Cemaat medyası, ‘17 Aralık operasyonu’nun ‘seçim ayarlı’ olduğuna şiddetle karşı çıkarken, sınır ihlali yapan Suriye uçağının vurulmasını ‘seçim ayarlı’ diye niteledi.
Bugüne kadar her seçim öncesi “Seçim yaklaşırken ortaya çıkan her gelişme seçim ayarlıdır” (http://www.zaman.com.tr/full-name/ufukta-secim-gorundugune-gore_1055336.html, http://www.zaman.com.tr/full-name/oyun-icinde-oyun_1018886.html) diyen, hatta Deniz Baykal’ın CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa etmesine neden olan görüntülerin de ‘siyasi operasyon’ olduğunu söyleyen (http://www.zaman.com.tr/full-name/baykalin-istifasi-ve-siyasi-bir-operasyon_982654.html) Zaman gazetesi, sadece ‘17 Aralık operasyonu’nun ‘seçim ayarlı’ olduğunu görmedi ve sahiplendi. Ancak aynı gazete, Türkiye sınırlarına giren Suriye savaş uçağının vurulmasını ‘seçim ayarlı’ diye niteledi. ABD ve Avrupa ülkelerine yönelik İngilizce yayın yapan Today’s Zaman gazetesi de yabancı okurlarına “Suriye savaş uçağının ‘seçim propagandası için düşürüldüğünü’ söyleyecek kadar ileri gitti.
Referansı Kılıçdaroğlu!
MİT’in Suriye’deki Türkmenlere yardım götüren TIR’larına yönelik operasyonu da sahiplenen Zaman, bir başka ‘milli’ konuda da yaptığı iki ayrı haberde ‘seçim ayarlı’ vurgusunu yaptı.
Haberde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “hükümet seçimlerden önce orduyu Suriye’ye sokabilir” iddiasına dayanarak, “Suriye jetleri ilk kez mi sınır ihlali yaptı?” diye soruldu ve yine cemaate bağlı Fatih Üniversitesi’nin öğretim üyelerinden görüş alındı.
Haberde, “El Kaide bağlantılı Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) Suriye’deki Türk toprağı Süleyman Şah Türbesi’ni kuşatması sebebiyle bu örgüte operasyon ihtimalinin yoğunluk kazandığı günlerde Suriye jetinin vurulması “Seçim öncesi siyasi manevra mı?” sorusunu akla getirdi.”
İkinci haber ise şu ifadeyle başlıyor: “Yerel seçimler öncesinde yolsuzluk iddialarını unutturmak ve iktidarın arkasında kenetlenmeyi sağlamak amacıyla savaş senaryoları tartışılırken…” ve şöyle devam ediyor: “… Suriye sınırında dün sıcak saatler yaşandı.”
İşte cemaatin milli meselelere duyarlılığını gösteren haberleri:
http://www.zaman.com.tr/dunya_mudahale-secim-ayarli-mi_2206780.html
http://www.zaman.com.tr/dunya_secim-oncesi-suriye-savas-ucagi-vuruldu_2206779.html
O yazılar mı yalandı, bugünkü tutum mu?
Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, 22 Kasım 2010’da, ‘Ufukta seçim göründüğüne göre’ başlıklı yazısında, 12 Haziran 2011 seçimlerini hatırlatarak şöyle yazmıştı:
“Bu saatten sonra yaşanan her olayı yedi ay sonra ortaya çıkması muhtemel siyasi tablo ile ilgili düşünmek gerekiyor. … Kılıçdaroğlu’nun Fransa ziyareti sırasında Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney’in kabrine gitmesi de seçim süreci ile ilgilidir. … Seçime kadar çok daha ilginç hadiselere şahit olacağız. Ve korkarım tam bu noktada yine medya girecek devreye. Bazı medya kuruluşlarının daha şimdiden yürüttüğü yayın politikası, siyaset mühendisliğini çağrıştırıyor. Anlaşılan o ki, defalarca yaşanan bu kötü mühendislik modeli bazıları için hâlâ modasını kaybetmiş gözükmüyor. Mesela Kılıçdaroğlu’na o kadar çılgın bir destek veriliyor ki, bu yanlı tavrın halk nezdinde geri tepmemesi mümkün değil. … Ancak demokrasi tarihimiz şahittir ki medyanın şişirdiği hiçbir parti, sandıktan zaferle çıkamadı; çıkamaz da.”
17 Ocak 2011 tarihli ‘Bayat senaryolar’ başlıklı yazıda ise şu ifadeler dikkat çekiyor: “Seçim yaklaştıkça bazı senaryoların tekrar tekrar sahnelenmesi insanı üzüyor. Haydi tezgâhın arkasındakiler yorulmadı diyelim; ya figüranlar? Defalarca gösterime girmiş bir senaryoda eskitilmiş rollerin üzerine atlayarak ne kadar sakil bir duruma düştüklerinin farkında değiller mi? Kutsanmış semboller üzerinden yürütülen kavgalar, kutuplaşmayı derinleştiren yaklaşımlar, sandık yerine sokaktan medet ummalar…
… Seçime kadar yeni bir koridordan yola devam edecek bu ülke. Karartmalar olacak kimi zaman. Kafa karıştırmaya yönelik haberler uydurulacak, yorumlar yapılacak. ‘Eksen kayması’ denilip insanlar korkutulacak, ‘tasfiye ediliyoruz’ denip kapı arkalarında kıs kıs gülünecek, ‘yaşam biçimimize müdahale ediliyor’ denilip ülke içeriye ve dışarıya gammazlanacak, AK Parti’nin ‘liberal aydınlara ihtiyacının kalmadığı’ söylenerek aralarını açma girişimleri başlatılacak… Dejavu! Bu ülkenin insanı bu bayat senaryodan bıktı. Korku tellallarına prim yok artık…”
(stargazete.com)
bu pezevenklerin sitelerine link vermeyiiiiin