Anasayfa / GENEL / “Para”lellerden himmet için gasp!
gasp

“Para”lellerden himmet için gasp!

Himmet’ için her yol mubah… Paralel Yapı, kaçak lüks otomobil çetesini çökerten muhbiri hapse attırıp, ikramiyesine el koydu. Nurettin Altınörs, ‘Para, sahte muhbir üzerinden cemaatin kasasına girdi’ dedi.

DEVLETİ ele geçirmek için her kurumda yuvalanan Paralel Yapı’nın, derin örgütün finansı için elini sokmadığı yer kalmamış. Kaçakçılık olaylarını ihbar edenlere verilen muhbir ikramiyelerine de göz diken Cemaat, pek çok kişinin hakkını gasp edip ‘himmet’ diyerek kasaya koymuş. İşte, muhbirken, bir anda şüpheli olan Nurettin Altınörs’ün başına gelenler:

2 BİN LÜKS OTOMOBİL 

Her şey 2001 yılında bir lüks otomobil almamla başladı. Aracımın yasadışı yollardan Türkiye’ye sokulduğunu öğrendim. 1997’de çıkarılan bir tebliğle, yurtdışında belli bir süre yaşayan kişilerin altı ay trafikte kalan otomobillerini gümrük vergisi ödemeden Türkiye’ye getirebilecekleri yönünde karar çıkmıştı.  Bu otomobiller, Kasım 1997-Aralık 2000 dönemi arasında getirilebilecekti. Süreci fırsata çeviren kaçakçılar sahte bazı evraklar düzenleyip lüks otomobilleri bu kapsamda getirdi. Aralarında eski hâkim, gümrük memuru ve komisyoncuların da olduğu ekip, Türk ve Alman kurumlarına ait sahte kaşelerle işlem yaptı. Bunları öğrenince İzmir Mali Şube’ye ihbarda bulundum. Yapılan operasyonlar sonucu haklı olduğum ortaya çıktı.

CEZAEVİNDE 10 AY 

Mercedes, BMW, Porsche, Jaguar gibi yaklaşık 2 bin lüks otomobilin Türkiye’ye yasadışı yollarla sokulduğu tespit edildi. Devletin milyonlarca liralık vergi kaybının önüne geçilmiş oldu.
Ben operasyon sırasında muhbirken, dosya savcılığa gittiğinde ‘şüpheli’ oldum. Muhbir olduğumu gösteren belge ne hikmetse savcılıkta kayboldu! Satın aldığım otomobilimi bahane ederek beni de kaçakçılarla birlikte hâkim karşısına çıkardılar. Cezaevine girdim. 10 ay sonra Emniyet’ten “Nurettin Altınörs muhbirimizdir” yazısı geldi. “Pardon” deyip, serbest bıraktılar.

‘AÇIKLAMAK İSTEMİYORLAR’ 

Ortaya çıkardığım kaçakçılık olayının karşılığı olarak ‘muhbir ikramiyesi’ hak ettiğimi öğrendim. 2 milyon 300 bin lirayı tahsil etmek için başvuru yaptım. Bana “Bu para muhbire ödendi” dediler. Oysaki gerçek muhbir bendim.
Ankara 7. İdare Mahkemesi’nde dava açtım. Haklı olduğum ortaya çıktı. Maliye Bakanlığı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu’na yazı yazdı.

HORTUMLAMA SİSTEMİ

İkramiyenin hangi muhbire ödendiğinin bildirmesini istedi. Gelen cevap yazısında, “Tanık Koruma Programı’na göre muhbirlerin kimliği kendi istekleri doğrultusunda açıklanır. Söz konusu muhbir isminin açıklanmasını istemiyor” denildi. Araştırmalarımı sürdürürken benim gibi pek çok kişinin aynı şekilde mağdur olduğumu öğrendim. Paralel Yapı, yüksek miktarlı ikramiyeleri cemaate aktarmak için bir sistem kurmuş. Gümrükten savcılığa kadar her süreçte kumpas kurup ikramiyeleri ‘himmet’ adı altında kendi örgütlerine aktarıyorlar. Hukuk mücadelem sürecek, bu kumpası kuranları deşifre etmek için elimden geleni yapacağım.  (AKŞAM)

MEDYAGUNDEM

feto-aglama

FETÖ’ye dünyayı dar ettik

Eylül 2016’daki BM Genel Kurulu görüşmeleri öncesi “FETÖ’ye dünyayı dar edeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve …

akademisyen

FETÖ’cü sözde akademisyen kovuldu

“Polise askere güvenmeyin. Silahlanın” çağrısı yapan Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Mahmut Nihat Kanbur’un …

feto-clinton

Clinton ile FETÖ’nün bağlantısı

ABD’de önümüzdeki Kasım ayında yapılacak başkan seçimlerinde Demokratların başkan adayı Hillary Clinton’un seçim kampanyaları boyunca …

1 Yorum yapıldı

  1. Bu paralel mafya üyelerinin yapmadıkları rezillik var mı ?yüzlerce namuslu kamu görevlisi bunların aşşağılık yöntemlerine dayanamayıp işinden istifa etti ya da erken emeklilik istedi ne öyküler var anlat anlat bitmez.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir