Anasayfa / GENEL / MEDYAGÜNDEM’e de paralel kumpas!
aksam2

MEDYAGÜNDEM’e de paralel kumpas!

Paralel yapının, operasyondan aylar önce plan yaptığı öğrenildi…

Zaman, Taraf gibi gazetelerin yazar ve yöneticileri, bazı haber sitelerinin yöneticileri hakkında ‘Aleyhimizde yayın yapıyorlar’ diyerek kendilerine yakın bir savcıya suç duyurusunda bulundu.

Türkiye’yi sarsan 17 Aralık operasyonunun paralel yapı tarafından aylar öncesinden tüm detaylarıyla planlandığı ortaya çıktı. Aralarında Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Taraf yazarı Emre Uslu, Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş ve yazar Celil Sağır gibi isimlerin bulunduğu gazeteciler, 5 Temmuz 2013’te İstanbul Bilişim ve Siber Suçlar Bürosu Savcısı Ömer Solmaz’a suç duyurusunda bulundu.

MUHALİF MEDYA HEDEFTE

Gazeteciler, ‘medyagundem’, ‘haber10’ ve ‘medyasavar’ gibi sitelerin yöneticileri ve yazarlarının aleyhlerinde yayın yaptığını belirtti ve Tutkun Akbaş, Seyfettin Mut, Hikmet Gök, Mustafa Yüce ve Erdem Yavuz hakkında suç duyurusunda bulundu.

‘SONUM DİNK GİBİ OLACAKTI’ 

Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş savcıya verdiği dilekçesinde “İnternet medyasında ve twitter’da örgütlü olduğu izlenimi veren hedef gösterme, tahrik, aşağılama, düşmanlaştırma, yabancılaştırma ve nefret objesine dönüştürmeye yönelik kapsamlı saldırı yapılmaktadır. Bütün olayların gelişimi Hrant Dink’in öldürülmesiyle sonuçlanan malum süreci andırmaktadır. Bu nedenle yakınlarıma vasiyet bıraktım” dedi. Savcı, jet hızıyla “örgüt suçlaması”yla soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında hakkında suç duyurusunda bulunulan isimlerle ilgili savcı, mahkemeden telefon dinleme ve teknik takip talebinde bulundu. Ancak Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Kadir Uyanık talebi reddetti.

BAŞKA MAHKEMEDEN KARAR 

Savcı, bu kez dinleme için Anadolu Adliyesi Sulh Ceza’ya talepte bulundu. Mahkeme 8 Aralık 2014’te gazetecilerin telefonlarının dinlenmesi ve maillerinin 3 ay süreyle takip edilmesi kararı aldı. İddiaya göre savcı, İstanbul Emniyeti’nde dinlemeyi yapacak ekibi de kendisi belirledi. Gazetecilerin telefonları, örgüt kurdukları gerekçesiyle dinlendi, mailleri takibe alındı. Hükümete darbe girişimi olan 17 Aralık operasyonu patlak verince İstanbul Emniyeti’nde birçok birimde paralel yapı üyeleriyle ilgili tasfiye başladı.

BELGELER BUHARLAŞTI! 

Savcı Solmaz, 18 Aralık’ta talimat verip tüm dinlemelerin sonlandırılmasını, dosyanın da kendisine gönderilmesini istedi. Ancak Emniyet’te soruşturmayla ilgili hiçbir belge kalmadı.

DERİN PLAN DEŞiFRE OLDU 

Ortaya çıkan paralel soruşturma 17 Aralık soruşturmasının çok önceden planlandığını gözler önüne serdi. Tıpkı 7 bin kişinin dinlendiği “Selam Örgütü” gibi birçok savcının da gazeteci, siyasetçi ve işadamları hakkında yapılan şikayetler nedeniyle örgüt suçlaması kapsamına sokup dinleme kararları alındığı öğrenildi. Paralel yapının 17 Aralık’ta başarılı olması halinde düğmeye basılıp soruşturmaların bir bir zincirleme operasyona çevrileceği belirtildi. (AKŞAM)

MEDYAGUNDEM

ekremd2

Ekrem itini göz göre göre kaçırtmışlar!

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın firari Ekrem Dumanlı’nın da arasında bulunduğu 13 şüpheliyi takip etmesi için İstanbul …

teror

CHP bu alçak teröristlerle yürüyor!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözde adalet yürüyüşü adı altında planladıkları kirli tezgah gün geçtikçe …

kemal

KK FETÖ’nün kuryesi mi?

Siyasiler bayramı memleketlerinde geçiriyor. O siyasilerden biri de eski TBMM Meclisi Başkanı ve AK Parti …

1 Yorum yapıldı

  1. Uzun süredir rahatsızlığım nedeniyle Medya Gündem sayfalarında yorum yapamamanın rahatsızlığını bugün giderme fırsatını yakalamış olmanın sevinci, mutluluğu anlatılır gibi değil.

    Acziyet içerisine her düşüşlerinde uyguladıkları-uygulattıkları-uygulattırdıkları formülle, aralarında Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Taraf yazarı Emre Uslu, Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş ve yazar Celil Sağır gibi isimlerin bulunduğu gazeteciler, 5 Temmuz 2013’te İstanbul Bilişim ve Siber Suçlar Bürosu Savcısı Ömer Solmaz’a suç duyurusunda bulunmuşlar.

    Kalemlerinin körleştiği, acizliğin zirve yaptığı her daim yapılanı yapmak Suret-i Haktan görünen Suret-i Şeytan’ların asli vazifeleridir. Yok, başka bir şey yapamıyorlar, kalemleri bile artık yazmak istemiyor, kalemleri bile artık yüzlerine tükürüyor, yapılacak tek şey var; geçmişte yapılanlar gibi uyduruk iki tane tape, iki tane yazı, al sana ‘Örgütlü Suç’ ve ‘Örgüt’ tepe tepe-tape tape kullanın.

    Ulan Haysiyetsiz Haysiyet Cellâtları, Ulan Şerefsizler, bu ülkenin Başbakanından tutunda en güzide kurumlarına kadar, sizler “İnternet medyasında ve twitter’da örgütlü olduğu izlenimi veren hedef gösterme, tahrik, aşağılama, düşmanlaştırma, yabancılaştırma ve nefret objesine dönüştürmeye yönelik kapsamlı saldırıyı’’sizler her gün ama her gün yapmadınız mı- yapmıyor musunuz?

    Siber Suçlar Bürosu Savcısı Ömer Solmaz, jet hızıyla “örgüt suçlaması”yla soruşturma başlatmış, bu Savcıya örgüt suçlamasıyla soruşturma başlatma yetkin var mı diye sormak gerekir. Evet, Siber Suçlar Bürosu Savcısının örgütlü suçlara bakma gibi bir yetkisinin olduğunu tahmin etmiyorum. Adı üstünde Siber Suçlar Bürosu Savcısı, ama burası, bu ülke Pensilvanyalı Hasan Sabbah’ın mülkiyeti olduğundan dolayı, astığı astık kestiği kestik hükmünün uygulayıcısı zeka fukaralarıyla oluşturulmuş korku imparatorluğunun elamanlarıyla idare ve sevk olunduğundan dolayı bunlara karşı şerbetlenmiş bir toplumuz.

    Emniyetçiler madem karşınızda örgütlü suç işleyen bir fikir-kalem-düşünce vardı da neden belgeleri buharlaştırdınız? Yaptığınız işler legalse neden evrakları yok ettiniz?

    Bu operasyonun yapıldığı tarihlerde bizlerde bu sayfalara yorumlar yapıyorduk. Muhtemelen bizleri de bu operasyona dahil etmişlerdir. Geçmişte ekmek, süt aldıkları mahalle bakkalını bile örgüt mensubu olarak içeri aldıkları bilinirken bizi de ihmal edeceklerini sanmıyorum.

    Tutkun Akbaş, Seyfettin Mut, Hikmet Gök, Mustafa Yüce ve Erdem Yavuz gibi Şerefli Şahsiyetleri hayatımda ne gördüm, ne de bir tanışıklığım oldu, sadece ve sadece yazılarından bilirim. Eğer bizleri de bu kişilerle beraber operasyon yapılması düşünülmüşse şeref duyarım. Bu isimlerle beraber değil beraberlik, aynı kağıt üzerinde ismimin geçmesi benim için en büyük şereftir. Şerefsizler sizlere bu sözlerim. Sizlerden korkan sizler gibi şerefsiz olsun. Devletin makamlarından aldığınız yetkilerle bu ülkeyi kaosa gark edenler, sizlere sesleniyorum; sizler gündüz vakti bile bir mezarlığın içine giremeyecek kadar cesaretsiz-korkaklar değil misiniz?
    Sizde yürek mi var? Yakında hesap verme, ‘Sanık Ayağa Kalk’ hükmü sizler için icra edilmeyeceğini mi sanıyorsunuz? Yakında ‘hedef gösterme, tahrik, aşağılama, düşmanlaştırma, yabancılaştırma ve nefret objesine dönüştürmeye yönelik kapsamlı saldırı’ suçlarıyla soruşturma-kovuşturma geçirmeyeceğiniz mi sanıyorsunuz?

Serdengeçti için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir