Anasayfa / GENEL / Medyanın kodlarını çözmek isteyen ilan ve reklamlarına baksın!
reha-muhtar4

Medyanın kodlarını çözmek isteyen ilan ve reklamlarına baksın!

MEDYAGUNDEM.COM- Reha Muhtar Vatan gazetesindeki köşesinde çarpıcı “medya deşifreleri”ne devam ediyor.

Bugün Muhtar, “Bir yayını anlamak istiyorsanız, reklam ve ilan sayfalarında dolaşmanız gerekiyor… Orada kimsenin görmeyeceği şifreleri görüyorsunuz…” diyerek medya ve reklam bağlantısının ardındaki şifreleri yazdı.

Muhtar’ın yazısı şöyle:

(…)

YAYINLARIN NEREDEN TETİKLENDİĞİNİ NASIL ANLARSINIZ?..

Hakkımda yazı yazdıkları zaman, önceleri “Allah Allah” derdim, “Benim bunu yazanlarla işim gücüm olmaz… Bunlar niye böyle yalan yanlış şeyler yazarlar?..”

Uzun zaman yazanlara cevap vermeyi, doğru bir gazetecilik tutumu olarak benimsedim…

***

Sonraları hayat kendisini deşifre etmeye başladı…

Medya tarafından itibarsızlaştırılan birçok kişi vardı… İtibarsızlaştırma yöntemleri, sonsuz ve sınırsız şekilde farklılık taşıyordu…

Fakat sonuç hep aynıydı;

“İtibarsızlaştırılmasına karar verilen kişi, karşı konulmaz bir psikolojik savaşın hedefi haline getiriliyor… Hakkında olur olmaz, hiçbir doğruluğu olmayan yüzlerce yayın yapılıyordu…”

Adamcağız ya da kadıncağızın sesi, “yaratılan gürültüden duyulmaz hale getiriliyordu…”

***

Bu linç kampanyalarının çok ilginç bir özelliği vardı…

Birbirinin tamamen zıttı gibi görünen, kişiler ve kalemler sizi aynı anda hedefe oturtuyorlardı…

Çok farklı medya organları aynı sesi çıkartıyorlardı… Bunun nasıl olduğunu bir türlü anlayamıyordunuz…

Aniden farklı çevrelerin hedefine oturtulan, siyasetçi, sanatçı, medya mensubu bir süre sonra kendi kendisine yabancılaşıyor ve kendinde bir sorun olduğunu düşünmeye başlıyordu…

Turgut Özal, Tansu Çiller ve bir dönem Bülent Ecevit hep bu ortak gelişen “medya infaz” sistemiyle infaz edilmişlerdi…

***

Farklı görüştekiler “ortak ses” çıkardıklarından, olayın muhatabı durumun şifresini bir türlü çözemiyordu…

Oysa bir yayının neden yapıldığının gerçek kodlarını öğrenmek istiyorsanız, o internet sitesinin ya da medya kuruluşunun reklam ve ilan sayfalarında gezinmeliydiniz…

Kim fazla reklam ve ilan veriyorsa, onun “itibarsızlaştırma yayınlarıyla” gizli bir irtibatı buluyor olabilirdi…

Medyada, para elden verilmiyordu… Para reklam ve ilan bütçesi adı altında aktarılıyordu…

Medyada kimin, kimlerin ilanını aldığına, ya da alamadığına bakmak gerekiyordu…

İlanlar boşuna dağıtılmıyordu…

Alınan ilanlar, yapılan yayınlarla direkt veya endirekt bağlantılı olabiliyordu…

SHOW’un haberlerini yaparken, İcra Kurulu’ndaki reklam yöneticisi;

– “Reklamveren bizim Haberler’e reklam vermek istemiyor… Ratingimiz kadar reklam alamamamızın sebebi bu…” derdi…

***

– “Ne biçim iş arkadaş bu?..” derdim…

– “Adam ürününü satmak istemiyor mu?.. Bu haberleri Türkiye’nin üçte ikisi izliyor… Adamın ürününün reklamının yayınlanacağı yer, televizyonun en fazla izleyiciyle buluştuğu yer olması gerekmez mi?.. Niye vermesin seyircinin en fazla olduğu yere reklamı bu adam?..”

Doğru düzgün cevap alamazdım…

Deliye dönerdim…

Şimdi “neden reklam verilmiyor gibi gözüktüğünü, neden bazılarının reklama boğulduğunu” anlıyorum…

Türkiye’nin sermaye yapısı Türkiye’yi sermayesi yoluyla yönetmeye çalışıyor…

Bir yayını anlamak istiyorsanız, reklam ve ilan sayfalarında dolaşmanız gerekiyor…

Orada kimsenin görmeyeceği şifreleri görüyorsunuz…

(…)

MUHTAR’IN YAZISI İÇİN TIKLAYIN

MEDYAGUNDEM

cetin-emec

27 yıllık muamma; Aydın Doğan Emeç cinayetinin neresinde?

7 Mart 1990’da öldürülen Hürriyet’in genel yayın yönetmeni Çetin Emeç suikasti hala aydınlanamadı. Emeç cinayetinin …

musul12

Bu medyayı evinize sokmayın!

Diriliş Postası gazetesinde Erem Şentürk’ün “Medyadan umudu kesin, kendiniz müdahale edin vatan elden gidiyor” başlıklı …

abdulkadir

İşte isim isim FETÖ’nün medyadaki teröristleri

FETÖ’nün darbe girişimi ile kayyum atanan Zaman gazetesinin eski çalışanlarına ve yöneticilerine yönelik yürütülen FETÖ/PDY …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir