Anasayfa / GENEL / Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Gülen’e; hoca mısın banka patronu mu?
erdogan-gulen

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Gülen’e; hoca mısın banka patronu mu?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Bursa’da halka yaptığı konuşmada Fetullah Gülen’e “Sen hoca mısın banka patronu mu” diye seslenip, Türkiye’yi gammazladığı ABD gazetesine dair çarpıcı açıklamalar yaptı.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa’da toplu açılış töreninde açıklamalarda bulundu. Erdoğan, New York Times’a yazdığı makalede, “Türkiye’nin otoriterleştiğini, Cemaat’in bir cadı avının kurbanı olduğunu; ülkede dekokrasi ve insan haklarının rafa kaldırıldığını” söyleyen Gülen’i ve gazeteyi topa tuttu.

Gülen için “Pensilvanya’daki zat Türkiye’deki bir katılım bankasıyla ilgili makale yazıyor. Sen hoca mısın yoksa banka patronu mu?” ifadelerini kullanan Erdoğan, New York Times’ın ise yönetimine dikkat çekti.

“O MALUM GAZETENİN PATRONLARI KİM?”

“O malum New York Times gazetesi.. Acaba patronları kim?” diye soran Cumhurbaşkanı, devamında “Kardeşlerim hesap başka içerden ve dışardan saldırıyorlar, güçlü Türkiye istenmiyor..” şeklinde konuştu.

New York Times’ın yüzde 80’inin Yahudi işadamları tarafından finanse edildiği biliniyor.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

BURSA’NIN ÖNÜNDE YENİ BİR DÖNEM AÇACAK PROJELER

“Bugün burada toplam yatırım tutarı 368 trilyon lira olan ve 58 kalem eser ve hizmeti Bursa’ya kazandırıyoruz. Açılış törenini yapıyoruz. Hayırlı olmasını diliyorum.

Bu eserleri Bursa’mıza kazandıran emeği geçen herkesi tebrik ediyor şükranlarımı sunuyorum. Tabi bir de Bursa’nın önünde yeni bir dönem açacak olan ve inşası süren projelerimiz var. Bursa’yı İzmir’e İstanbul’a bağlayacak olan YHT çalışmaları devam ediyor. İzmit Körfez Geçiş Köprüsü’nün inşası sürüyor.

29 EKİM’E KADAR YETİŞECEK

Düşünebiliyor musunuz? Bunlar daha önce hayal bile edilemiyordu şimdi hayata geçiyor. Buraya geldik. Bizim ecdadımız Fatih Sultan Mehmet karadan gemileri yürüttüyse biz de deniz altından Marmaray’ı taşırız.

Bu yıl sonu itibariyle 29 Ekim’e kadar yetişecek. İstanbul’dan İzmir’e gidiş artık zor olmayacak. Şehir hastanesiyle ilgili çalışmalar, diğer projeler, yatırımlar devam ediyor.

BURSA İŞGAL EDİLDİĞİNDE…

İstiklal Savaşı döneminde Bursa işgal edilince Ankara’da meclisin üzerine kara bir örtü serilmişti. Böylesine derinden etkilemişti. Ne zaman ki düşman işgalinden kurtuldu kara örtü de kaldırıldı. Biz yeniden kara örtüler örtülmesin diye yeni Türkiye diyoruz. Bizim millete hizmetten başka gayemiz, hak davasından başka davamız yoktur.

MİLLETVEKİLİ YSK’YA MÜRACAT ETMİŞ

Ankara’da, milletin evinde toplantılarla bir araya geliyoruz. Dertleri, sıkıntıları dinliyoruz. Vatandaşlarımızla buluşup hasret gideriyoruz. Cumhurbaşkanı’nın bu ziyaretlerinden rahatsız olanlar var. Geçenlerde bir milletvekili YSK’ya müracat etmiş. Cumhurbaşkanı seçime kadar mitinglere gitmesin diye. YSK’da tabi reddetmiş. Bunların durumu bu.

400 MİLLETVEKİLİ

7 Haziran’da bu ülkede seçim var. 7 Haziran’da biz yeni Türkiye’yi istiyorsak, yeni anayasa istiyorsak 400 milletvekili vermemiz gerekiyor. Kardeşlerim Çözüm Süreci istiyorsak 400 milletvekilini vermemiz gerekiyor ki gümbür gümbür bir parti bunları gerçekleştirebilsin.

Önümüzdeki hafta Latin Amerika’ya gidiyoruz. Bu seyahatimizde Kolombiya Küba ve Meksika’ya gidiyoruz. Ziyaretlerimize devam edeceğiz. Çünkü pergelin bir ayağı Türkiye’de olacak ama diğer ayağıyla dünyayı dolaşacağız.

ASIL MESELE SİZİN MEYDANLARDA OLMAMANIZ

Küresel güç haline gelme iddiasındaki Türkiye’nin Türkiye’de kalma gibi bir lüksü olabilir mi? Yatan oturan değil koşan bir Cumhurbaşkanı olacağız dedik buna layık olmamız lazım. Şimdi verdiğim sözü yerine getiriyorum. Ankara’da oturup sadece evrak imzalayan bir Cumhurbaşkanı olursam size ihanet etmiş olurum. Cumhurbaşkanı meydanlara çıkıyor diyorlar asıl mesele sizin meydanlarda olmamanız.

YOLDAŞLIK EDECEKSENİZ…

Kirli ilişkilere giren ve bu ilişkileri şuan parlamento içinde de devam eden yapı, böyle bir yapıyla nasıl yoldaşlık edersiniz. Yoldaşlık edecekseniz işte Bursa. Burada Bursalılarla, Erzurumlularla yoldaşlık edin. Çete kurup seçilmiş hükümete, milli iradeye karşı darbe yapmaya çalışanları milletimiz affetmez.

Çıkıyor bir tane siyasi müdür ben o teröristlerin önünde yürürüm diyor. Eli molotoflu taş sapan var neymiş genç.. Onların önünde yürürüm diyor. Elinde taş sapan varsa milletin evine arabasına her şeye saldırıyordur. Bu ülkenin huzura, refaha ihtiyacı var.

ELİ MOLOTOFLULARA SAHİP ÇIKAMAYIZ

Elinde molotofla ülkenin her yerinde terör estiren insanlara sahip çıkamayız bunun bedelini ağır ödedik seyirci kalamayız. Türkiye gelişecek büyüyecek ama bunu hazmedemeyenler var. İçerde de var dışarda da var.

Yeni ihtiyaçlar çıkıyor. Bugün dünyanın gelişmiş ülkelerinde hızlı karar alma kabiliyetindeki ülkelere bir bakın başkanlık sistemini kullanıyorlar. Bunu hayata geçirmek durumundayız. geçmişte yaşadığımız sorunlarda sistemin yarattığı büyük sıkıntılar var. Bu beden dar geliyor gelin daha iyisini getirelim. Denetim mekanizması yok diyorlar, bunlar 4-4’lük cahil.

Türkiye başkanlık sistemiyle yönetiliyor olsaydı bugün daha ileri bir seviyede olurduk. Ben belediye başkanlığı döneminden bu yana başkanlık sistemini savunuyorum. Dünyada başkanlık sistemini kullanan onlarda ülke var hangisinde krallıklar oluşmuş.

BAŞKANLIK SİSTEMİ PADİŞAHLIKMIŞ

Başkanlık sistemi padişahlıkmış Bu dünyada bu sistemi kullanan onlarca ülke var hangisi padişahlık yapmış..Bu sistemde ısrar etmenin ülkeye de millete de faydası yoktur. Başkanlık sistemini keyif için gündeme getirmiyoruz. Milletimiz bize herşeyi zaten layık görmüş. Milletimiz için, ülkemiz için başkanlık diyoruz.

Aslında bunlar milletten, milli iradeden korkuyor, kendine güvenmiyorlar. Bu gidiş milletin faydasına değil. Seçimlerin yeni Türkiye’nin kapısını açacak şekilde sonuçlanmasını temenni ediyorum.

Bursa gelişmenin, kalkınmanın, büyümenin manasını çok iyi bilen bir şehir. Barışın, huzurun, kardeşliğin kıymetini biliyorsunuz. Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşması için tüm bunları kalıcı hale getirmemiz gerekiyor.

