Anasayfa / ANALİZ / “Paralel Nazlı Teyze”den sonra ikinci “montaj” bombası!
cuneyt

“Paralel Nazlı Teyze”den sonra ikinci “montaj” bombası!

MEDYAGUNDEM.COM- Bu aralar illegal kasetlere en meraklı iki gazeteci fena yakalandı. Nazlı Ilıcak’ın 3 yıl evvelki nasıl ses montajlama  yapıldığına dair yazısından sonra bir yazı da Cüneyt Özdemir’den çıktı.

nazli1

Eşi “ses montajlama uzmanı” olan Cüneyt Özdemir’in 3 yıl evvel Radikal’deki yazıya imza atan insan olabileceğine inanamayacaksınız. O yazıyı yazan birinin bugün “kaset şehveti” ile yanıp tutuşan, her akşam CNN Türk’te “kaset operasyonları” çeken isim olabileceğine ihtimal veremeyeceksiniz.

Bakın ses kasetlerinin artık delil olamayacağını ve ses montajlama teknolojisinin hangi seviyeye geldiğini Özdemir nasıl anlatmış:

Mehmet Metiner’in ses kaydı montaj olabilir mi?

2 Eylül 2011/RADİKAL

Barselona (bizim İstanbul ya da İzmir’in tersine) tam ortasında kilometrelerce uzunlukta denize girebilecek plajları olan bir şehir. İşte dün o plajların birinin kıyısındaki yoldan yürürken iki ağaç arasına ip germiş cambazların ip üstündeki marifetlerini izlemeye başladık. İtiraf edeyim, hepimiz cambazın ne zaman düşeceğini merakla bekliyorduk… Ah bu Şarklılığın gözü kör olsun! Malum, Batılılar cambazın nasıl ipten geçeceğini, Doğulular ise ne zaman düşeceğini merakla beklermiş ya, iftira işte!..

Otele gelip bilgisayarı açtığımda Mehmet Metiner’in internete düşen (ve hayli canını sıkan) ses kaydı için “Ses bana ait ancak düşünceler bana ait değil, montaj” dediğini gördüm. Bir gün hepimizin ses kaydının internete düşeceğini varsayarsak Mehmet Metiner’in bu savunması çok da haksız değil. Birkaç gündür Barselona’da tam da Mehmet Metiner’in söylediği konu ile ilgili olan bilim dalı gündemimde. Bugüne kadar kimin sesi internete düşse (Işık Koşaner hariç) hepsinden aynı feryat duyuluyordu. Tıpkı Metiner taktiğinde olduğu gibi “Bu ses bana ait ama montaj yapmışlar” deniliyordu. Açık söyleyeyim, düne kadar ciddi ciddi bu feryatları dinleyip kesinlikle ciddiye almıyordum. Gelin görün ki bu konuda çalışan bilim insanlarının çalışmaları artık bunun teori ve pratikte mümkün olduğunu gösteriyor. Yani siz, hedefe aldığınız bir insanın sesini yeterince uzun bir süre kaydedip, daha sonra bu sesi matematiksel olarak kodlayıp, oldukça karışık bir şifreleme sistemi kullanarak bir makineye öğretebiliyorsunuz. Daha doğrusu, gerekli kodları yazdığınız zaman makine kendisi öğrenmeye başlayabiliyor. Yani ‘Yapay Zekâ’ dediğimiz şey artık fütüristik filmlerde değil hayatımızın ortasında gelişebiliyor. Sonuç ise mükemmel olmasa da gerçeğine çok yakın! Havaalanı anonslarında duyduğunuz soğuk metalik sesten bahsetmiyorum. Gülen, heyecanlanan, korkan, yani tamamen insani duygularla bezenmiş, bildiğiniz insan konuşmasından bahsediyorum. Gördüğüm ve dinlediğim öyle bir sistem ki bundan sonra pek çok mahkemede kanıt olarak sunulabilecek ses kayıtlarını da çürütmeye yetecek bir teknolojinin hayatta var olduğu anlamına geliyor.

Gelin görün ki bilim insanları bu teknolojiyi sahte delil üretmek ya da mahkemeye delil sunmak için değil insanlığın yararı için üretiyor ve kullanıyor. Mesela gençlerin sevdiği konsol oyunlarında karakterler bu şekilde konuşturulabiliyor. Ya da konuşma yetisini kaybetmiş insanlar tekrar bir sese kavuşabiliyor. Hatta ameliyat öncesi sesleri kayda alınırsa gırtlak kanseri sonrasında seslerini kaybedebilecek insanlar hayata yine kendi sesleri ile devam edebiliyorlar (bilimin önünde saygıyla bir kez daha eğilelim).

Gelin görün ki bizim aklımıza ilk olarak internete düşen ses kayıtları geliyor.

Tıpkı cambazın ipten düşmesini beklediğimiz o anlar gibi…

‘Neden böyleyiz’ sorusunun kuşkusuz çok fazla yanıtı vardır.

İsterseniz cevabına bu yıl öğrenci bulamadığı için kimi üniversitelerin kapatmak zorunda kaldığı biyoloji, fizik ve kimya bölümlerinin kapanma hikâyelerinden başlayabiliriz. Doğal bilimler aslında bilimsel araştırmanın en yoğun olduğu bölümler olmalı. Bilim burada başlıyor ve insanlık tarihini değiştiren en büyük ödüller bu bölümlerden mezun bilim insanları tarafından yapılıyor.

Bizde ise ilgisizlikten bölümler kapatılıyor. Sahi, onlar da pek çok gazeteye haber bile olmamıştı, değil mi? Anlayacağınız, cambaz bir kez daha boylu boyunca yerde yatıyor.

Kahkahalar, kahkahalar kahkahalar…

MEDYAGUNDEM

nazli

Ilıcak’tan FETÖ’nün yalan ve inkar taktiği

FETÖ için aklayıcı kitaplar yazan Nazlı Ilıcak bugün mahkemede neredeyse kendi varlığını inkar etti. İşte …

nazli

Sözcü’nün FETÖ’cü işbirlikçileri

Sözcü Gazetesi’nin FETÖ/PDY ile iltisaklı şirketlerle mali ilişkisi ortaya çıktı. Sözcü’nün FETÖ kurmaylarından Alaaddin Kaya’nın …

feto-medya

FETÖ’nün medyadaki teröristlerine 3’er kez müebbet

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri ve bu konuda çağrışım yapan …

1 Yorum yapıldı

  1. şuan gerçekten haddinden fazlası ile çileden çıkmış bulunmaktayım.aylardır.adı paralel olan ve bunun başını çeken fettulah gülen piyonu,güya türkiyede insanları birbirine kırdırarak 12 eylül öncesi kardeş kardeşi düşman görecek duruma getireceği ekonomimizi dibe vurduracağını halkımıza kin nefret tohumları ekeceğini zannetti.yılarca bu halk chp den çektiğini düşmanı olan haçlılardan çekmedi.dine ve dindar insanlara bu nefreti ve bu nefretin nedenini anlamış değilim.fettullah gülen güya iki gram aklı ile polisin askerin emniyetin yargının eğitim camiasının içine adamlarını koymuş onları parmaklarında birer piyon gibi kullandığını düşünüyor olabilir.cemaat dedikleri dindar ve dinine bağlı insanları kullanıp onların sırtından milyarlarca doları kazanıp avrupada amarikada harcayarak güya islamiyeti yaydıklarını sanıp maddi manevi herşeyini ellerinden aldıklarınıda sanabilir,bilmediği şey şudur.o kendini dine adadığını sanıp iki damla göz yaşı döken onursuz ve imanı olmayan vatan hainleri şunu unutmasın.konuşmadım konuşmadım dedim sabrettim madem öyle konuşacağım.peki hiç o hoca denen sahtekar şunu acaba düşünmedimi?deniz baykala yapılan oyunu hükümet görüp,bu ülkeyi yönetenlerin ilerde bu şantajın aynısına maruz kalbileceklerini hiç düşünmediklerinimi sandı?bugün sana yarın bana diye hiçmi önlem alınmadı?hiçmi tuzak kurulduğu düşünülmedi?madem herkese şantaj kuruluyor kasetler videolar vs gibi teknolojinin nimetlerinden faydalananlar hiçmi biz yaptıkta başkası bizden daha güzelini dahada gerçekçisini yapamaz diye düşünmedilermi?burda kurulan tuzağın farkına ne o hoca denen sahtekar nede ona yardakçılık eden politikacılar gazeteciler yargı mercileri polis ve asker kesimindekiler.size soruyorum!sadece sizmi oyun kurup tuzak hazırlayabiliyorsunuz?özellikle o hanımefendiye sesleniyorum.sadece sizmi sesi montajlayıp servis ediyorsunuz?sizi hiç dinleyen olmadımı?veya şöyle söyleyeyim.sizin dinlenmediğinizimi sanıyorsunuz?12 yıl önce hükümeti kurup yöneticiliğe aday olanların donanımsız veya bilgisizmi olduğunu sandınız?hükümeti kurup devleti yönetmeye aday olanların.kimin öğrencisi oldğunu bilmediniz.erbakana yapılan haksızlığı erbakan ve öğrencileri hepsi iyi bilir.askeri gaza getiren hükümeti istifaya zorlayanlar.kime uşaklık ettiler.veya kimin emri ile yaptılar?bunun içinde fettulah gülen ve yandaşları hepsi vardı.sayın erbakan allah cc efendim rahmet etsin hepsinden haberdardı.başbakanlık köşküne çıkanların arasında herkesimden dindar ve din adamı vardı.kim?aralarında yoktu pekiii?fettullah gülen yoktu.sayın erbakan onun ne mal olduğunu kime hizmet ettiğini iyibiliyordu.ünüversitelileri okutup onlara yardım edenler.yurt verip maddi yardım yapanlar o talebelri ilerde kullanacaklarını onları maşa yapacaklarını biliyordular.mağdur durumu olmayan dindar kesimin evlatlarını kullandılar.bu oyunları yapanlara oyn kuranlara uşaklık edenlere tuzak kuranlara sabır edenler bunlardan habersizmiydiler?devlet bu devlet muz cumhuriyeti değil.sokaklaea dökülen heryeri yakan yıkanlar vatan haini şerefsizler bu ülkenin bekasını düşünmeyip idoolojiileri için halkımıza esnafızımıza zarar verenler tüwit dedikleri sosyal ağları kullanıp halkı galyana getirenelerin olacağından habersizmi sandınız bu devleti?merak etmeyin.hepsinden haberdardılar.neden?bunca zaman beklediler pekii.haini asıl haini ve ona yardakçılık edenleri ifşa etmekti.onların mal ve mülklerine darbe vurmaktı.oyun içinde oyunun olduğunun farkında olmadılar danışıklı döğüş olduğunu anlamadılar.yılar önce yeşil diye biri tempoya demeç verdi.o yazıyı hiç unutmam hep hatırlarım.yakında demişti,büyük bir istihbarat savaşı olacak diye.ve herkes kucağıma düşecekler demişti.bu hükümete başbakanıma saldırak şerefsiz medya ve onun yardakçı güya solcuları serseri marjinal grupların hesap etmediği şey şudur.kullanıldınız beyler kullanıldınız.hedef sizi kullanan sizinde kime uşaklık ettiğinizi bilmeden enerji tüketmenizdi.ne oldu?yakında göreceksiniz kim kimi dinlemiş.kim kime kumpas kurmuş,montaj ve komplo kime kurulacak göreceksiniz.sayın kılıçdaroğlu,oylarınızı artırıp o koltukta oturma sevdanız için sazan gibi herşeye atlıyorsunuz.ya hiçmi sizde akıl yok.yanınızda adam gibi adam asistan yardımcı parti başkanlarınız il başkanlarınız size akıl veren hiçmi yok????donkişo misali kendinizi şovalye sanıp yel değirmenlerine saldırıp duruyorsunuz ya!öyle bir tuzağa düştünüzki,itibarsızlaştırılıp adeta kese kağıdı gibi atılacaksınız.siz chp nin başına gelmiş geçmiş en talihsiz ve en onursuz insanı oldunuz.halk bunun hesabını sizede soracak.merak etmeyin yazdıklarımdan ne siz nede yanınızdakiler anlayabilir.halk sizin hain olduğunuzu ülkenize düşman olduğunuzu ve ülkenizin sırtından vurduğunuzla kalacaksınız.daha sizinle ilgili kasetler dinlemeleri görmediniz.yazdıklarımdan kim ne anladı?

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir