MEDYAGUNDEM.COM- Sabah gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı bugünkü yazısında cemaati kullanan Emniyet-Yargı cuntasının bazı profesör ve gazetecileri ağına düşürdüğünü yazdı. Bu isimler arasında bazı muhafazakar yazarların da olduğunun altını çizen Kütahyalı şöyle yazdı:
“Mesela bu cunta bazı salak profesörleri ve gazetecileri ağına düşürüp !Erdoğan artık devletleşti. Devletin tamamına hâkim oldu. Parti-devlet haline gelindi’ gibi palavraları söyletiyor ama sokaktaki simitçi devletin içindeki güçlü bir yapılanmanın Erdoğan’ı zor duruma düşürmek ve indirmek istediğini çok iyi biliyor. Yapılan çirkinliklerin farkında. 27 Nisan 2007′den hiçbir farkı yok Türkiye’nin. Hatta daha bile zor bir dönemdeyiz. Bu vahim tablo karşısında liberal ve demokrat sanılan aydınların bile hemen hepsi gaflet içinde. Muhafazakâr aydınların çoğu zaten korkak ve sümsük. Yazar takımının çok büyük kısmını ise Emniyet-Yargı cuntası kucağına almış. Kukla gibi oynatıyor. Aydınlar medya ve akademi adına utanç verici günlerden geçiyoruz.”
MUHAFAZAKAR GAZETECİLER KİMLER?
Rasim Ozan Kütahyalı’nın yazısı gözleri işte o “cuntanın ağına düşen muhafazakar yazarlara” çevirdi. Kütahyalı’nın cemaat kanalı Samanyolu TV tarafından her hafta hedef gösterilmesine rağmen cuntanın üzerine giden yazıları düşünüldüğünde, muhafazakar medyadaki yazarların dut yemiş bülbüle dönen tavırları şaşkınlık yarattı.
Peki o gazeteciler kimler? Star, Sabah, Yeni Şafak, Akit’te mi yazıyorlar?
MEDYAGÜNDEM’de bu süreçte susan, “cuntaya teslim olmuş o isimlerin” neden sustukları ya da susturulduklarının tüm detayları mevcut. Sivil iktidara vesayet çuvalını geçirmek isteyen, yeni bir darbe planları yapan cuntaya sessiz kalan muhafazakar yazarlar bu yüzkarasıyla tarihe de geçtiler. Çıkıp delikanlıca bu süreçte hesaplaşmak, yüzleşmek ve açık açık şantajı deşifre etmek yerine susanlar iyi bir sınav vermediler.
Açıklayın! Haksızlık karşısında susan dilsiz ŞEYTAN, İBLİS’tir.
Gezi parkını da hatırlatalım. Koca koca entel danteller varken koca koca mütekait mücahitler varken Başbakanı ve hükümeti savunmak çiçeği burnunda akpli Yiğit Bulut’a ve 3 dönem için uğraşan melih gökçeğe kaldı. Bizimkiler araziye yattı. Eski MGV istanbul reisi Mustafa Şen Tv de benim de çocuklarım gezi parkında dedi
Neden susuyorsunuz ey muhafazakar yazarlar, çizerler? Öbür dünyada bunların hesabı sorulmayacak mı sanıyorsunuz. Medya Gündemden bunların açıklanmasınız rica ediyoruz.
Başbakana Mit’e ve diğer ekabirden ricam bu şantajlar nedeni ile kimseyi görevden almayın Hatta bu şahıslar cemaatin tasfiye edilmesi gereken kurumlara atansın. Bak bir daha kaset çıkıyor mu?
Yahu şu ülkemiz insanlarını, bizim gibi düşünmeyenleri, hükümet karşıtlarını, gezicileri KAFİR ilan etmekten ne zaman vazgeçeceğiz? Hiç bu insanlar için Allah a yakardık istiğfar diledik mi? Hiç o insanlar için, ülkemizin şu hali için gece seccademizi ıslattık mı? Bu insanlara hakkı hakikati anlatma adına ne yaptık ki hakaretler yağdırıp ötekileştiriyoruz.. Allah aşkına Efendimizin (sav) üslubu böyle insanları yaftalayarak ötekileştirmek miydi? Yoksa kapılar yüzümüze defalarca ardına kadar kapanmasına rağmen yine inandığımız davayı anlatma uğruna bu yol baş koymak mı olmalıydı? Allah bize bunun hesabını sormaz mı?