NEW YORK TIMES GAZETESİ

Pensilvanya’daki zat Türkiye’deki bir katılım bankasıyla ilgili makale yazıyor. Sen hoca mısın yoksa banka patronu? mu? O malum New York Times gazetesi.. Acaba patronları kim? Kardeşlerim hesap başka içerden ve dışardan saldırıyorlar, güçlü Türkiye istenmiyor…”

KOL KOLA OLDUĞUNUZ ÇETE SİZİ FELAKETE SÜRÜKLER

Biz, pergelin bir ayağı Türkiye’de olacak ama diğer ayağı ile dünyayı dolaşacağız. İşte bundan birileri rahatsız oluyor. İstiyorlar ki Cumhurbaşkanı Ankara’da otursun, önüne gelen evrakı imzalasın başka bir işe bakmasın. Küresel güç olma hedefinde olan Türkiye’nin böyle olması mümkün mü? Biz sizin huzurunuza seçimden önce ne dedik yatan oturan değil koşan bir Cumhrubaşkanı olacağız dedik ki siz de bize yüzde 52’yi bunun için verdiniz. Böyle çıktık, desteği onun için istedik sağolsun siz de desteğinizi esirgemediniz. Şimdi asıl onların istediği gibi Ankara’da evrak imzalayan Cumhurbaşkanı olursam emanete hıyanet etmiş olurum. Cumhurbaşkanı meydana inmiş diyorlar, asıl mesele sizin meydanda olmamanız. Bunlar vesayet döneminde koalisyon ortaklığı devşirmeye alışmışlar. O dönemler geride kaldı. Artık eski Türkiye yok. Yeni Türkiye’de gücünü milletten almayan kimsenin esamesi okunmuyor. Benim yerim tam burası, milletimin yanı. Asıl sizin durduğunuz yere bakın. Yanlış yerde duran sizsiniz. Ülkesine karşı çalışan çete ile kol kola olmak sizi felakete sürükler.

BU MESELE MİLLETEİN BEKASI, ÜLKENİN GELECEĞİ MESELESİDİR


Pensilvanya ile işbirliği tutan, kirli ilişkilere giren ve bu kirli ilişkileri şuanda Parlamentonun içinde devam ettiren yanlış yapılanma onları er geç bir yere taşıyacak. Siz dünyanın her ylerinde Türkiye’yi sıkıntıya sokmak için küçültmek için var olan yapılanmayla nasıl yoldaşlık edersiniz? Bursalılarla, Trabzonlularla, Antalyalılarla yoldaşlık edin. Bu mesele parti meselesi değil, benim meselem hiç değil. Bu mesele milletin bekası meselesidir. Ülkenin geleceği meselesidir. Çete kurup seçilmiş hükümete başbakana siyasete milli iradeye karşı darbe yapma teşebbüsünde bulunanlara yardım edeni beraber olanı milletimiz affetmez. Benim bunları ifade etmemden rahatsız olanlar dönüp kendilerine baksınlar. Ne demiş atalarımız ‘Asıl asmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar onun da aslı ayrandır’ demişler.

BUNU KONUŞMAK ZORUNDAYIZ

Kardeşlerim bizim aslımız belli. Abdestimizden şüphemiz yok ki namazımıznadn şüphemiz olsun. Bizden bu ülkeye zarar gelecek bir karar çıkmaz. Çıkıyor bir tane siyasi genel müdür diyor ki ben o teröristlerin önünde yürürüm diyor. Yani, eli molotoflu, elinde her türlü taş sapan var neymiş genç. Onların önünde yürürüm diyor. Sapan, molotof, misket varsa. Bütün bunlarla beraber halkın dükkanına, aracına her şeyine saldırıyorsa bunlar teröristtir. Onun önünde yürüyecğini söyleyen kişi de ondan nasibini almıştır. Bu ülkenin refaha huzura ihtiyacı var. Şuanda iç güvenlik yasası ile alakalı bir an önce atılması gereken adımların ülkemizin geleceği için önemli adımlar olduğuna ben de inanıyorum. Elinde molotofla terör estiren insanlara sahip çıkamayız bunun bedelini ağır ödedik. Yeter ki bir an önce bu Meclis Genel Kurulu’muzdan geçsin bizlere gelsin. Türkiye gelişecek büyüyecek ama bunu hazmedemeyenler var. Yeni ihtiyaçlar doğuyor. Bunun için de yeni yollar, yeni yöntemler bulmamız hayata geçirmemiz gerekiyor. Yeni anayasa ve başkanlık sistemi işte bu çerçevede Türkiye’nin gündemine gelmiştir. Gelişmiş ülkelerin çoğuna bakın başarının ardında Başkanlık sistemi olduğunu görürsünüz. Eğer Türkiye’yi dünyanın en iyi 10 ülkesi arasına sokacaksak bunu konuşmak zorundayız. Biz diyoruz ki madem bu gömlek bu bedene dar geliyor gelin daha iyisini daha güzelini daha faydalısını getirelim o şekilde yolumuza devam edelim. 

