MEDYAGUNDEM.COM- Sabah gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, paralel örgüt tarafından kafeslenen özellikle medya patronları ve iş dünyasına her bir satırı önemli mesaj ve uyarılar taşıyan bir yazı kaleme aldı.
“Paralel örgütün kafeslediği işadamları dikkatle okusun” diyen Kütahyalı, Mustafa Koç ve Turgay Ciner’in örgüt tarafından iki yıldır nasıl dinlendiğini, özel bilgilerin nerede ve nasıl yer aldığını devletin iyi bildiğini yazdı.
Kütahyalı’nın yazısı şöyle:
HSYK’DAKİ ÖRGÜT MENSUPLARI BU YÜZDEN HASTALANIP DURUYOR
Paralel örgüt bugünler için hazırlıklıydı…İki alanda insanları kafeslemek için büyük gücü vardı.
Birincisi yargıdaki güçleri öbürü de şantaj kasetleri…Bu yolla herkesi zapturapt altına alacaklarını düşünüyorlardı.
Emniyetteki paralel örgüt şu anda olduğu gibi dağıtılsa bile yargıdaki ekibe dokunulamayacağını hesap ediyorlardı. Çünkü HSYK ellerindeydi.
PARALEL ÖRGÜTÜN HASTALIKLARI DA PARALEL
Oysa paralel örgütün karşısında meşru devlet de hazırlıklıydı ve işte o yüzden HSYK’daki paralel örgüt mensupları habire hastalanıp duruyor.
Paralel örgütün hastalıkları da paralel. Aynı anda hastalanıyorlar…
Meşru devlet paralel örgütün tüm adımlarını izliyor ve her şeyin farkında. Demokratik bir devlette olması gereken de bu…
PARALEL ÖRGÜTÜN MAFYOZO YÖNTEMLERİNDEN KORKAN İŞADAMLARI
Buradan Aydın Doğan, Turgay Ciner Erdoğan Demirören, Ferit Şahenk, Mustafa Koç, Ali Sabancı gibi bilumum paralel örgütün mafyozo yöntemlerinden korkan işadamlarına seslenmek istiyorum…
Sadece işadamlarına da değil paralel örgüt korkusuyla yaşayan herkese sesleniyorum…
Yargıda bu paralel örgüt uydurma gerekçelerle sizler aleyhine tek bir karar alamaz artık.
O iş bitti. Rahat ve huzurlu olun.
Ama aynı zamanda meşru devlete karşı dürüst olun… Şantaj kasetleri de etkili olamaz artık.Kimin ne yaptığı biliniyor. Bütün bunlara rağmen hala Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne savaş açan bu paralel örgütün yanında duruyorsanız Allah taksiratınızı affetsin…
CİNER’İN ALO FATİH İKİLİSİ DE SUÇU BİRBİRİNE ATIP YAKAR TOP OYNUYOR
Bu arada işadamlarını, siyasetçileri, gazetecileri adım adım takip eden devlet içindeki paralel örgütün ‘Günü geldiğinde servis etmek üzere’ elinde koz olarak tuttuğu isimlere her gün bir yenisi ekleniyor. Bazen DEVLET HER ŞEYİ BİLDİĞİNE DAİR UYARI HABERLERİNİ ÇAKTIRMADAN YAYINLAR. Mesela paralel yapının Turgay Ciner ile Koç grubunun İstanbul’daki şirket merkezi ve bir Avrupa ülkesindeki ofisinde üst düzey yöneticileri ve Mustafa Koç’u teknik ve fiziki takip altında tuttuğu ortaya çıktı. Sahte isimle dinlenen Mustafa Koç ve Turgay Ciner’in özel kayıtlarla elde edilen bilgilerini kimlerin tuttuğu ve kimlerin bu iki işadamına bu amaçla geldiği biliniyor. Ciner’in Alo Fatih ikilisi de bu aralar suçu birbirine atarak yakartop oynuyor.
Oysa ikisi birden kafeslenmiş durumda.
Alo Fatih’lerden Altaylı olanıyla Saraç olanının birbirinden hiç farkı yok..
Bu Alo Fatih ikilisine dair yazacak çok şey var…
Star gazetesinin haberine göre; dinleme bilgileri, daha önce internete sızan tapelerdeki Koç’la ilgili ifadeleri hatırlatıyor. İnternete düşen Fethullan Gülen ile Tuskon Genel Sekreteri Mustafa Günay’ın görüşme tapelerinde Ciner ile cemaat hakkında ‘menfi bir yazı’ konusunda temasta bulunulduğu dile getirilmişti. Gülen’e Mustafa Koç ile yapılan görüşme hakkında bilgi verilmişti.
PARALEL ÖRGÜTÜN CİNER’İ 2 YILDIR DİNLEDİĞİ VE KAYITLARI KULLANMAYA ÇALIŞTIĞINI DEVLET BİLİYOR
Burada dikkat edilmesi gereken bir husus var… Bildiri dağıtarak hukuksuzluk literatürüne giren paralel savcı Muammer Akkaş, yürüttüğü 25 Aralık darbe soruşturmasında Turgay Ciner’le ilgili bir işlem yaptırmadı. Ciner hakkında önce dinleme kararı veren ardından iki yıl boyunca sahte isimlerle dinleten paralel savcı Akkaş’ın düğmeye basmadan önce Ciner’e ait ticari ilişkilerini ve diğer şüphelilerle yaptığı görüşmelere ait tüm tape kayıtlarını incelediği öğrenildi. Paralel yapının Turgay Ciner’i de iki yıldan beri dinlediği ve bu kayıtları kullanmaya çalıştığı da devletin bilgisi dahilinde.
Öte yandan paralel örgütün de Koç grubunu da iki yıl boyunca dinlediği ortaya çıktı. Koç grubunun İsviçre ve Beşiktaş’taki merkezlerinin iki yıl boyunca teknik ve fiziki takip altında tutulduğu belirtilirken Mustafa Koç ve Koç grubunun üst düzey yöneticilerinin sahte isimle dinlendiği öğrenildi.
Bu olay akıl sahipleri için ibret alınması gereken bir olaydır…
Umarım Aydın Doğan da ibret almıştır…
