Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, Taraf’ın “kaçak kat” haberini yalanladı. Ardından şunu söyledi: Tüm bunlar çocuğumu paralel yapının kolejinden aldım diye yapılıyor.
Türkiye‘nin en sevilen isimlerinden biri olan Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, Taraf gazetesinin iftiralarına maruz kaldı. Resmi hiçbir belgeye dayanmaksızın hazırlanan haberle Hatipoğlu’nu karalamaya çalışan gazetenin bilgileri yalanlandı. İstanbul Sultanahmet’te Hatipoğlu’na ait olduğu söylenen otelin kaçak katla yükseltildiği ve otelin yanındaki kamuya ait arazinin de izinsiz olarak kullanıldığı ifade edildi. İddiaları sert bir şekilde yalanlayan Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, “Böyle bir bina 5 sene önce satın alındı. Satın alındığında da 4 katlıydı hala 4 katlı. Haberin her satırı iftira. Hakkımı hem bu dünyada hem de ahirtte kurulacak olan Allah’ın mahkemesinde alacağım” dedi. Nihat hoca sözlerine şöyle devam etti: “Herhangi bir kat çıkması sözkonusu değil. Biz binayı almadan 17 sene önce çıkan bir afla bahsedilen katla ilgili af çıkmış. Sultanahmet’teki tüm binalar için geçerli olan bir af çıkarılmış. 100’e yakın işyeri bu aftan yararlanmış.”
‘TAMAMEN MAKSATLI’
Kamuya ait olduğu söylenen arsanın da kendilerine ait tapulu bir mülk olduğuna dikkat çeken Hatipoğlu, Taraf’ın çirkin iftiralarını şu sözlerle yalanladı: “Kamuya ait olduğu iddia edilen arsa Türk Mehmetçik Vakfı’na aitti. Burayı vakıftan bir şirket aldı. Onlar da oteli işleten firmaya sattı. Haber maksatlı bir şekilde yalan ve uydurma bilgilerle hazırlandı. Zaten Ramazan’dan bu yana villam var, havuzum var diye yazıp duruyorlar. 20 yıldır aynı evdeyim. Tüm bunlar çocuğumu paralel yapının kolejinden aldım diye yapılıyor.”
TARAF’A DAVA AÇIYOR
Avukat Meltem Banko tarafından yapılan yazılı açıklamada şunlar kaydedildi:
“Müvekkilim PROF. DR. NİHAT HATİPOĞLU’na yönelik, TARAF gazetesinde 03.10.2014 tarihinde “Nihat Hoca’yla Ranta Doğru” başlığı altında yayınlanan haber tamamen gerçek dışı olup, iftira ve tezyifatla doludur.
Söz konusu haberin içeriği, bir süredir çeşitli kesimler tarafından yürütülen yıpratma kampanyasının devamı niteliğinde olup; haberin tümü müvekkilime iftira yolu ile suç isnat etmeye, itibarsızlaştırmaya ve küçük düşürmeye yöneliktir. Bazı medya organları ve haber sitelerinde, müvekkilimle ilgili bir süredir aynı şekilde tamamen gerçek dışı ve ısmarlama izlenimi veren haberler yayınlanmaktadır.
Bir medya organı, doğru ve tarafsız haber yapmayı, gerçek haberlerin halka aktarılmasına hizmet etmeyi ilke edinmelidir. Ancak söz konusu habercilik anlayışı, gerçekle en ufak bir ilgisi olmadığından bahisle, etik değerlerden de yoksun bir nitelik arz etmektedir.
Müvekkilimce 2009 yılında alınan bina, alındığı tarihte de, bundan 17 yıl önce de 4 katlıdır. O günden bugüne hiç bir kat eklenmesi yapılmamıştır. Bu nedenle herhangi bir kaçak kat yapılması, söz konusu değildir. Anılan otele ek bina yapmak için alınan ve kamuya ait olduğu iddia edilen 55 metre karelik alan ise, iddia edildiğinin aksine, özel bir şirketten satın alınmış olup; tapusu ibraz edilebilecek bir durumdadır. Bu alanın kamu ile hiçbir ilgisi yoktur.
Tüm bu gerçek dışı haberlerin aksi her türlü resmi belge ile kanıtlanabilecek durumda iken; haber organının resmi belgeleri hiçe sayan ve aksi her durumda ispatlanabilecek türden haberler yapabilmesi; doğru haberciliğe ve kamunun aydınlanma hakkına verilen değeri gözler önüne sermektedir. Bu kadar fütursuzca, gerçeğin hilafına haber yapılabilmesi, bu haberlerin bir takım menfaat gruplarının çıkarlarına hizmet ettiği ve müvekkilim aleyhine organize bir yıpratma kampanyası başlatıldığının açıkça bir göstergesidir.
Söz konusu haber (!) ile ilgili, maddi ve manevi tazminat davası başta olmak üzere, tüm yasal haklarımızı kullanacağımızı kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.”
