Anasayfa / GENEL / Paralellerin olduğu her yere şu tabela asılsın; dikkat Yezit var!
yezit1

Paralellerin olduğu her yere şu tabela asılsın; dikkat Yezit var!

Akşam gazetesi yazarı Kayahan Uygur bugün çarpıcı bir yazıyla Gülen örgütünün “Yezit” olduğunu, Ekmeleddin İhsanoğlu’na verilecek her oyun da Yezit’e hizmet anlamına geldiğini yazdı.

Uygur, Gülen örgütünün ABD çıkarları ile ne kadar paralel olduğunu anlattığı yazısında “İsrail dostu paralel yapı  İslam âlemi için bir tehdittir.” dedi.

Uygur bir de paralellerin bulundukları her yere “dikkat Yezit var” tabelası asılmasını istedi.

İşte yazısı:

PARALEL YAPININ IRKÇI VE MECZUP SÖYLEMİ

Paralel yapıya yönelik operasyonlarda tutuklanan polislerden bazıları aynen şöyle bağırmışlar : ‘Kahrolsun acem uşakları’, ‘kahrolsun Pers senaryosu’. Bu ırkçı ve meczup söylem dikkat çekicidir. Paralel yapı, Hakan Fidan’ı da İran ajanı olmakla suçlamıştı.  17 Aralık darbe girişiminde de başta Başbakan olmak üzere birçok bakanı İran yanlısı hayali bir terör örgütüyle ilişkili göstermişlerdi.

BUNLARIN OLDUĞU HER YERE “DİKKAT YEZİT VAR” TABELASI ASILMALI

Bu polislerin adliyedeki hal ve tavırları Türkiye halkını  irkiltmiştir.   Bir de logo icat etmişler. Güneş gözlüklü, ajan tipli birinin elleri havada ve  haykıran görüntüsü. Bulundukları her yere ‘dikkat Yezit var’ tabelası asılmalı,  o derece saldırgan,  tehditkâr ve gürültücüler.

Elbette onlara yezit derken sadece  şahsen sevmediğim Yezid bin Muaviye’yi kastetmiyorum. Anadolu kültüründeki ‘soyut yezit’i kastediyorum : Mezhepçi, kışkırtıcı, fitneci, ispiyoncu, iftiracı Yezit’i. Her zaman haklının karşısında, her zaman iyinin aleyhinde olan zalim yezit.

PARALEL YAPI ASIL PARALELLİĞİ

Paralel yapı ABD’nin Ortadoğu egemenliğinin  çökmeye başladığı İran Devrimi ve sonraki gelişmelere hep paralel gitmiştir. Şubat 1979’da İran’da anti emperyalist devrim olmuş,  paralelci derginin de ilk sayısı çıkmıştır. Yine aynı ay,  Müslüman gençlik hareketinin ABD karşıtı lideri Metin Yüksel camii içinde alçakça vurulup şehit edilirken paralel örgüt kurulmuştur.
ABD, İran’a karşı pozisyonunu sağlama almak için  12 Eylül darbesini desteklemiştir.  Aynı darbe için Gülen  de ‘son karakol’ ifadesini kullanıp selam durmuştur. Neyin son karakolu? Tabii ki  ABD’nin İran’ı da kaybettikten sonra bölgedeki son karakolu.
1980’li yıllarda Batılıların kışkırtmasıyla Irak İran’a saldırtılmış 10 yılda iki taraftan 2 milyon Müslüman can vermiş, Kürtlere karşı Halepçe’de kimyasal kullanılmıştır. ‘Yezit’ bunu da  desteklemiştir.

SELAM TEVHİT ÖRGÜTÜ YEZİT TARAFINDAN İCAT EDİLDİ

1990’lı yıllarda ABD Saddam’ı tuzağa düşürüp Kuveyt’e saldırtmış, sonra da  Irak’ı yok etmeye çalışmıştır.  Bütün bu yıllar boyunca İran’la olsun, Irak’la  olsun komşularımızla fiilen savaşmaya karşı Türkiye Cumhuriyeti içinde bir direniş başgöstermiştir. Ardından peş peşe cinayetler gelmiştir.  Mumcu suikastında, diğer aydın cinayetlerinde, Madımak olayında Paralel Yapı, karanlık çevreler ve oligarşi medyası sistematik biçimde olayları  İran’a bağlamak  istemişlerdir.  Amaçları  Türkiye’nin İran tehdidine karşı Batı’ya muhtaç olduğu fikrini yerleştirmekti.  2012 ‘de Paralel Yapı’nın hükümeti karıştırmak istediği  uydurma Tevhit Selam gibi örgütler  Yezit tarafından o dönemde  icat edilmiştir.

Gülen , 20 Temmuz 1997’de Yeni Yüzyıl’da yayımlanmaya başlayan röportaj serisinde  İran’a ve Alevilere olan nefretini açıkça ifade etmiştir. Türkiye’nin ABD’ye ihtiyaç duyduğu görüşünü tekrarlamıştır. Gülen,  ayrıca 28 Şubat’a  olan hayranlığını da ortaya koymuştur.

YEZİT’E DİKKAT

ABD 1999’da  Öcalan’ı Türkiye’ye vererek  elindeki bir karttan vazgeçmiş, Gülen’i ABD’ye çekerek başka bir joker kazanmıştır. İsrail-İran nükleer gerginliğinin zirve yaptığı 2000’lerde ABD’nin Gülen desteği, Gülen’in de İran ve Alevi nefreti zirve yapmıştır. Gülen’in  hırsı sonunda İran yanlısı olmakla suçladığı ülkemizi  ABD ve İsrail’e şikayet etmeye, barış sürecini sabote edip binlerce kişiyi tutuklatmaya, hatta nükleer savaş kışkırtıcılığına kadar varmıştır. Hükümeti hem ‘Sünni mücahitlerin silah destekçisi’ hem de ‘İran ajanı’  ilan eden  ‘Yezit’e dikkat’ diyorum.

İSRAİL DOSTU PARALEL YAPI İSLAM ALEMİ İÇİN BİR TEHDİTTİR

Gülen 17 Mart’taki  röportajında ‘Kadisiye Meydan Savaşı’ndan söz edecek kadar şaşırmıştır. Tarihte Müslümanlarla Sasani İran ordusunun yaptığı ilk savaşı sanki kendisinin Türkiye Cumhuriyeti ile olan savaşına benzetiyor. Müritleri onu iyice uçurmuş.
İsrail dostu paralel yapı  İslam âlemi için bir tehdittir.

EKLEMEDDİN’E OY, YEZİT’E HİZMETTİR

 

Özellikle Alevi-Sünni çatışmasını körüklemektedir. Alevi yurttaşlarımızın yıllardır destek verdiği  CHP’nin de Yezit’le anlaşarak  Aleviliği sattığı görülmektedir. Suudi destekli, Sisi çizgisinde ve Arap Alevilerine hakaretler eden İhsanoğlu’nu  Pennsylvania’nın isteğiyle aday göstermişlerdir. Onun için uyarıyorum: Eklemeddin’e oy, Yezit’e hizmettir.

UYGUR’UN YAZISI İÇİN TIKLAYIN

MEDYAGUNDEM

feto-aglama

FETÖ’ye dünyayı dar ettik

Eylül 2016’daki BM Genel Kurulu görüşmeleri öncesi “FETÖ’ye dünyayı dar edeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve …

boke

CHP ile PKK’nın amaç ortaklığı!

Güneş gazetesinde Kayahan Uygur’un “Türkiye’yi kullanamama hezeyanı” başlıklı yazısı şöyle: CHP Genel Bakan Yardımcısı Selin …

musul6

Ne Dabık ne Musul asıl mesele ABD

Güneş gazetesi yazarı Kayahan Uygur’un “Ne Dabık, ne Musul, asıl mesele ABD” başlıklı yazısı şöyle: …

4 Yorumlar

  1. Ne olum sende P.İ.Ç misin

    Gıdı gıdı gıdı! Ne olum sende P.İ.Ç misin? Hemen gıdıklanıvirdin! La olum sen işine bah! Yuharı doğru yuharı doğru! Ecücek daha yuharı! Hah tamam! Ohhhhh! Ellerine dillerine sağlık! La olum bunları uzak doğudaki mekteplerinde mi öğrendin? Yoh lan! Ordan yanıma gelen parlak muallimlerimden öğrendim. Gelip yapıp yapıp giden, yaptırıp yaptırıp gönderdiklerimden öğrendim. Ehsan la olum o mektepleri boşuna mı açtığımı sanıyon! Her gün gizli çekimleri izlemeden bıktığım için her ülkeden, her toplumdan gün yüzü görmemiş icraatlar örgenmek için açtırdım deli! Haaa!

  2. P.İ.Ç Tevhid ve Selam’ın Tasfiyesine Uğraşıyorlar

    Evet, Sayın Kayahan Uygur’un ifade ettiği Tevhid ve Selam örgütleri Paralel yapılanmanın o dönemde ki eylemlerini icra ettiği bir örgüt olduğu fikrine bende katılıyorum. Sivas Madımak olaylarında eski yarım burunlu polis minibüsünün üstüne çıkıp emir ve direktifler veren sakallı polis memurunu hiç kimse unutmadı. Sivas Madımak olayları Ergenekon+Paralel yapılanma organizasyonudur. Şuanda Tevhid ve Selam örgütleri tavsiye edilmek isteniyor. Tasfiye ederken de birilerinin canını-kanını alalım diyorlar. Son günlerde İhsan Güven, Necip Hablemitoğlu, Dink, Santaro, Yazıcıoğlu… cinayetlerini Paralel yapılanmanın Tevhid ve Selam örgütleri gerçekleştirmiştir. Bu cinayetlerin aydınlatılmasından korkan paralel yapılanma son dönem faili meçhul cinayetlerin her lafı açıldığında saçma sapan dezenformasyon yayınları yaptığını çok iyi takip edelim. Cinayetler aydınlanacak diye korku ve telaş içerisindeler. Bu cinayetler bu örgütü bitirir.

  3. Katliamlarda Konsept Değişikliği

    Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu Sivas Madımak olaylarını Sivas’a hakim bir yer olan Abdulvahabi Gazi Hazretlerinde yattığı Yukarı Tekkeden ne olup bittiğini gözyaşlarıyla izlediği iddia edilir. Rahmetli Muhsin Başkan, Paralel yapılanmanın son olaylarıyla birlikte Sivas Madımak olaylarına da vakıf olmuştu, konuşacaktı, topluma her şeyi anlatacaktı, paralel yapılanmanın başta cinayetleri olmak üzere bütün ipliğini pazara dökecekti, hunharca katledildi. Katledenler paralel yapılanmanın cinayet örgütüdür. Paralel yapılanmanın Yargıyı ele geçirmesiyle birlikte cinayetlerde, katliamlarda konsept değişikliğine gidilerek Yaşayarak-Yaşatarak yani Yeşil Ölme-Öldürme yöntemlerine yönelerek sınırsız örgüt icat ederek önüne gelene örgüt bileti kesildi. Kansız, risksiz katliamlara başladılar. Öyle bir mekanizma kurulmalı idi ki kimsenin ruhu duymadığı gibi, toplum da bilmeden buna inandırılmalıydı, bu mekanizma hukuk-yargı idi, tıkır tıkırda işletildi. Senkronize bir şekilde kusursuz işleyen hukuk-yargı görünümlü mekanizmanın risksiz, verimli olduğu görüldükten sonra geçmişte paralel örgüt liderinin bizzat talimatlarıyla cinayetlerini işleyen cinayet örgütünün tasfiye gerekiyordu, bu tasfiye bir ticari şirket tasfiyesi gibi olamayacağına göre, tasfiyenin de kusursuz olması gerekiyordu, cinayet şebekesinin tasfiyesi işlenen suçların başkası üzerine yıkılabilirse tasfiyeden mümkün olabileceğinden dolayı hedefler, stratejiler geliştirilip günler öncesinde sahneye konuldu. Sayın Başbakanımız ve dava arkadaşlarına yapılmak istenen de bu konsept değişikliğindeki hukuk-yargı eliyle ‘Yeşil Ölümü’ gerçekleştirebilmektir. Tasfiyenin ilk amacı toplumu bir örgütün varlığına ikna etmekti, önceden oluşturulmuş sahte belgelerle daha sonra suçlamaya geçilecekti, geçtiler de! Tevhid ve Selam örgütleriyle bu tasfiyeyi gerçekleştirmeye çalıştılar, başarılı olamayınca devreye eski emniyet mensuplarını ortalığa sürerek toplumu ikna edilmek istendi, o da tutmadı, tutmayacak, şuanda yapılamak istenenin farkına varılmasıyla örgüt depresyona girdi, her an enselerindeki elin varlığı sıtmaya tutulmuşlar gibi tir tir titretmeye başlattı.

    İşte bunlar, Sivas Madımak olaylar gibi olaylar Rahmetli Muhsin Başkanında hayatına mal oldu. Umarım bu olaylar KOZ filminin yapımcılarının da gündemindedir.

  4. İçerideki Militanlarının Tevhid ve Selam Örgütlerinden Sorgulanması

    Sayın Başbakanımız için herkesim tarafından dillerinden ‘En Son Çare Suikast’ girişimi silahla defalarca alınamamasına ve Sayın Başbakanımıza geri adım attıramamasından dolayı yeni denemler, masa başı projeler her zaman gündemlerindeydi, sürekli egzersizleri yapıldı. Bunlardan en sonu, birkaç yıldır üzerinde çalıştıkları ‘En Son Çare Suikast’ girişimi Tevhid ve Selam örgütü ile yapılamaya çalışıldı. P.İ.Ç terör örgütü lideri emir ve talimatlarıyla Sayın Başbakanımız ve dava arkadaşlarını yıllarca cezaevlerinde ‘Yeşil Ölüme’ mahkum edecek projenin acilen tam manasıyla deşifre edilmesi gerekir. İçeri alınan örgüt üyelerinin bu konu üzerinden çok ciddi sorgulanması gerekir. 17 Aralık Operasyonu her ne kadar ekonomiyi hedefliyor gibi gözükse de, Tevhid ve Selam örgütlerinin başkalarının üzerine yıkılarak tasfiye etme süreci olduğunu da gözden kaçırmamak gerekir. İçerideki örgüt militanları özellikle bu projeden sorgulanmalıdır.

Katliamlarda Konsept Değişikliği için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir