmek için kâhin olmaya gerek yok.

Öte yandan bu kararlarla ‘perşembenin geleceği çarşambadan belli’ oldu.

Balyoz Davası kararlarını gördükten sonra benzer nitelikteki diğer davaların farklı sonuçlanacağını düşünmek pek mümkün değil. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’dan tutun, gazeteci Mustafa Balbay’a, eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’ya kadar uzatın listeyi. 256 sanıklı Ergenekon Davası 4 yıldır devam ediyor ve sona yaklaşıldı. Birleştirilen dosyaların sayısı unutuldu, devam eden soruşturmalara ilgi kayboldu!..

Balyoz Davası kararlarından doğan rahatsızlığın, söz konusu kararların işaretini verdiği diğer davaların sonucuna ilişkin tedirgin beklentinin siyasete yansımayacağını düşünür müsünüz? Ve siyasetin, özellikle Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bu tabloya bakarak el yakan konularda, örneğin Kürt meselesinin çözümü yönünde bırakın radikal bazı adımları atmasının, ortamı yumuşatmak amacıyla sınırlı sayıda KCK sanığının tahliyesini sağlayacak girişimde bulunacağını, bu yolda hukuki düzenleme için inisiyatif almasının kolay olduğunu düşünür müsünüz?

‘Zafer biraz da hasar ister’

Velhasıl zor bir dönemden geçiyoruz… Ancak olanlara bakıp paniğe, karamsarlığa kapılmaya gerek yok.

Dün Türkiye’nin önünde darbeci zihniyet, terörle el ele vermiş kaçakçı, cuntacı takımı, işadamı kılıklı hırsız sürüsü, siyaseti servet paylaştırma sanatı olarak gören politikacı engeldi; bugün ise onlardan farklı, siyasetle bilek güreşine kalkan odaklar var. Onların oyununu aşarak ilerlemekten başka çare yok. Tevfik Fikret “Zafer biraz da hasar ister” demiş.

NOT: Söz konusu sayılar yazıyı yazarken aklıma gelmiş değil. Bunları soruşturma sürecinden itibaren, yargılamayı dosya içerikleriyle birlikte ilk günden karar duruşmasına kadar izleyen bir hukukçunun değerlendirmesi olarak verdim.

AVNİ ÖZGÜREL/RADİKAL

MEDYAGUNDEM

baykald2

Baykal’a yine çark ettirdiler!

CHP milletvekili Deniz Baykal, başkanlık sisteminin tartışılması gerektiğini söylediğine dair haberler üzerine bir açıklama yaparak, …

dogan-damat

Yalçındağ hacklenmedi Berberoğlu servis etti

Yeni Birlik gazetesinin imtiyaz sahibi gazeteci yazar Avni Özgürel, Doğan Grubuyla ilgili çok çarpıcı bir …

baransu1

Ahmet Altan’ı kim koruyor?

Gazeteci Mehmet Baransu’nun, 28 Kasım 2013 tarihli Taraf gazetesinde yayınlanan, ‘Gülen’i bitirme kararı 2004’te MGK’da …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir