MEDYAGUNDEM.COM- Gülen çetesinin gazetesi ZAMAN, neredeyse her gün MEDYAGÜNDEM’e saldıran haberlere yer veriyor. 3 gün önce köşesinde MEDYAGÜNDEM’e saldırdığı yetmemiş ki, Ekrem Dumanlı bugün de gazetesinin birinci sayfasından yine MEDYAGÜNDEM’i hedef yaptı.
Panik büyük…
Suçlar kabarık…
Bir gazeteciye sahte suç örgütü isnadı ile kurulan kumpas ellerinde patladı.
MEDYAGÜNDEM’in sahibi Tutkun Akbaş’a 5 paralel gazetecinin kurduğu tuzak başlarına geçti, şimdi örgüt suçundan soruşturulan kendileri oldular.
Tutkun Akbaş kendisine kurulan kumpası ve Ekrem Dumanlı başta olmak üzere 5 paralel gazeteci hakkında yaptığı suç duyurusuyla ilgili geçtiğimiz gün tüm detayları yazmıştı.
EKREM DUMANLI VE AVANELERİNİ BÜYÜK KORKU SARDI
Tutkun Akbaş’ın o suç duyurusu üzerine haklarında yürütülen “örgüt soruşturması” ile büyük bir korku ve paniğe kapılan paralel medya, bugün Zaman gazetesinde yalan ve kara propaganda haberinde, yargıyı tehdit ve baskılama amaçlı ifadeler kullanıldı.
Zaman’ın editöryal imzasıyla çıkan yazıda, MEDYAGÜNDEM sitesinin sahibi Tutkun Akbaş’a kurulan kumpas, illegal dinleme ve sahte örgüt suçu isnad etme gibi paralel operasyondan hiç söz edilmedi.
“Adliye’de neler oluyor?” başlıklı yazıda örgüt soruşturmasını yürüten savcılar da hedef gösterildi.
Yazının tamamında suçlarını inkar eden ve panikle nasıl sıyıracaklarının derdine düşenlerin hezeyanları dikkat çekiyordu.
Dava dosyasını bilmesek, görmesek, mahkeme mahkeme mahkeme gezip ret üzerine ret yeyip, sonra ayarlanan bir paralel hakimle MEDYAGÜNDEM’in sahibi Tutkun Akbaş’ı “örgüt kurucusu” gibi sahte bir suç isnadıyla illegal dinleme ve takibe aldırdıklarından habersiz olsak, bugünkü yazılarını yiyeceğiz!
Birbirleriyle hiçbir ilgisi olmayan insanları sahte örgüt torbasına atan sanki kendileri değilmiş gibi, o skandal dosyada hukukun nasıl ayaklar altına alındığı deşifre edilmesine de rağmen, hiç bunlara girmeyip, MEDYAGÜNDEM’e kurdukları tuzaktan da hiç söz etmeyip, sanki haklarını aramak için basit bir hakaret davası açmışlar da sonuç alamamışlar gibi “salağa yatan” bu örgüt medyası utanmazlığın ve vicdansızlığın artık dibini buldu.
Sonra hiç utanmadan, Allah’tan zerre kadar korkmadan şu yalanı da yazdılar:
“Hemen her alanda gözlemlediğimiz AK’laştırma sisteminin bağımsız ve tarafsız olması gereken adalet mekanizmasına kadar ulaştığına dair endişelerimiz artmıştır. Adaletin siyasallaşması tuzun kokması gibidir; hukuksuz işlemler adalete duyulan güveni sarstığı gibi o sarsıntıya sebep verenler bir gün mutlaka ortaya çıkar.”
Ulan tuzu kokutan siz… Paralel hukuk yoluyla her türlü illegal yola giren, yargıyı kirleten, masum insanlara kumpas kuran siz ve pişkince, yüzsüzce çıkıp hukukun siyasallaşmasından bahseden de siz…
Biz hakkımızı arayamayacak mıyız be vicdansızlar?
Bize kurduğunuz iğrenç kumpasın hesabını sormayacak mıyız? Bunun için hukukun imdadımıza yetişmesini istemeyecek miyiz?
Başınıza ne geleceğini iyi biliyorsunuz.
MEDYAGÜNDEM’e kurduğunuz kumpasın dosyası sizi hayli hayli yargılamaya yetecek kanıtlarla dolu…
Vicdanlı bir savcı o dosyayı gördüğünde zaten kimin “örgüt” kurduğunu, kimin nasıl bir namussuz tezgahla, illegal yollarla hukuku ayaklar altına aldığına hiç şüpheye gerek kalmadan karar verecek.
Siz yargıyı baskılayarak hesap vermekten kurtulacağınızı sanıyorsanız aldanıyorsunuz.
MEDYAGÜNDEM başta olmak üzere o skandal dosyada ne kadar masum insan varsa hepsi için de fitil fitil burnunuzdan geleceğini iyi biliyorsunuz.
İstediğiniz kadar yalanlarla MEDYAGÜNDEM’i imha operasyonu yapın, tuzaklarınız Allah’ın izniyle başınıza geçecek.
Bunların akıl daneleri kim bilemiyorum? Geri zekalı oldukları kesin! 17 Aralık Operasyonu öncesinde Medya Gündem’i İMHA girişimlerinin, 17 Aralık Operasyonları ile beraber değerlendirilmesi gerekir. 17 Aralık Operasyonun ilk sinyalleri Medya Gündem’i ve sahibi Sayın Tutkun Akbaş’ın ‘Örgüt’ suçlamasıyla başladığını iddiasını şimdi daha yeni anlayabiliyoruz. Yani, 17 Aralık Darbe Girişimi Operasyonun hazırlıkları Medya Gündem’i ve sahibi Sayın Tutkun Akbaş’ın ‘Örgüt’ suçlaması ile ilgili soruşturma, kovuşturma ile başladığını bugün yeni yeni çözebiliyoruz. Bu nedenle 17 Aralık Darbe Girişimi Operasyonun başlangıcı olarak Medya Gündem’i İMHA girişimleri olarak artık kabul edilmelidir. Ve 17 Aralık Darbe Girişimi Operasyonuna, Medya Gündem’i ve sahibi Sayın Tutkun Akbaş’ın ‘Örgüt’ suçlaması için girişilen yasal, yasal olmayan dinleme, teknik takip, soruşturma, kovuşturmanın da dahil edilmesi gerekir. Edileceğini de umuyorum. İlk önce susturulması gerekenler listesi hazırlandığı artık yeni yeni ortaya çıkmaya, görmeye başlıyoruz. Evet, Hükümete, Sayın Başbakana ve T.C Anayasasına karşı Darbe Girişimi Medya Gündem’i İMHA girişimiyle başlamıştır.
Dikkat ediyor musunuz, Türkiye’de bir ilk yaşanıyor. Bugüne kadar hiç olamamış bir şey yaşanıyor. KATLİAMLARIYLA, İNFAZ, İMHA girişimleriyle tanınan PDY militanları can havliyle naralar atıyorlar. Adalet diyorlar, Hukuk diyorlar! Hepsi sıkışmışlığın, paniğin, foyaların boyaların ortaya dökülmesiyle, deşifre olmasıyla, paniğin verdiği psikolojiyle, adliyedeki hukuksuzluğun ortadan kalkmasıyla, yargıya verdikleri emir ve talimatların yerine getirilmemsiyle başlayan huzursuzlukla saldırganlaşıp, polisin kalemini kırıp hain ilan ettikleri gibi, şimdide yargıya kaleminizi kırarız ha tehditleriyle örgüte destek için baskı yapıyorlar. Türkiye’de ilkleri yaşıyoruz. Aynı Zaman’da kaçışmanın, kopuşun başlamasını, PDY örgütüne desteğin devamını sağlamak için ‘Yargıyı’ tehdit eder mahiyette manşetlerle sonuç almaya çalışıyorlar.
Avanak Avni’lerle, Yargıyı tehdit manşetleriyle kaçışı kopuşu engelleyeceklerini sananlar peşlerinde bir sürü hukuki delil bıraktıklarını da göremeyecek kadar panik içerisindeler. Evet, son gazete manşetleri paniğin olduğu kadar, ‘Yargının’ da tehdit edilmesine yönelik olduğu ortadadır. Sürecin hızlanmasın önün kesilmesine yönelik gazete manşetleri Pensilvanya bağlantısının da ibretlik örnekleriyle doludur. Artık bu saatten sonra süreci geri alamayacaklarının farkına vardıklarında kollarına kelepçeyi göreceklerinden hiç şüphemiz yoktur. Medya Gündem’i İMHA girişimini basit bir susturma olarak görmemiz mümkün değildir. Bu darbenin ayak sesleridir. Darbeyi kendilerine biat-bidat etmeyen karşılarını, muhaliflerini İMHA girişimiyle başladığını belgelerde desteklemektedir. Darbe Doktrininde de, darben usulleri de bunu, yani ilkönce Özgür Medya’nın susturulmasını emretmez mi?
Ekrem Dumanlı’ya çağrı; Ekrem, sende azıcık haysiyet varsa, İMHA etmeye çalıştığın Medya Gündem ve sahibi Sayın Tutkun Akbaş gibi şecereni yazıp işte ben buyum diye toplumun karşısına çıkarsın. Yaptığın iftiraları, yalanları tükürük olarak yüzüne çarpanlar gibi delikanlı olup bu da benim biyografim dersin. Bilhassa eski eşini boşayıp yenisi olayı da dahil tüm gerçekleri ortaya dökmeni bekliyoruz. Yalanın çıkacağı gerçekleri de iyi düşünüp yazmanı bekliyoruz.
Yok Ekrem, insanları Oda tv eski bir çalışanı olarak veya senin o mükemmel Türkçenle eski bir Oda Tv çalışanı olarak göstermeye kalkıp kenara çekilmek yok. Kendinle ilgili gerçekleri de aynı dil, üslupla yine senden bekliyoruz. Yazamayacağını da biliyoruz. Yazamazsın çünkü pisliğin ta içindesin. Hadi Ekrem kendinle ilgili gerçekleri bekliyoruz.