Diriliş Postası’nda Erem Şentürk’ün “İşgal olgunlaştırma planının ikinci devresi!” başlıklı yazısı şöyle:
Herkes “İkincisi gelir mi” diye sorduğunda, ben sürekli “15 Temmuz’un birincisi olduğunu size kim söyledi” diyordum. 15 Temmuz daha önceleri de denenmişti ama mesela 1980 bunlardan biri değildi. Çünkü 15 Temmuz sıradan bir askeri darbe teşebbüsü, kalkışması değildi.
Evet beceremediler; evet Allah ellerini ayaklarına dolaştırdı; evet Erdoğan gibi güçlü bir liderin liderlik etkisi bütün hesapları altüst etti ve evet Allah milletin kalbinden korkuyu alınca tarihin en şerefli milleti ayağa kalktı ve iblisin planları altüst oldu. Bunlara evet; ama 15 Temmuz’un bir askeri darbe olduğuna hayır. 15 Temmuz bir işgal operasyonun sadece küçük bir adımıydı. FETÖ ve PKK üyesi teröristlerin yazdığı köşe yazılarına, haberlerine inanarak bir hata yaptılar.
İşgal sürecinin başlaması için zeminin yeterli olgunluğa eriştiğini zannettiler. Çuvalladıkları ilk yer burasıydı. Can Dündar gibi elemanlarının verdiği raporlara inanma salaklığını yaptılar. Şimdi hatalarını anladılar, “Demek ki zemin olgunlaşmamış” dediler.
Pes ettiler mi? Hayır! Vazgeçtiler mi? Hayır! Sadece işgal için yeni bir olgunlaştırma süreci başlattılar. Kahveleri, otobüsleri dolaşan NATO’ya bağlı solcular neyin provokasyonunu yapıyor? DAEŞ ve PKK neyin saldırılarını yapıyor. Lut kavminin torunların niye “Pisliğinde boğul Türkiye” diye bağırıyor. “Yandık, bittik, mahvolduk” diye bağıran gazeteciler şeytanın hangi hesabını seslendiriyor? Dolar operasyonu tam olarak niye yapılıyor? Hepsi, istinasız hepsi işgali olgunlaştırmak için çalışıyorlar.
Tepkisini dile getiriyormuş da, ifade özgürlüğünü kullanıyormuş da geçin bu numaraları… Ya doğrudan NATO’dan para alarak çalışan satılık/kiralık hainler ya da lafın nereye gittiğini bilmeyen manipüle edilmiş ezik gafiller. Hain de olsa, gafil de olsa, hizmet ettiği netice Türkiye’nin işgal edilmesine hazırlık…
Birlik beraberlik dağılmadan, herkes kendi şahsi öfkesinin peşinde düşüp memleketinden vazgeçmeden işgal gerçekleşemez. Tam da bunun için çalışıyorlar. Buna çalışan kim varsa, yazdığı kelime buna hizmet eden kim varsa, ağzından çıkan laf buraya giden kim varsa hepsi tek tek haindir ve tarihi bir azametle cezalandırılacaktır. Ne dediğinin, lafın nereye gittiğinin farkında değilmiş, iyi niyetle söylemiş… En başta, işte bu ne dediğinin farkında olmayanlar yargılanacak…
