Anasayfa / GENEL / Başbakan medyanın tezgahtaki rolünü deşifre etti
basbakan-gezi-medya

Başbakan medyanın tezgahtaki rolünü deşifre etti

Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı eylemleri nedeniyle vali ve emniyet müdürünün istifasını isteyenlere tepki gösterdi. Erdoğan, “Haddini bileceksin. Ayaklar ne zamandan beri baş olmaya başladı? Milletimizin verdiği bu yetkiyi kullanamaz duruma gelirsek o zaman bittik demektir” dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Bugünden başlamak üzere 1 Temmuz 2013 Pazartesi günü mesai bitimine kadar, elektronik ortamda başvurular alınmak suretiyle, 46 branşta 600 engelli öğretmen alımı için işlemleri başlatıyoruz” dedi.

Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları:

TABLET BİLGİSAYAR DÖNEMİ

Konuşmamın başında bazı müjdeleri paylaşmak sitiyorum. Fatih projesi hızla devam ediyor. Bu projenin önemli bir adımı olan öğretmen ve öğrenciler için tabletlerin temini ihalesinde yeterlilik dosyalarını dün itibariyle aldık. Öğrencilere dağıtacağımız toplamda 10 milyon 600 bin tabletle ilgili böylece önemli bir adım atılmış oldu..

Bu ihaleyi kazanacak firmalara yerli araştırma geliştirme merkezi kurma şartı getiriyoruz. Bu firmalar 3 yıl içinde türkiyede yatırım yapacaklar ve üretime başlayacaklar. İhaleye yurt içinden ve dışından sektörün en büyükleri katılıyor. eğitimde adeta devrim niteliği taşıyan bu gelişmenin tüm eğitim camiasına hayırlı olmasını diliyorum..

SÖZLEŞMELİ PERSONELE MÜJDE

Bir başka müjde engelli öğretmen adayı kardeşlerimizi ilgilendiriyor. Geçtiğimiz şubatta öğretmenlik müjdesi vermiştik. Kısa bir zaman zarfında Aile bakanlığımızın katkılarıyla MEB de konuya dair altyapıyı oluşturdu. Bu günden başlamak üzere, 1 temmuz 2013 mesai bitimine kadar elektronik ortamda başvurular alınmak üzere 46 branşta 650 engelli öğretmen alımı için düğmeye basıyoruz. 2013-14 yılından itibaren çocuklarımızı eğitmeye başlayacaklar.

Yapacağımız bir düzenleme ile kamuda çalışan bir kısım sözleşmeli personelin devlet memurları kadrosuna geçmesine imkan tanıyoruz. 25 Haziran yani bugün itibariyle geçmişe yönelik görevde bulunan

1.657 sayılı kanunun 4b maddesine göre çalışan sözleşmeli personel

5393 sayılı belediye kanununun 49. maddesine göre çaışan

4924 sayılı kanun hükümlerine göre çalışan sözleşmeli sağlık personeli devlet kadrosuna geçecek.

Bu kapsamda şu anda 96 bin 500 personel bulunuyor. Yasal düzenlemeyi de inşallah süratle bu yasama döneminde yapmış olacağız. Yani tatile girmeden bitireceğiz. Sözleşmeli personele hayırlı olsun…

AKDENİZ OYUNLARI

9 Haziran’da Mersin’de yaklaşık 800 milyon liralık bir adımın açılışını gerçekleştirdik. Perşembe günü de Mersin’e tekrar giderek 17. Akdeniz oyunlarının açılışını gerçekleştirdik. Değerli kardeşlerim, aslında bu oyunlar Yunanistan’da yapılacaktı. Yunanistan malum durumları sebebiyle bunu yapamayacağını açıklayınca bizden rica ettiler. Biz de değerlendirmelerimizi yaptık ve süratle yatırımlara girdik ve 17 ayda bu yatırımları hamdolsun gerçekleştirdik. Bu Türkiye’nin gücünü ortaya koyması bakımından da çok önemli.

24 ülkeden yaklaşık 6000 sporcu şu anda Mersin’de müsabakalara devam ediyor. Sevindiğim bir yan da şu, Mersinli bu işe ciddi ilgi gösterdi. Bütün müsabakalar adeta tıklım tıklım oynanıyor…

İngiltere rahatsızlanan milli atletimiz Binnaz Uslu’ya geçmiş olsun dileklerimizi ve dualarımızı gönderiyoruz.

Mersin’den hem Milli İradeye Saygı Mitingimizi yapmak hem de U20’nin açılışı için Kayseri’ye geçtik. Orada ilk maçın ilk yarısını izledim. Heyecanı onlarla birlikte paylaştık. Küba ile G.Kore arasındaki müsabakaydı bu. Dostluk ve centilmenlik içinde devam eden turnuvada Milli takımımıza da başarılar diliyorum.

AK PARTİ MİTİNGLERİ

Kayseri’de çok büyük bir katılımla ve coşkuyla Cuma günü yaptığımız mitingimiz 200 bine varan bir katılımla, hafta içi ve öğlen olmasına rağmen büyük bir coşku o sıcakta görmeye değerdi. Tüm Kayserili vatandaşlarımıza ve teşkilatımıza da gayretlerinden dolayı şükranlarımı ifade ediyorum. Coşku heyecan her geçen gün daha da artıyor…

Diğer mitingi de Samsun’da gerçekleştirdik. Orada da çok yoğun bir katılım oldu. Samsun’daki mitinglerimizin en büyüğü oldu. Yol ve caddelerdeki heyecan, ilgi ve alakayı gördük. Karadeniz’in nasıl çırpındığını gördük.. Hissiyatını gördük..

Pazar günü bu sefer Erzurum’da miting gerçekleştirdik. Erzurum gerçekten çok farklı bir manzara ve coşku ile bizi karşıladı. Dadaşların ön hazırlıkları enteresandı. Birilerine enteresan karneler de hazırlamışlar. Pankartlarla asmışlardı. Erzurum İstasyon meydanının ve meydana açılan ana caddelerin hınca hınc dolduğuna şahit olduk. Orada da mitingin başından sonuna kadar Erzurumun coşkusuna şahit olduk. Bizden bir gün önce MHP’nin de orada bir bölge mitingi vardı. Onun da hali ortada, ama Erzurumlu kendilerine yakışan cevabı zaten verdi.

SİZ DE BİR ŞEY SÖYLEYECEKSİNİZ MEYDANLARDA SÖYLEYİN

Milli İrade mitinglerinde halkın son gösterilere nasıl baktığını neler hissettiğini çok açık ve net olarak gördük. Millet gösterileri çok büyük bir sabırla izledi. Ancak aynı milletimiz o engin basiretiyle ve ferasetiyle o gösterilerle aslında neyin hedef alındığını ve ne yapılmak istendiğini net olarak gördü. Gösteriler başladığı andan itibaren medya kuruluşları çok kapsamlı çok tertipli bir dezenformasyon kampanyası başlatmıştı. Ama dikkat edin yüzbinler, milyonlar, bu meydanlarda itidali temsil ettiler. Onlar yakmadı, yıkmadı.. Onlar asla kavga ve gürültüden yana olmadı. Onlar demokratik haklarını özgürlük noktasındaki istismarları yasaların kendilerine tanıdığı o alanlarda dile getirdi. Bizim söylediğimiz bu zaten. Gelin bir şey diyecekseniz bu meydanlarda söyleyin..

ŞİDDET ZAFERİN MÜJDECİSİ DEĞİLDİR

Yani şiddet hiçbir zaman, zaferin müjdecisi değildir. Şiddet iter, ötekileştirir. Onun için şiddete başvuranlar her zaman kaybetmeye mahkumdur. Bu noktada siz eğer dürüstlükten yanaysanız, demokrasiden yanaysanız, demokrasinin şartları kuralları bellidir. Gelirsinzi bunu her yerde yasal çerçeve içerisinde anlatırsınız ve seçim zamanı gelince sandıktan neticeyi alırsınız. İşte AK Parti’nin yaptığı budur.

Bu millet bu kampanyaları yutmadı. Millet neyin ne olduğunu kimin ne yapmak istediğini gördü ve her zaman hakkın haklının yanında yer aldı.

SEN HANGİ İKTİDARLA KONUŞUYORSUN AK PARTİ İKTİDARINA BU DENİR Mİ?

Zaten bu gösterileri kışkırtanlar yönlendirenler, milleti etkileyemeyeceklerini biliyorlardı. Aslında başından itibaren uluslar arası çevrelere seslendiler. Bu çevreler halkın kendilerine inanmayacağını çok iyi biliyorlardı. Onun için uluslar arası medyayı muhatap aldılar. Türkçe yerine İngilizce yazmayı tercih ettiler. Kendilerine dışarıdan da yandaş bularak o yolda ilerlediler. Bakınız, gösteriler başladığından itibaren şunu net söyledik. Bu gösterilere katılanlar çok farklı katmanlardan oluşuyor. Bu noktada bizim hiçbir kompleksimiz yok. Halkın tepkilerine asla sırtını dönen bir hükümet olmadık. 10, 5 yıl boyunca her ferdin taleplerini, derisinin rengine, inancına bakmadan dikkate aldık. 10 buçuk yıl boyunca yüzde 100’ün hükümeti olmak için hassasiyet gösterdik. Bu gösterilerin içinde ağaç ve çevre hassasiyeti ile yer alanlar vardı. Onları samimi bulduk. En başından itibaren onları diğerlerinden ayrı tuttuk, dinledik. Bakanlar kurulu toplantısında zaman geçirmediğimiz kadar zaman ayırdır. Bizzat Valim belediye başkanım irtibat kurdu. Ama bunların yanında samimi olmayanlar var.. Nitekim Başbakan yardımcımız ile yaptıkları görüşmelerden sonra adeta yeniçerinin isyancı grupları gibi şunu görevden alacaksın, bunu görevden alacaksın gibi ültimatom sallayanlar var. Sen hangi iktidarla konuşuyorsun? Ak Parti iktidarına bu konuşulur mu?

AYAKLAR NE ZAMANDAN BERİ BAŞ OLMUŞ

Şimdi kalkıp da bazı medyada olanlar bu tiplere haddini bildirmiyor.. Bundan daha büyük haddini bilmemezlik olur mu? Hükümete bu denilir mi? Önce haddini bileceksin. Sen kalkıp da bilmem ne platformuymuş.. Ne platformu olursan ol.. Ayaklar ne zamandan beri baş olmuş..

Milletin vermiş olduğu bir yetki var.. Milletime sesleniyorum, Ak Parti iktidarına kadar, çok partili dönemde bir alışkanlık vardı.. Şöyle baktığımız zaman 16 aylık iktidarlarla Türkiye istikrarsızlık içerisinde gidiyordu.. Bunlara iktidar da denemez.. Bu istikrarsızlıklar Türkiye’yi nereye getirdi. İşte 2600-3500 dolarlara kadar getirdi.. Biz dünyada sıralamaya baktığınız zaman gerilerdeydik. Peki AK parti ile ne oldu? AK Parti ile istikrar ve güven dönemi başladı. Bu dönemde bir anda her alanda sıçrama yaşandı. Değerli kardeşlerim, bu sıçramadır ki Türkiye’yi dünyada güven duyulan, saygı duyulan bir ülke konumuna getirdi. Ama saygı duyulan Türkiye’yi ne yazık ki içerde ve dışarıda koordineli olan bu adımlarla yıpratmak istediler. Fakat millet burada duruma el koydu, sahip çıktı. Dedi ki, bu gidiş yanlıştır, biz iktidarın yanındayız, memnunuz dedi.

BURADA 20 CENT İÇİN EYLEM YAPILMADI ÇOK ŞÜKÜR

Bakın burada 20 cent zam için bu eylemler yapılmıyor Brezilya’da olduğu gibi. Sağlıkta şu yapılmadı diye bu yapılmıyor. Ki ben Brezilya’da oynanan oyunun da aynı merkezden yapıldığına inanıyorum…

Türkiye de Brezilya da IMF’ye olan borçları ödemiş durumda.. Başından itibaren Faiz lobisi dedik. Birilerini bu rahatsız etti. Evet burada faiz lobisi var.. Ama bu bazı çevreleri ciddi manada rahatsız ediyor. Yazılı görsel , ulusal ve uluslar arası medya nasıl görevler üstlendi hep gördük. Hepsinin kayıtları var.. Zaman zaman teşkilat içinde, zaman zaman halkımıza görüntüleri ile açıklayacağız. Çünkü değerli kardeşlerim Müslüman bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz.. Bu oyunları bozacağız.

CHP’NİN ETKİSİZ CILIZ MUHALEFETİ

CHP’nin  yetersiz, etkisiz, kalitesiz cılız muhalefeti, beceriksizliği ve üst üste yaşanan yanlışlar ve hayal kırıklığı maalesef CHP seçmenini umutsuz kıldı. Meclis içinde muhalefet yapamayan CHP sokak sokak çatışma çığırtkanlığı yaptı. Bu gösterilerde Alevi vatandaşlarımızın da kitlesel olarak yer aldığını gördük. Onları da gayet iyi anlıyoruz. Biz onlarla ilgili olarak Alevi açılımı adı altında bir dizi toplantı yaptık. Bütün temsilcilerini dinledik. Başbakan yardımcıma da özel bir talimatım var. Yine bu çalışmalar başlayacak. Bunları masada çözeceğiz. Geçmişte olduğu gibi aynı yanlışlara düşmemek lazım.

DERSİM’DEN ÖZÜR DİLEYEN BU BAŞBAKAN’DI

Dersim katliamı olduğu dönemde bu ülkenin tek partisi hangi partiydi? CHP idi…

Ne yaptılar.. Hiçbir şey.. Ben o dönemde yapılmayan özür beyanını, hiçbir taksiratımız olmamasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti devleti adına Başbakan Erdoğan yaptı.

Bu konuyla ilgili kalkıp acaba bir kere özür beyanında bulundu mu CHP? Bizim iktidarımızdı diyebildi mi? Bu ülkenin en eski partisi biziz diyor. Peki neden özür dilemiyorsun.. Bunu siz yaptınız.

Diyanet İşleri başkanlığımız Alevi vatandaşlarımız için önemli çalışmalar yaptılar.. Bir ve beraber yaşamamızı sağlayacak ortamı hazırlamak bizim vazifemizdir. Bunun mücadelesi içerisindeyiz.

DERSİM KATLİAMININ MİMARI CHP’DİR

Tekrar ediyorum CHP, Dersim katliamının mimarıdır. Aynı CHP on yıllardır güya alevi vatandaşlarımızın temsil edildiği partidir. Peki söylüyorum, tek başına iktidar olduğu dönemlerde Alevi vatandaşlarımız için ne yaptı.

Kahramanmaraş olayları yaşandığında iktidar ortağı CHP idi.. Sivas olayları sırasında İktidar ortağı SHP yani CHP… Gazi olaylarında da CHP idi..

Bu olayların hiçbirinin hesabı sorulmamıştır. AK Parti hiçbir sorumluluğu olmadığı halde Dersim katliamından dolayı özür dilerken, bu büyüklüğü gösterirken, CHP başındaki genel başkana rağmen bu özrü dilememiştir.

ALEVİLERİ KIŞKIRTAN CHP’DİR

CHP’nin son yıllarda hangi kirli planların içinde yer aldığını da çok iyi biliyoruz. CHP’nin bu kirli oyununu görmelerini bütün Alevi vatandaşlarımızdan rica ediyoruz. Kapıların işaretlenmesinden, Reyhanlı saldırısına kadar bir çok şüpheli olaya CHP destek vermiştir. Hem Gezi olaylarını kışkırtan hem de bir mezhep çatışması çıkarmak için elinden geleni ardına koymayan tv ve gazetelerin sahibi CHP’dir. Şiddet eylemcilerinin sırtını sıvazlayan da, küfreden gençlere para veren de, Alevileri kışkırtacak twitleri atan da CHP’li milletvekilleridir.

ALEVİ KARDEŞLERİM BU OYUNLARA KARŞI DİKKATLİ OLSUNLAR

Alevi kardeşlerimizin bu oyunlara karşı son derece dikkatli olmalarını rica ediyorum. Geçmişte yaptıklarını bugün tekrar etmek isteyen CHP’ye karşı alevi kardeşlerimizin ve tüm aziz milletimizin uyanık olmasını rica ediyorum. Bu millet için Mevlana neyse Yunus odur… Hacı Bektaş neyse, Pir Sultan Abdal odur..

Her zaman söylerim, bugün de söylüyorum, bütün bu isimler ve onlar gibi niceleri bu milletin hamurudur, mayasıdır temelidir. Bu isimlerden bir tekini çekerseniz milleti temelsiz bırakırsınız. Tarihin acılarını büyüterek değil , istikbalin umutlarını büyüterek istikbali şekillendirmek zorundayız. Bu topraklar üzerinden her sorunu çözeriz.. Çözülmez gibi görünen nice meseleyi çözdüğümüz gibi, bugün de yarın da aramızdaki her konuyu kardeşlik ruhu içinde çözüm yoluna koyarız. Kavganın, şiddet ve gerilimin çözüme hiç katkısı olamaz. Konuşarak çözeceğiz, Sandık, demokrasi ve hukuk yoluyla çözeceğiz. türkiyenin sorunlarını hep kendi sorunumuz olarak kabul edecek, ayrım yapmadan üzerine gideceğiz.

FAŞİST DİKTATÖR GÖRMEK İSTİYORSANIZ AYNAYA BAKIN

Bir kez daha Alevi vatandaşlarımızdan çirkin tarihlere ve senaryolara kanmamalarını rica ediyorum. Bir CHP’li milletvekilinin son derece sorumsuz şekilde yapıtğı provovokasyonlara karşı herkes uyanık olmalı. Bu vekilin hep Türkiye’nin bütünlüğüne hem de şahsıma karşı ağır hakaretlerini yargıya taşıdık. Ancak gerek bu gerekse hemşerisi genel başkan “Faşist diktatör” demeye devam ediyorlar. Eğer Faşist Diktatör görmek istiyorlarsa aynaya ve geçmişlerine baksınlar. Eğer faşist diktatör görmek istiyorlarsa emri altına girdikleri Esed’e baksınlar. Eğer faşist diktatör görmek istiyorlarsa Dersim katliamının mimarı milli şeflerine baksınlar..

BİZ HER ZAMAN DİK DURDUK

Türkiye ile hükümet ile milli irade ile hesabını görmek isteyenler gösterileri araç olarak kullandılar. Bazıları bu şiddet eylemleri içinde yer almadı. Ancak bunların dışında kalanlar kirli hesaplarını görmek amacıyla eylemleri sürekli kılmak istedi. Maalesef kirli hesapları olan bu çevrelerin gençler alet oldu. Ne yazık ki figüran oldular. Biz işte bu art niyetlilere karşı en başından itibaren dik durduk ve durmaya da devam edeceğiz.

Biz en başından beri, bizi görevden uzaklaştırmaya yönelik senaryolara karşı boynumuzu bükmedik. Cuntalar karşısında, mafya karşısında boyun bükmedik. Cumhuriyet mitingleri karşısında, danıştay gibi kirli saldırılar karşısında boyun bükmedik. Bildiriler, medya operasyonları karşısında asla geri adım atmadık. Bu olaylar üzerinden bizimle milli irade ile hesap görmek isteyenlere karşı asla geri adım atmayız.

BUNLARIN BAŞINI ÇEKEN CHP’DİR

Millet arkamızda olduğu sürece kimden gelirse gelsin milletin emanetini namusumuz ve şerefimiz bilir ve canımız gibi koruruz..

Sosyal medyada planlı ooperasyonlar yapıldı bazı medya kuruluşları baş tertipçi olarak vazife aldı. Bunları biliyorsunuz. Hangi kuruluşlar aktif rol aldı bunu biz de biliyoruz, millet de biliyor. Uluslar arası medya görev aldı. Bunların isimleri de açıklandı. Türkiye içinde imtiyazları zedelenenler ve iktidara hiç gelemeyeceklerini görenler bu olaylar üzerinden hesap görme çabasına girdi. Bu iş bitti diyenler oldu. Ama benim vatandaşım bu noktada hiçbir zaman bunların diliyle konuşmadı. Onlar geldiler başbakanlarını önce havalimanında karşıladılar. Ardından Ankara, İstanbul,Kayseri, Erzurum mitinglerinde, en ufak bir şiddet olmadan seslerini çıkardılar. Kırma yok, yakma yok, dökme yok.: Hepsi hukuk içinde.. Siz de gerçek anlamda vandallığın karşısındaysanız gelin mitinglerinizi yapın.. Niye bu yolla değli de farklı yolları deniyorsunuz. Bunun başını birinci sırada çeken CHP’dir.

Legal illegal farketmez o örgütlerin peşine takıldı ve onlarla hareket etti.

BUNLAR ASLA İKTİDAR OLAMAZLAR, BUNLAR NORMAL PARTİ DEĞİL

Milletin tevecühünü bunlar asla kazanamayacak. Asla iktidar olamayacaklardır. Bu olayların arkasına sığınıp kaos çıkarmak istediler. Bunların adı parti, ama teşkilatın içerisinde ne kadar terörist varsa sızmış. Polis arkalarından gitti, içerde ne buldu? Silahtan döner bıçaklarına ve molotof kokteyline kadar herşey var.. Böyle parti olur mu? Sonra dediler ki, polis parti teşkilatının içine girdi. Onlar normal bir parti değil. Meydanda vandalizm yapıyorlardı.

Aynı şey Divan otel için de geçerli. Diyorlar ki otele polis saldırdı. Durup dururken polis girmedi ki.. Polise saldıranlar oraya sığındı, oranın sahipleri de kapılarını açtı. Bunun üzerine polis oraya girmiştir.

BAŞBAKAN ÇOK SERT DİYORLAR…

Kardeşlerim bazı ülkeler, bazı liderler bu operasyonlar üzerinden kendi hesaplarını görme telaşına girdi. Daha ilk günlerden mesele gezi parkı değil, hala anlamadın mı diyenlerle birlikte oldular. Meselenin aslında başka olduğunu itiraf ettiler. Bana, “başbakan çok sert” diyorlar. Alttan alsın, görmesin duymasın diyorlar.. Onlar zaten başından beri senaryoyu bunun üzerine kuruyorlar.

AĞACI GÖSTERİYORLAR YAĞMALAMAYI GÖSTERMEDİLER

Çok enteresan.. Ağacı gösteriyorlar, ama yağmalamayı gizliyorlar. Türk bayrağını gösteriyorlar ama yakılan bayrağı gizliyorlar. Mustafa Kemal’in askeriyiz diyorlar ama yakılan bayrağı göstermiyorlar. Bunun yanında bir de Atatürk’ün resmi ile teröristlerin resimlerini yan yana getiriyorlar. Neredesin CHP, neden indirmediniz. Ulusalcılar neredesiniz? Aynı şekilde AKM işgal altındaydı.. Orada asılan pankartlarda, paçavralarda ne vardı? Teröristlerin posterleri vardı. Başbakana da hakaret içeren paçavralar vardı. Günlerce asılı durdu. Ne yaptı CHP, ulusalcılar.. Müdahale etmediler.. Kuzey Afrika’dan döndüm, içişleri bakanıma 24 saat içinde bunları temizle dedim. Meydan temizlenecek, anıt temizlenecek, ardından da gezi parkını bu işgalcilerden temizleyeceksin.. Çünkü bu gezi parkı belli bir azınlığın değil milletin gezi parkıdır. Buradan tüm millet istifade eder. Kimse orayı işgal edemez.

SİZİN KEYFİNİZİ Mİ BEKLEYECEKTİK

Eğer işgal varsa, devlete düşen görev, işgali kaldırıp, orayı halka açmaktır. Ne oldu? 24 saat içinde buralar temizlendi… 48 saat sonra da gezi parkı temizlendi.. Ne dediler, şafak harekatı uygun değildi? Ne yapacaktık? Keyfinizi mi bekleyecektik.. Benimle görüşmeye gelenler, sanatçı, mimar, genç, hoca olduklarını söylediler. 5-6 saat görüştük. Neden orada duruyorsunuz diye sorduk? Yargı zaten bir karar vermiş.

YARGININ KARARI VARKEN İŞLEM YAPAMAYIZ

Yargının bu kararı olduğu sürece zaten işlem yapamayız.. Yerel yönetim olarak da yapamayız. Neden bu gençleri burada tutuyorsunuz. Yargı lehimizde bile karar verse halk oylamasına gideceğim dedim. Halkoylamasını tabii ki belediye yapacak. Değerli kardeşlerim çoğunluğu çok güzel dedi. Gidin o zaman çözün dedim. Bizim yetkimiz yok dediler. O zaman neden buraya geldiniz dedik. Bir taraftan platformum diyorsun, bir taraftan yetkim yok diyorsun. Bunların derdi başka, dert ortalığı karıştırmak.

Şu mayıs ayında bir taraftan 49 milyar dolarlık havalimanı ihalesi gerçekleşiyor. Bir taraftan 22 milyar dolarlık nükleer santral ihalesi yapılıyor. Bir taraftan 2,5 milyar dolarlık köprü temeli atılıyor. Bütün bunlar olurken, siz ne istiyorsunuz? Yapılmayan ne? Sağlıksa ücretsiz sağlık. Üniversitelerde harç kaldırıldı. Geldiğimizde 45 lira burs alıyordunuz, şimdi 480 lira burs alıyorsunuz. El insaf ya.. El insaf… Biz de üniversite öğrencisi olduk ama biz üniversite öğrencisi olduğumuzda bunları yaşamadık. Biz yaşamadıklarımızı gençliğimiz yaşatmak istiyoruz ama şunların yaptıklarına bakın..

SEÇİLME YAŞINI 18’E GETİRİYORUM

Bir yerlerin oyununa geliyorlar. Onun için gençlere sesleniyorum. Bu oyunlara gelmeyin. Eğer yapacağınız bir şey varsa STK’lar aracılığıyla yapın. 30 yaşında seçilme hakkın vardı ey genç kardeşim. bunu 25’e indiren iktidar biziz. Seçme yaşı bu ülkede 18.. Ben şimdi 18 yaşın seçme ve seçilme yaşı olması için çalışma yapıyorum.

MECLİS ÇOLUK ÇOCUKLA MI DOLACAK DİYORLAR

Diğer partiler bu parlamento çoluk çocukla mı dolacak diyor. Bence zor olan seçmektir. Eğer seçme hakkı veriyorsan, seçilme hakkı da vereceksin. Dünyada da bir çok örnekleri var. Benim ülkemde niye olmasın. Hak kazanıyorsa, temsil yetkisi kendisinde varsa ve seçiliyorsa, neden rahatsız oluyorsunuz. Çıksın gelsin, milletvekili olsun. 30 yaşın altında vekiller şu anda var. Daha önce olamaz diyordunuz. Açtık önünü. Ey genç kardeşim bu ülkede gençlere hangi partinin sahip çıktığını bilmelisin. Gençlerle yürüdük ve geleceğe de gençlerle yürüyeceğiz.

OPERASYONLARI CAMİDEN YÖNETTİLER

Bakın bizim buradaki gençleri genç yerine koymuyorlar. Kandil simidi gösteriyorlar.. Çok enteresan.. İçlerinde tabi bazı sanatçılar var.. Kandil simidi gösteriyorlar ama içinde ayakkabı ile gezilen camiyi göstermiyorlar. Dolmabahçe camii 3 gün işgal altında kaldı. 3 gün oradan operasyonlarını idare ettiler. Eğer biz bu tahriklere gelmiş olsaydık, Allah muhafaza bu ülke çok tehlikeli şeyleri yaşayabilirdi. Bu oyunu biz gördük. Gezi parkında namaz kılanları gösteriyor. Ama yanında bebeğiyle saldırıya uğrayan başörtülü kadını göstermiyor. Karanfilleri gösteriyorlar ama polisi linç ettiklerini göstermiyorlar. Granit taşları ile polise nasıl saldırdıklarını gördük. Niye bunları göstermediniz…

POLİSİMİN DE YANLIŞLARI VARDIR

Polisimin de yanlışları vardır.. Doğrudur.. Yanlışı olanlarla ilgili olarka da bakanlarımız araştırmayı ve gereğini yapıyor. Ama geniş olarak baktığımız zaman asıl şiddete uğrayan polisimizdir. Bu olayları birilerinin görmesi lazım. Güya espirili sloganları gösteriyorlar. Duvarlara yazdıkları o çok ağır hakaretleri gizliyorlar. Onlar yakacak yıkacak, biz görmeyeceğiz, kamu düzenini bozacaklar, bunu biz görmeyeceğiz. Tencere tava.. Gece yarılarına kadar tencere tava dinlettiler.. Hani bunlar çevreciydi.. Görüntü ve gürültü kirliliği çevrecilik değildir. Çevrecilik sadece ağaç değildir. Bunlar saksıları bile kırarak barikata çevirdiler.. İstanbul mitingini yaptığımız günün gecesinde sabah saat 4’e kadar tencere tava çaldılar.. Sınava giren gençleri rahatsız ettiler.

BİZ ZAHİDE NİNEYİ GÖRMEZDEN Mİ GELECEĞİZ

Başkalarını kandırabilirler ama bizi kandıramazlar. Bu arada Zahide nineye ahlaksızca para teklif edecekler.. Biz bunu görmezden geleceğiz öyle mi? Taksim’de her türlü ahlaksızlığı yapacaklar, görmezden geleceğiz öyle mi? Mitinglerde toplananlara makarnacı diyecekler, bize oy veren 21,5 milyon kömürcü diye anılacak, bidon kafalı, koyun diye aşağılanacak biz bunu sineye çekeceğiz öyle mi? Kutsal değerlerimize el uzatacaklar ve biz bunu hoşgörü ile karşılayacağız öyle mi? Böyle bir dünya yok. yarın sandık kurulunca millet bunlara karşı ne yaptın diye soracak. Ama biz eğer sessiz kalırsak hesabını bize sorar.

CHP İLE MEKTUP MUHABBETİNE GİRDİLER

Değerli kardeşlerim CHP genel başkanı ile Avrupa liderleri bu ara mektup muhabbetine girdiler. İçerde mezhep çatışması çıkarmak isteyenlerle dışarıdan bunu yapmak isteyenler, tesadüfen mi işbirliği yapıyor=? Buna benzer onlarca örnek var. Tesadüf denilemeyecek onlarca gelişme var. Bakın çok enteresan, uluslar arası bir yayın kuruluşunun türkiye vatandaşı olan temsilcisi twit atıyor. Duran adam değil durduran adam olalım, ekonomiyi durduralım. 6 ay tüketmeyelim, bizi dinleyecekler”.. diyor.. Bu nasıl bir zihniyet? Bir insan kendi ülkesine karşı komplo yapabilir mi? Buna gazetecilik denir mi? Zaten esas niyet bu.. Türkiye’nin düşmanları böyle bir tavrın içine girebilir. Ama bir Türkiye vatandaşı böyle tehlikeli bir çağrı yapabilir mi? Evet mesele gezi parkı değil, mesele işte bu.. Mesele Türkiye’yi durdurmak.. Mesele Türkiye’nin kaybetmesini sağlamak. 10 buçuk yıl bunu defalarca yapmaya çalıştılar. Ekonomi kötü gitsin de, AK Parti gitsin de Türkiye’ye ne olursa olsun dediler. Buna asla müsamaha gösteremeyiz..

GÖSTERİCİLER KULLANILDILAR ALDATILDILAR

Bu hadiseleri tamamen masum gören ve gösterenlerin burayı özellikle dinlemelerini rica ediyorum. Gösterilerin içinde yer alanların bir defa safiyane niyetlerle yer almadıkları artık ortadadır. Bunlar medyayı kullanarak ekonomi üzerinde çok ciddi bir operasyon yapmak istediler. Göstericiler Türkiye aleyhine çok kirli bir oyunda kullanıldılar. Maalesef aldatıldılar. Bu hadiseler yurt dışına sistemli ve aldatıcı biçimde aktarıldı. Koordineli çalıştılar. Bazı sermaye grupları tertibin içinde yer aldı. Nokta hedeflere tedirginlik oluşturacak şekilde profesyonelce bilgi aktarımı yaptılar. Yatırım yapan veya yapacak olanlarda tedirginlik oluşturmak istediler. İstikrarsız bir ortam yaratmak istediler. Manipülasyon yapmaya çalışan bundan menfaat kazanmaya çalışanlar oldu. Şunu memnuniyetle söylüyorum ki bu operasyon tutmadı. Rahat olun.. Bu operasyon tutmamıştır. Türkiye üzerinde bu ameliyatı yapamadılar. 10 buçuk yıl boyunca yaptığımız köklü reformlar bunu engelledi. Yatırımcılar ülkemize güven duymaya devam ediyor.

YATIRIMLAR İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ

Hem portföy yatırımları hem de doğrudan yatırımlar devam ediyor. Meydana gelen bazı dalgalanmalar uluslar arası ekonomik dalgalanmalardan kaynaklanmaktadır. Çıkanlardan daha fazlası önümüzdeki dönemler geri dönecek. Hiçbir endişeniz olmasın. Rahat olun. Yatırımcılara tüm desteği verdik ve vermeye devam edeceğiz. Ekonomik büyüme ve istihdam yatırımla olur. Refah yatırımla artar. Ülkemize güvenen herkese kapılarımız sonuna kadar açıktır. Yerli ve uluslar arası sermaye, sabit veya portföy demeden ülkemize yatırımları cezbetmek için her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz…

Gösterilerin hedeflerinden biri de çözüm süreciydi. Bu gösterilerin birliğimizi ve kardeşliğimizi hedef aldığını hisseden Kürt kardeşlerim bu oyuna gelmedi. Milletimizin hemen hemen tamamı bu çirkin oyuna karşı tek yürek oldu.

ÇÖZÜM SÜRECİNİ SABOTE ETMEK İSTEDİLER

Çözüm sürecini sabote etmek için kullanılan bu gösteriler tam tersine kardeşliğimizi daha da perçinlemiştir. Bakın yarın, İstanbul’da akil insanlar heyetinin final toplantısını gerçekleştireceğiz. Heyet çalışmalarını tamamladı, raporları tamamladı. Yarın hep birlikte bunları istişare edeceğiz. Bunun ardından yol haritamızın ayrıntılarını açıklayacak ve kararlı bir şekilde süreci ilerleteceğiz. Tarihi süreçlerden geçiyoruz. 30 yıldır devam eden terör neredeyse bitti. 100 yıldır devam eden sorunların çözüm yoluna girdiği bir süreçten geçiyoruz. Terör bittiğinde diğer bütün sorunlar hızlı bir şekilde bitecektir. Alevi kardeşlerimizin ve diğer inanç gruplarının önündeki sorunlar da bitecektir. Türkiye zincirlerinden kurtulmuş bir şekilde istikbale doğru şaha kalkacak.. Gezi parkı olayları ile bize yönelen tehditleri gördük ve bunlar bertaraf oldu. Hukuk çerçevesinde bunların üzerine gideceğiz. Bazı katmanlar tarafından verilen yanlış mesajları da çok iyi gördük. Ortak paydalarımıza çok daha fazla vurgu yapacağız. Bugüne kadar hep yüzde 100’ün hükümeti olduk. Bunu belediyelerden tutunuz, yaptığımız yatırımlarda da çok net görebilirsiniz. Bizden önce mevcut iktidar AK Partili belediyelere neredeyse hakkını bile vermiyordu. Biz ise herkese hakkını verdik. Yatırımlara baktığınız zaman doğu güney doğu batıya göre daha fazla yatırım aldı. Herkesin diğerinin yaşam tarzına saygı duyduğu bir türkiye inşa ediyoruz. Başörtülü bacımla başı açık bacım arasında geldiğimiz günden bu yana bir fark gözetmedik. Sorunları erteleyen öteleyen ilerde patlayacak şekilde depolayan değil sorunları çözen bir Türkiye öngördük. Bize farklılıkların keskinleştiği bir Türkiye teslim ettiler ama biz inşallah acı hatıraların değil ortak değerlerin ve kardeşliğin güç kazandığı bir Türkiyeyi çocuklarımıza emanet bırakacağız.

Demokrasi ile hesabı olanlarla, demokrasinin standartını yükselterek hesaplaşacağız. Ama 76 milyon dost ve kardeşlerimizle hesaplaşarak değil helalleşerek yolumuza devam edeceğiz. Önümüzdeki hafta TBMM başkan seçimleri olacak. Süreç başlamış durumda. İnşallah biz de adayımızı belirleyeceğiz. Salı günü de tam kadro halinde seçimlerde hazır bulunmanızı rica ediyorum.

Allah yar ve yardımcımız olsun. Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyor, Allah’a emanet ediyorum.

MEDYAGUNDEM

alman

İstanbul’da provokatör Alman ajanı alarmı

Taksim’de bir Alman vatandaşı tuttuğu otel odasına düzenek kurarak, otelin penceresinden caddeye doğru siyasi içerikli …

gezi

Almanlardan Gezi Parkı’nın ortasında provokasyon bildirisi

Almanya merkezli “Zentrum für Politische Schönheit” isimli kuruluş Gezi Parkı’nda Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhine …

musul12

Bu medyayı evinize sokmayın!

Diriliş Postası gazetesinde Erem Şentürk’ün “Medyadan umudu kesin, kendiniz müdahale edin vatan elden gidiyor” başlıklı …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir