MEDYAGÜNDEM- Biz onu Ertuğrul Özkök’e çok benzetiyoruz. O da Özkök gibi “provokatör”, o da “kışkırtıcı”, o da solcu görünüp ama arkasını derin vesayet odaklarına yaslamış biri gibi… Özkök akademi dünyasından medyaya paraşütle indirildi, o da öyle ama hala akademisyen. Ve ciddi bir Ak Parti ve “muhafazakar değerler” düşmanı… “Kur’an uydurma bir şiir kitabıdır” gibi alçakça kutsal kitabımıza hakaret etmişliği dün gibi hafızalardadır. Hani Koray Çalışkan’ı bir gazetenin başına koysanız, Ertuğrul Özkök’ten daha aşağı ve provokatif gazete yapacağından kuşkumuz yok.
Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde yardımcı doçent kendisi.
Akşam gazetesine bir röportaj vermiş. Röportajında “Türk solunun en güçlü kalemi Ahmet Hakan” diye buyurmuş.
Ahmet Hakan ne zaman “solcu” oldu da, “Türk solunun güçlü kalemliği”ne terfi etti anlamadık ama Çalışkan’ın şu ifadelerini üniversitelerde ders diye değil palyaçolara komiklik malzemesi diye göstermek gerek sanırız:
“Sözcü Gazetesi’nin tirajı iyi. Ama sol görüşlü adama yeni bir şey vermiyor. Korku örgütlenmesini çok iyi becerdikleri için başarılılar. İnsanlar Sözcü’yü, ‘Helal olsun, ben de böyle düşünüyorum’ demek için okuyor. ‘Aa böyle miymiş’i verebilmek gerekir ama. BirGün de etkisiz bir gazete. Yazılanların yarısı ilgimi çekmiyor. Kısacası sol görüşlü yazarlar, hiç ilgi çekici değil. Çok sıkıcı yazıyorlar. Bir istisna var; o da Ahmet Hakan. Bence şu anda Türk solunun en güçlü kalemi. İyi başlık önemli. Mesela Cüneyt (Özdemir) çok iyi başlık atar. Ama yazıları da bir o kadar zayıftır.”
ARKADAŞ BU NEYİN KAFASI?
Arkadaş sen ne içtin, bu neyin kafası dedirten cümlelere bakın. Boğaziçi Üniversitesi gibi nadide bir eğitim kurumunda, hem de “siyaset bilimi” gibi bir bölümde akademisyen olmuş, Radikal’de köşe yazan bir adam Ahmet Hakan’ı “Türk solunun güçlü kalemi” yaptıysa ciddi ciddi bu sözler karşısında düşünmemiz gerekiyor.
Çalışkan ya Ahmet Hakan’ı solcu sanıyor. Ya Ahmet Hakan Nişantaşı Atiye Sokak entellerine kendisini “solcu” diye pazarlıyor, ya da Çalışkan başka bir gezegende yaşıyor. Çünkü sözlerine bakılırsa onun sol ve solculuğa dair bakışı bu dünyaya ait değil!
Haliyle insan merak ediyor Çalışkan ne içti de hangi kafayla böyle bir söz söyledi merak ediliyor.
Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi’nde akademisyen olan biri çıktı, “dönekliğin ve pragmatizmin en güçlü kalemi” Ahmet Hakan’ı da “Türk solunu güçlü kalemi” yaptı ya, valla paradigmanın iflası tam da bu olsa gerek…
Vah ki ne vah Çalışkan’ın öğrencisi olan memleket gençlerine…
Ahmet Hakan’a “büyük solcu yazar” muamelesi yapan adam kimlere nasıl muamele yapar artık onun da siyaset biliminin değil psikiyatri biliminin ilgi alanına girdiğini düşünüyoruz.
Ve Çalışkan’ı memleketin gerçek solcularına havale ediyoruz.
medyagundem.com
