Anasayfa / ANALİZ / MEDYAGÜNDEM yeni yazarından ilk bomba!
ahmet-manas

MEDYAGÜNDEM yeni yazarından ilk bomba!

KAN SOFRASINDAKİ ‘TAKSİM SAMURU”

AHMET MANAS YAZDI

Türkiye’de yarım aydın bir zümrenin idolü konumundaki şairlerden Tevfik Fikret’in meşhur şiiri şöyle başlar:

“Bu sofracık, efendiler – ki iltikaama muntazır

Huzurunuzda titriyor – bu milletin hayatıdır;

Bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazır!

Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır…”

Milliyet Gazetesi ve yazarlarının son olaylarda gösterdiği tavıra ne kadar da uyuyor değil mi?

Can Dündar mesela… Yatak odası modundaki sesiyle bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayı maharet sayan ergenlerin idolü. Sonra görme ve vitrin entellerinin başucu yazarı… Sözde barış, kardeşlik ve özgürlük aşığı… Günlerdir daha da alevlenmesini istediği bir ateşe üfler gibi yaparak odun taşıyor…

Son yazısında öylesine çarpıtmalar yapıyor, öylesine ajite ifadeler kullanıyor ki içi içine sığmayan halini bir türlü gizleyemiyor.

Gidenler bilir, Taksim meydanının bütün girişleri göstericilerin kurdukları barikatlarla kapatılmıştı. Barikatlarda yakılmış belediye otobüslerinden, canlı yayın araçlarına kadar göstericilerin “barışçıl” eylemlerinin sembolü olan herşey vardı. Polis dün meydana ambulans ve itfaiye araçlarının girişlerini kolaylaştırmak için meydana çıkan yollardaki barikatları kaldırdı ve bu noktalarda güvenlik önlemi aldı…

Ardından Vali dün gece bir açıklama yaptı, ailelere seslenerek “Provokasyonlar yaşanabilir, can güvenliği riski var, çocuklarınızı lütfen buradan alın” dedi.

Ama bakın Can bey sözde Vali’nin bu çağrısını eleştirerek, bakın bunu nasıl çarpıtıyor:

“Akıl alır gibi değil. Çünkü alana giriş kapalı… Aileler panikte…”

Yani diyor ki “Vali, ‘gelin çocuklarınızı alın’ diyor ama meydana girişler kapalı, aileler panikte… Vali hem aileleri çağırıyor hem de meydana çıkan yolları kapatıyor”

Vermek istediği mesaj tam da bu… Ama gerçek öyle mi?

Bu cümlesinden birkaç paragraf önce gecenin bir yarısı Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak ve onun “hık” deyicileri olduğu anlaşılan ekibiyle birlikte meydanda olduklarını yazıyor. Acaba meydana nasıl inmişler? Baransu’nun “şişt” demesiyle eli ayağına dolanan patronları Demirören havadan mı indirmiş onları meydana?

Vicdan sahibi herkes biliyor ki Taksim meydanına çıkan yollar sivil vatandaşlara ve hatta taş atmayan göstericilere bile açıktı. Bu yollardan meydana gitmek isteyen (taşlı sopalı eylemciler dışında) kimse engellenmedi.

Peki aileler niye panikte? Hangi aile çocuğunu almaya gelmiş de meydana giriş kapalı olduğu için geri dönmüş? Hangi polis hangi aileyi engellemiş? Meydan kaç gündür kapalıydı, eli sopalılar ambulanslara ve itfaiyeye bile saldırıyordu, hiç sesi çıktı mı bu yazarın! Onlara “Durun artık! Yapmayın!” dedi mi?

Çarpıtmayı, yalanı ve iftirayı görüyorsunuz değil mi? Körüğü görüyorsunuz değil mi?

Ve dilinin altındaki bakla, gönlünden geçen manzarayı birkaç cümle sonra faş ediyor:

“Taksim, iç savaşta bir ülkenin meydanı manzarası arz ediyor.”

İç savaş? Gönlünden geçeni görüyor orada…

Gezi Parkı’ndaki sivil gençler, eli sopalıların polise saldırmasını onlardan dayak yemek ve hakaret işitmek pahasına engellemeye çalışırken, romantik yazar polis ile ne olduğu belli gruplar arasındaki çatışmayı “bir iç savaş manzarası” olarak satmaya çalışıyor. Günlerdir kendileri ile saldırganlar arasına bir çizgi çekmeye çalışan Gezi Parkı sakinlerinin kaşığına tükürüyor. Onları çatışmanın, kavganın tarafı olarak gösteriyor.

Barış ve özgürlük yanlısı böyle olunuyor demek ki…

Fakat bu mesajım ona ve onun gibilere değil… Anadolu’ya…

Anadolu!! Görüyorsun değil mi?

Can Dündar ve onun gibilerin beklediği kan akmayacak. Pis bir iştahla bekledikleri kaşıklarına bu kan inşallah düşmeyecek. Aç vampirler edasıyla gece yarılarında dolaştıkları Taksim’de ve Gezi Parkı’nda aradıklarını bulamayacaklar…

Elbet güneş yakında doğacak ve kan-gözyaşı sofrasından ziftlenmek için yarışan bu pis vampirleri kavuracak.

O gün gelinceye kadar,

“Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,

Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!”

MEDYAGUNDEM

can1

Teröristten talimat almışlar

MİT TIR’ları kumpası firarisi Can Dündar ile Ahmet Şık’ın Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’ye yönelik eylemler yapan …

can-huf1

Vatan haini it, Türkiye’ye baskı yapın diye yalvarıyor!

Hakkında yürütülen soruşturmalar nedeniyle Türkiye’den kaçan Can Dündar, ülkesinin zor duruma girmesi için elinden geleni …

can-enis

FETÖ vatan haini Can’ı kullanıp atıyor mu?

CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun “MİT TIR’ları görüntülerinin yayınlanması” davasında hakkında 25 yıl hapis cezası verilmesi …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir