Anasayfa / ANALİZ / Mr. Fitne yine suçüstü!
uslu-mit-reyhanli

Mr. Fitne yine suçüstü!

MEDYAGÜNDEM- Reyhanlı 50 masum insan katledildi, ama ruhları ve vicdanları kapkara/kaskatı birileri kan üzerinden hesaplaşma derdine düştü.

İşye o kapkaranlıklardan biri de “Mr. Fitne” lakaplı Taraf yazarı Emre Uslu.

Artık patolojik hal almış “MİT takıntısı” ile bugün de Taraf’taki köşesinde MİT’i hedef tahtasına koydu. MİT’in bir zaafı varsa da Emre Uslu gibi birinin bu meseleyi “kaşıması” haliyle “operasyon” ihtimalini hep zinde tutuyordu.

Bugünkü yazısı da tam anlamıyla bir “operasyon” amacı taşıyor.

Taraf’ın birinci sayfasındaki, “MİT’i Muhaberat yanılttı” başlığı ve Uslu’nun tamamen Reyhanlı’daki saldırıda MİT’in ihmali varmış gibi göstermesi dikkat çekiciydi.

“Mr. Fitne”, “Suriye’de MİT’in kriz istihbaratı Özgür Suriye Ordusu ve el Nusra gibi muhaliflerin verdiği bilgilere dayalıdır. Bu nedenle de MİT süreci yönetip yönlendirmekte yanlı ve yanlış veri akışına maruz kalmakta, bu verileri karşılıklı kontrol etme olanakları çok az olduğundan yanlış değerlendirmeler yapabilmektedir. Reyhanlı bombası MİT’in Suriye konusunda nasıl bir zaaf içinde olduğunu gösteren net örneklerden biri olmuştur.” diye yazdı.

Başbakan Erdoğan’ın ABD gezisi öncesi “İstihbarat zaafiyeti yok. Emniyet ile MİT arasında bir kopukluk olabilir” sözleri Emniyet’in de ciddi bir zaafiyet içinde olduğunu gösteriyordu.

Emre Uslu operasyonunu sadece MİT’i açığa düşürmek üzerine kurduğu için Emniyet’in zaafını yeterince sorgulamadı.

Nitekim Uslu’nun operasyonunu boşa çıkaran ayrıntılar da ortaya çıkmaya başladı.

CNN Türk’ün Ankara Temsilcisi Hande Fırat, cnnturk.com sitesinde “MİT herşeyi verdi…” başlıklı yazısında çarpıcı detaylara yer verdi.

Uslu’nun “kirli operasyonu”nu ve işi MİT’le hesaplaşmaya döküp, emniyette birilerini korumaya çalıştığı şüphesi yaratan yazısını anlamak için, Fırat’ın gerçek anlamda gazeteciliğe dayalı yazısı önemli veri oldu.

Uslu bugün, “Reyhanlı’da patlatılan araçlar MİT’in istihbar ettiği araçlar çıkmadı. Yani MİT yanlış istihbaratla güvenlik birimlerini sınır kapılarında ekstra tedbirler almaya yönlendirirken Muhaberat deniz yoluyla içeri soktuğu bombaları Türkiye’de satın alınan araçlara yükleyip Türkiye’den bulduğu kişilerle eylemi gerçekleştirdi.” iddiasını ortaya attı. Ancak Fırat’ın MİT kaynaklarından elde ettiği bilgiler bunu yalanlıyordu. Fırat, “Merak edip şunu da sordum, verilen istihbaratta ki araçlar mı kullanılmış, istihbaratta yer alan kişiler mi yapmış, yani gözaltına alınanlar ve arananlar , istihbaratta yer alanlar mı ? Soruya yanıt ‘evet ‘ oldu… Saldırının yapılacağı yer istihbaratta yer alıyor muydu ? sorusunu da yönelttim.. Spesifik olarak değil, ama olası bölgeler sıralanıyordu yanıtını aldım.” diyerek Uslu’nun  iddialarını boşa çıkardı.

İşte o yazı:

(…)

“MİT herşeyi verdi…”

Herkesin işleneceğini bildiği bir cinayet… Bilmesi gerekenlerin patlayacağını bildiği bomba… Reyhanlı’daki saldırıdan söz ediyorum…

Reyhanlı’ya savaş alanına döndüren saldırı neden önlenemedi ?

Nerede kopukluk oldu ? İstihbaratta mı sorun vardı ?

İstihbaratın değerlendirilmesinde mi ?

Yoksa kurumlar arasında kopukluk mu sebep oldu ?

Soruların yanıtları şimdilik kesin olarak yok.

Ancak yanıtlar için Başbakanlık Teftiş Kurulu görevlendirildi, üstelik bizzat Başbakan Erdoğan tarafından. Kurulun görevlendirilmiş olması bile başlı başına bir “son dakika haberi ” dir. Çünkü bizzat Başbakan bir sorun olunduğunu net bir biçimde kabul etmiş demektir. Zaten ABD’ye doğru yola çıkmadan önce yaptığı açıklamada da bunu net bir biçimde ifade etti. Başbakan Erdoğan “İstihbarat zaafı olduğu kanaatinde değilim, ama burada MİT- Emniyet arasında kopukluk söz konusu olabilir. Nerede bir zafiyet belirtisi varsa, bunun gereğini tereddütsüz yerine getiririz. İçişleri Bakanıma da talimat verdim. İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu da adımlarını atmalı. “dedi.

Burada dikkat edilmesi gereken bazı mesajlar var, Başbakan Mit’ in istihbaratından kaynaklanan bir sorun olmadığını açıkladı. İkincisi ise , MİT Başbakan’a bağlıdır. Emniyet Teşkilatı ise İçişleri Bakanlığına. Zaten harekete geçirilmiş bir Başbakanlık Teftiş Kurulu var, ancak Başbakan bununla yetinmeyip bir de İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulunun görevlendirilmesi talimatını vermiş.

Şimdi gelelim Başbakanın “istihbaratta zafiyet olduğunu düşünmüyorum ” sözlerine.. Yani o istihbaratta… Edindiğimiz bilgilere göre, MİT’in bu konudaki son istihbaratı olaydan iki gün önce. Yani daha önce de MİT bir saldırı olabileceğine ilişkin, bölgedeki hareketliliğe ilişkin duyumlarını paylaştı. Ancak asıl olan, olaydan iki gün önce verdiği  istihbarat.  Kaynaklar o istihbaratın “spesifik ” olduğunu söylüyor. Yani net, isimlerle, araçlarla , plakalarla… Kısacası ayrıntılı istihbarat… Hatta “Kolay kolay bu kadar detay elde edilmez, ama iki gün önce verilen istihbarat detaylıydı ” diyorlar. İstihbaratta araçlar, kişiler, kişilere ilişkin bilgilerin yer aldığı ifade ediliyor.

Merak edip şunu da sordum, verilen istihbaratta ki araçlar mı kullanılmış, istihbaratta yer alan kişiler mi yapmış, yani gözaltına alınanlar ve arananlar , istihbaratta yer alanlar mı ?

Soruya yanıt “evet ” oldu…

Saldırının yapılacağı yer istihbaratta yer alıyor muydu ? sorusunu da yönelttim.. Spesifik olarak değil, ama olası bölgeler sıralanıyordu yanıtını aldım.

Peki istihbarat bu ve doğru ise , ne oldu ? MİT ile Emniyet arasında bir kopukluk mu oldu? İstihbarat yeteri kadar değerlendirilmedi mi? Yoksa saldırı öncesi takipte, operasyon hazırlığında bir sorun mu çıktı ?

Yanıtlarını biz bilmiyoruz.  Devletin kurumlarında bilenler vardır. Ancak kamuoyu yanıtlar için İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu ile Başbakanlık Teftiş Kurulunun çalışmalarını bitirmesini bekleyecek.

Bitirirken son bir not, istihbarat teşkilatı ile emniyet arasında resmi olarak kabul edilmese de geçmişte de kamuoyuna yansıyan sorunlar yaşanmıştı…

Bunun en yakın örneğinin  de MİT Müsteşarı Hakan Fidan  hakkında açılan soruşturma dönemi olduğunu hatırlatmak isterim.

(…)

MEDYAGUNDEM

feto-abla

“FETÖ ablası”nın görüştüğü MİT’çi!

FETÖ’nün “abla yapılanması” iddianamesinde, Çiğdem A.’nın 15 Temmuz sonrası bir MİT’çiyle görüştüğü belirlendi. İstanbul Terör …

teror

CHP bu alçak teröristlerle yürüyor!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözde adalet yürüyüşü adı altında planladıkları kirli tezgah gün geçtikçe …

uslu1

FETÖ’cü firari teröristten Başbakan’a ölüm tehdidi

FETÖ’nün tetikçisi, firari Emre Uslu sosyal medyadan Başbakan Binali Yıldırım’a tehditler savurdu. Uslu, trafik kazasında …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir