MEDYAGUNDEM.COM- Haddini aşıp siyasete ayar veren, siyasi şov yapan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’na Başbakan Erdoğan’ın gösterdiği haklı tepki, paralel itlerin ağızlarından salyalar akıtarak saldırmalarına yol açtı.
Sosyal medyada paralel medyanın bazı “kenef” suratlı tetikçileri fırsat bu fırsat deyip Başbakan Erdoğan’a hakaret ettiler.
Paralel itlerden biri Erdoğan’a küfürler etti, darbeci ve vesayetçi yargı unsurlarına destek çıkıldı.
Paralel köpekler artık kendi pisliklerini yiyen habis yaratıklara dönüştü.
Bir ülkenin C. Başkanına, Başbakanına, G. Kurmay Başkanına saygı duymayan hiçbir alçak, şerefsize bende saygı duymam.
Bu ülkede hukuk yokmuş, tabi olmaz lan, hukukçu kılıklı, kara cübbeli, Drakula yakalılar siyaset yaparsa, siyasetçiye tuzak kurarsa, siyasetçiye siyaset öğretmeye kalkarsa hukuk olur mu? Hukukun konuşulması gereken bir yerde geyik muhabbeti yapılıyorsa, orada hukuktan bahsedilebilir mi? Hukuku yok etmek üzere programlanmış zihniyetin son örneği işte bu alçaktır.
Hukukun bittiği yerde kimisi gardıroptaki gömlekleri ütülemeye koyulur, kimisi hayatında gitmediği yörelerden malzeme çıkartmaya çalışır. Ne lan bu? Bu ülkede sizleri hukukçu olarak takmıyorlarsa bu milletin bir bildiğinden olduğunu iyi bilin, kendini okul amfisinde öğrencilere ders vermeye kalkanlar bu ders olsun. Bir daha ki sefer, ki olursa orada bundan daha şiddetli bir tepkiyle karşılaşacağınızı unutmayın.
Üçüncü dünya ülkelerinde kalmış, gardıroptaki modası geçmiş bu ve buna benzer gömlekleri de kaldırıp fırlatmanızı bekliyoruz Sayın Başbakanım!
Hukuk dersi alanlar çok iyi bilirler, hukukun temel kavramları olarak; gelenek, görenek, ahlak gibi değerler öğretilir. Hukuk hocasıyım diye geçinen zağarın biri ısrarcı bir şekilde; hukuki, yaslara uygun diye çeniliyor. La olum, ibnelikte hukuki, aynasal bir kavram ama kim bunun ahlaki olduğunu iddia edebilir ki? Adam bu benim cinsel tercihim kimse karışamaz demesine hukukta cevaz vermesine karşılık, bu kavramı dünyada ahlaki bulan kaç kişi çıkabilir ki? Hal böyle olunca, bu benim yaptığım anayasal, hukuki deyip saatlerce zırvalamanın ahlaki bir boyutu olması yok denebilir mi?
Kendini okulda öğrencilere ders anlatan hoca edasıyla ben tamam diyene kadar herkes beni dinlesin, dinlemek zorunda dersen; adamın alt çenesine bir ayağını, üst çenesine de bir ayağını koyup ortasını kenefe çevirirler. Hee! Bunu da böyle bil!
Danıştay Başkanını ilk defa gördüm, konuşmasını ilk defa dinledim, eee buda hukukçu, hem de seninle mukayese edilemeyecek kadar hukukçu, erkeklere taş çıkartacak hukukçu değil mi?
Önlerine ciğer uzatılanların nasıl seğirttikleri ibreti alemlik izliyoruz. Hukukun ırzına geçe geçe nasıl zağarlık ettiklerini bu toplumun hafızasına kazıldığını göremeyenler, bir gün sizde göreceksiniz, size de bu pervasızlıklarınızı alnınızın ortasına dayaya dayaya, elinize vere vere yaşayacaksınız.
Dünkü olayda en önemli olaylardan bir tanesi KEmal Kılıçtaroğlu’nun da orayı terk etmesiydi. Bunu sosyal medya komiklik olarak değerlendirse de ben aynı fikirde değilim. K.k yapılması gerekeni yapmasına yaptı da, gerçekten yapılması gerekeni mi yaptı, o soru işareti işte!
Bana göre K.k oğlu yapılması gerekeni yapmadı, muhtemelen kendine rakip olarak gördüğü, kendinden sonraki genel müdüre karşı ufak, ince, tilkice bir suikast girişiminde bulundu, senden hukukçu olmaz, benim halefim hiç olamazsın türünden chp tabanına karşı da bir mesaj vermek için fırsat bu fırsattır, parayla bile olmayacak bir fırsattır demek için salonu terk etmiştir. Bu da güzel! Bir nevi Egemen Bağış’ın iddiasını doğrulamaktadır.
Şimdi en önemli husus Vanlı depremzede kardeşlerimize çok önemli bir görev düşmektedir. Van’la ilgili yalan dolan içerisinde bulunanlara karşı, bir ayaklarını alt çenesine, bir ayaklarını üst çenesine koyup ortasını kenef haline getirmeleri gerekmektedir. Vanlı kardeşlerimizin sıcağı sıacağına gerekli tepkiyi göstereceklerini ümit etmekteyim.