BUGÜN HANGİ BAŞKANLIK SİSTEMİNDE PADİŞAHLIK, KRALLIK VAR?

Diyorlar ki başkanlık sisteminde denetim mekanizması yok. Şuanda ABD’de denetim yok mu? Sağlık reformunu Sayın Obama yapamadı. Meclis, Senato yol vermiyor. Ama biz sağlık reformunu ta ne zaman yaptık. Ha biz bunların önünü açacak bazı adımlarla çift kameralı parlamento olsun istemiyoruz tek kameralı olsun engellenmemesi seri hareket etmesi lazım. Parlamento her zaman o denetimi yerine getirecektir. Ben ta belediye başkanlık dönemimden bu yana bunu savunuyorum. Türkiye başkanlık sistemi olsaydı bugün bulunduğumuz yerin çok daha ilerisinde olurduk. Mevcut sistem hükümetlere çok ciddi patinajlar yaptırıyor. Hele bir de cumhurbaşkanı ile hükümet arasında sorun varsa bu daha fazla patinaj çekiyor hatta geri gidiyor. Bu bilinçli olarak kurulmuş bir sistem. Biz gelin aklın yolunu, mantığın yolunu günümüz dünyasında daha çabuk ve gerçekten de kabul gören yolu kültürümüze daha uygun olan yolu seçelim. Neymiş, başkanlık sistemi padişahlık getirirmiş. Bugün dünyada pek çok ülke var başkanlık sistemi olan hangisi krallığa imparatorluğa dönüşmüş de Türkiye de olsun. Mevcut sistemde diretmenin ülkeye de millete de faydası yoktur. Milletimiz bizlere her türlü payeyi zaten layık görmüştür. İstanbul gibi bir dünya şehrinin belediye başkanlığı payesini vermiş, başbakanlık vermiş, cumhurbaşkanlığı vermiş Elhamdulillah. Başkanlık sistemine geçildiğinde o yetkileri cebimize koyup öbür tarafa götürecek değiliz. Yaşarken bu dünyaya sığmayanlara ölünce 2 metrekarelik yer de büyük geliyor. Bu meseleyi şahsım üzerinden tartışanlar dünyaya at gözlüğü ile bakıyor demektir. Bunlar milletten, milli iradeden korkuyor. Kendilerine inanmıyor güvenmiyorlar. Bu gidiş milletin faydasına değil, memleketin yararına değil ben milletime bedel ödetecek onun aleyhine olacak bir işin içinde asla olmadım. Bizim geçmişimiz geleceğimizin teminatıdır.

YA SEN HOCA MISIN BANKA PATRONU MU?


Milletimiz kendisi ve geleceği için en doğru kararı verecektire. Bursa, gelişmenin kalkınmanın büyümenin manasını çok iyi bilen bir şehrimiz. Sizler, huzurun, kardeşliğin istikrarın kıymetini çok iyi biliyorsunuz. Türkiyee’nin 2023 hedeflerine ulaşması arkasından 2053, 2071 vizyonu için tüm bunları kalıcı hale getirip güçlendirmemiz gerekiyor. Bunun için önümüzde sorunlar, aşmamız gereken engeller var. Her şeyden önce çözüm sürecini kararlılıkla sürdürüp bu meseleyi geride bırakmak durumundayız. Ben bunun için ailecek hayatımızı ortaya koyduk. Bunun zorlu bir yol olduğunu, inanç, sabır, dirayet isteyen bir iş olduğunu biliyoruz. Dışarda Türkiye’yi tekrar geçmişe döndürmek isteyenler elbette boş durmuyor. Tüm sabotaj, provokasyonlara rağmen hamdolsun süreci bu güne kadar getirdik. ABD’nin bir gazetesinde Pensilvanya’daki zat makale yazıyor. Niçin Türkiye’deki bir banka için yazıy5or. Ya sen hoca mısın banka patronu mu? Sırtını nereye yaslıyor, o malum New York Times’a. Acaba bu gazetenin bu patronları kim onu da siz araştıracaksınız. Hesap başka. Bilesiniz ki içerden ve dışardan güçlü Türkiye istenmiyor. Güvenlik, özgürlük dengesinden taviz vermeden bu meseleyi sonuca kavuşturmak zorundayız.

TÜRKİYE’Yİ ATEŞ ÇEMBERİNE SOKMAYA ÇALIŞIYORLAR


Sadece milletimizin desteği ile milletimizin teşviki ile yola devam ettik, ediyoruz. Suriye ve Irak’ta bütün yaşanan hadiseler malesef çözüm sürecini zorlaştıranlara fırsat veren bir durum aldı. Bizim Suriye ve Irak’taki olaylar karşısında y aptıklarımız ortada. Ülkemize kaçarak gelen Suriye’den Bursa’ya gelen insan sayısı 51 bin. Sizin bu 51 bin kişiye gösterdiğiniz ev sahipliğinizden dolayı sizlere şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Sizler bir ensar görevi gördünüz. Şimdi de başta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız, hükümetimiz kayıt dışı çalışma çalıştırma olmasın diye bir düzenlemeyi başbakanlık döneminde başlatmıştık. Bunu da süratle bitirmemiz gerekli ki bu insanlar sömürülmesin. Tarih boyunca bizim sergilediğimiz bir şey var. Ülkesinden yurdundan evinden koparak topraklarımıza sığınan kardeşlerimize sahip çıktık. Mazlumun, boynu bükük olanları ortada bırakmadık. Kardeşlerimize sırtımızı d önmedik ama bu ülkelerdeki kaostan faydalanan kimi çevreler meseleyi Türkiye’ye çekmeye çalıştılar. DEAŞ’tan en büyük sıkıntıyı biz gördüğümüz halde Türkiye’yi sıkıntıya sokmak istiyorlar. Örgüt ve Paralel Yapı ile Türkiye’yi ateş çemberinin içine sokmaya çalışıyorlar. Biz mazlumun yanında, mağdurun yanında olmaya devam edeceğiz. Kardeşliği güçlendirmek için, huzuru kalıcı kılmak için çalışmaya devam edeceğiz. Allah’ın izni, milletimizin desteği ile çözüm sürecini başarı ile sonuçlandıracağız. Hangi isim adı altında olursa olsun o masum insanları katleden insanların yıkılıp gittiği günleri de göreceğiz. Mısır’da masum insanları idama mahkum edenlerin de yıkılıp gittiğini göreceğiz. Biz bugüne kadar sabırla azimle çalışarak ne sorunların üzerinden geldik ne sıkıntıları geride bıraktık inşallah bunları da aşacağız. İşte o gün tüm bu coğrafyada milletimiz, ülkemiz mazlumun, mağdurun yanındaki bu kararlı ve fedakar tavrı ile çok farklı bir konuma gelecek. 12 Yıl önce mazlumlara yaptığımız yardım 45 milyon dolardı şimdi 4,5 milyar dolar. Nereden nereye. Bu ne demek 1’e 100. Veren el alan elden üstündür. Çalışacağız, çok çalışacak tevekkül edeceğiz. Ben bu düşüncelerle açılışını yaptığımız tüm eserlerin hayırlı olmasını, emeği geçen tüm kardeşlerimizi şahsım ve milletim adına tebrik ediyor hepinizi Allah’a emanet ediyorum.

MEDYAGUNDEM

erdogan-merkel

Almanya’yı Erdoğan korkusu sardı

G-20 Zirvesi için 7-8 Temmuz’da Almanya’ya gidecek olan Erdoğan’ın Türk halkıyla buluşmak için düzenlenecek etkinlik …

erdogan

Kredi kuruluşları Türkiye’ye kumpas yapıyor

TİM Genel Kurulu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sanayi üretimindeki tırmanışın devam etmesi büyümenin üretime dayalı olduğunu …

erdogan-onay

Katar’a Türk askerine jet onay

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar’a Türk askeri üssü kurulmasını içerden maddeyi onayladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip …

1 Yorum yapıldı

  1. ASLINDA O BİR BARON
    İtirazı olanların “bir baarondan neyi eksik?” sorusuna makul bir cevap ortaya koyabilmesi gerekir. Malum baronlarla bir mukayese yapacak olursak; aralarında önemli bir fark olmadığı görülecektir.Medyası, holdingi, örgütü, amaçları, yöntemleri, diğerleriyle müşterek faaliyetleri, hasılı her şeyi tastamam. Eksiği yok, fazlası var, o da başındaki takke. O takke de sadece bir illüzyondan ibaret.

Suat Avni için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir