Pensilvanya çetesinden bayat numara; “havlayan köpek” taktiği!

MEDYAGUNDEM.COM- İşte dün MGK’nın 5 saatlik toplantısı sonrası yapılan açıklama ortada… Devlet yekvücut paralel ihanet şebekesine karşı mücadele azmi içinde. Paralel devlet yapılanması artık bir terör örgütü…

En önemlisi toplum bu örgütü dışladı.

Hiçbir meşruiyyetleri kalmadı.

Ülkesine ihanet eden, illegal biçimde herkesi dinleyip şantaj ve tehditte bulunan bir yapıyı bu toplum affeder mi, affetmez elbette.

Dolayısıyla paralel örgüt iyice köşeye sıkıştı, suçüstü oldu, büyük operasyon yaklaştı.

İşte bundan dolayı da paralel örgütün medyası köşeye sıkışmışlığın da etkisiyle yeni bir taktik geliştirdi. Aslında bildik taktik ama her yerde bunu kullanmaya başladılar.

Gazetecileri arayıp, “Sus, bizi eleştirme, ileride hesap veremezsin” diyerek tehdit yoluna  gittiler.

Sadece telefonlar, yüzyüze konuşmalarla bunu yapmıyorlar, artık gazetelerinden de açıkça tehdit yazılarına başladılar.

İşte bugünkü Zaman…

Ekrem Dumanlı haşhaşinin birine “sıkıştık köşeye şunlara bir tehdit salla da biraz korkutup kaçıralım, nefes alalım” diye yazı yazdırmış, zavallının biri de “havlayan köpek” gibi güya havlayarak korkutacağını sanıp tam bir tetikçi ağzıyla tehditler yağdırmış.

Başlığı da;

“Hukuk Türkiye’ye geri geldiğinde kimler hesap verecek?” 

Tam bir “havlayan köpek sendromu.”

Yani ısıramaz!

Akıllarınca Türkiye için büyük tehdit olan paralel örgüte karşı mücadele edenleri sindirmek…

Bakın şu tehdit ifadelerine:

“Peki hukuk Türkiye’ye geri geldiğinde neler olacak?

Yargıya Anayasa’yı ayaklar altına alıp hukuk dışı talimat verenler, hukuksuz kararlarla insanları işlerinden edenler, fişleme talimatları verenler,  ellerindeki yasalara değil AKP’li siyasilerin talimatına göre imzalar atan başsavcılar, savcı ve hakimler, bunları uygulayan emniyet müdürleri… Yürütmeyi yargıya isyan ettirenler, Organize Suçlar masasındaki tuzaklar… 80 rehineyi unutturup bütün bir devlet istihbaratını Hizmet’i bitirmek için seferber edenler… Halkın vergileriyle ayakta duran devletin televizyonunu AKP yayın organına çevirenler, değişmez bir vuvuzela sesi gibi çın çın öten, her gün istihbarat havuzu kaynaklı aynı paralel manşeti yapan gazeteler… Bunların yayın yönetmenleri hatta sahipleri hukuk geri geldiğinde hesap vermeyeceklerini mi düşünüyor?

Türkçe Olimpiyatları’na keyfî bir şekilde salon ve stat vermeyenler hatta açık alanlarda seyredilmesine bile hukuksuzca müdahale edenler… Makamlarını kaybetmemek için devletin valiliğini onurluca yapmak yerine AKP’nin valisi olmayı içine sindirip hukuksuz talimatları kabûl edip, kanunsuz suçlara seyirci kalanlar… Belediyeleri tüm imkânları ile suistimal edip beyefendi E5’ten geçerken tedirgin oluyor diye vergisi ödenmiş dershane tabelasını sökenler… Bir gün bu topraklara hukuk geri geldiğinde başlarına gelecekleri hesaplıyorlardır herhalde…

Hukuk geri geldiğinde 17 Aralık öncesi hırsızlar, ihale komisyon ve rüşvetçileri mutlaka yargılacak ama asıl kötü sürprizi 17 Aralık sonrası binlece insanın hukukunu ayaklar altına alıp keyfî emirlere çanak tutan bürokratlar ve istihbarat şebekelerinin kara propaganda haberlerini manşet yapan medya yönetici ve sahipleri yaşayacak.

Evren ve arkadaşları tedbirli davranıp yargılanmamayı Anayasa’ya koymuşlardı ama yetmedi. Evren müebbet aldığında kendisine destek olan yüzde 92’den tek bir ses çıkmadı. Onların yüzde 92 halk oyuyla yaptıkları zulmü bugün 17 Aralık darbecileri yüzde 43’le yapmaya kalkıyor. Yakın zamanda belki hesap vermeyecekler ama uzun vadede durumları hiç parlak değil!”