MEDYAGUNDEM.COM- Senaryo ve kumpas erbabı Gülen örgütü şimdi de “çakma suikast” tezgahı ile gündem olma çabasına girdi.
“Selam Tevhit örgütü” kumpasının savcısı Adnan Çimen, aracına yönelik sabotaj girişiminde bulunulduğunu iddia etti. Yüzlerce masum insanı illegal dinlemek için uyduruk ve çakma bir terör örgütü oluşturan savcı, şimdi de çakma suikast senaryosuyla mağdur rolüne soyundu. Sahte bir terör örgütü kumpasıyla Uğur Mumcu suikastini bile Ak Parti’ye yüklemeye çalışan savcının bütün tuzakları deşifre olunca, hala zorlama bir “terör örgütü” algısı yaratma ve hayali bir “suikast tehditi” senaryosuyla kendini haklı gösterme çabası fena halde sırıttı!
Paralel medya da savcının Twitter’daki “suikast” iddiasını manşetine taşıdı.
Savcı Adnan Çimen’in Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamanın özeti şu:
Adnan Çimen’e oturduğu sitenin kapalı, güvenlikli ve kameralı otoparkında arabasının lastik bijonlarını gevşeterek suikast teşebbüsünde bulunmuşlar!
Tam evlere şenlik hikaye…
Tam da kumpascı Gülen örgütüne göre bir senaryo…
Durun burada bitmiyor.
Savcı Çimen arabasını tamirciye götürüyor, tamirci de bakıyor ve diyor ki, “suikast.”
Bütün bunları da savcı Çimen Twitter hesabından açıkladı.
İşte Selam örgütü kumpasını hazırlayan paralel savcının çakma suikast senaryosu:
“Yalan ve iftiradan beslenen derin yapının 12.08.2014 günü şahsıma yönelik menfur girişimine ilişkin olarak bugün suç duyurusunda bulundum. Şahsıma ait özel aracı 10.08.2014 günü saat 12 sularında ikamet ettiğim sitenin kapalı otoparkına bıraktım. 12.08.2014 günü saat 11 civarında eşim hastaneye gitmek üzere bindiği aracın altından sürtme sesi duymuş ancak ne olduğunu anlayamamıştır. Aynı gün saat 18:30 sıralarında bir akrabama gitmek amacıyla bindiğim aracın altından çok yoğun ses geldiğini tespit etmem üzerine. Aracı emniyet şeridine çekerek kontrol ettim. Ancak her hangi bir problem tespit edemedim. Bu şekilde gidilemeyeceğini düşünerek aracı yakında bulunan İkitelli Dolapdere Sanayi sitesine götürdüm. Araç lifte alınınca alttan yapılan kontrolde sağ ön tekerin oynadığı tespit edildi. Tetkik devam edince sağ ön tekerlekteki 5 adet bijondan 2 tanesinin bulunmadığı 3 tanesinin ise düşmek üzere olduğu tespit edildi. Ustaların beyanıyla; bu olay kesinlikle kasten gerçekleştirilmiştir. Kendiliğinden gevşeme söz konusu değildir. Nitekim aracın dört tekerleği de 3-4 ay önce satın alınmış ve serviste havalı tabancayla sıkıştırılmıştı. Bu süreçte tekerleklerde hiç bir sorun yaşanmamıştır. Şayet bu araçla trafiğe çıkılmış olsa idi tekerleğin fırlaması ve aracın takla atması kuvvetle muhtemeldir. Bugün Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundum ve site yönetiminden 2-3 günlük güvenlik kamerası görüntülerini istedim. Olayın tanıklarını da ilgili Savcı müsait olduğunda hazır edeceğim. Endişelendim mi ? Hayır. PKK/KCK operasyonlarına imza atarken de hiç endişe duymadım. Bugün alnım açık yüzüm ak dimdik ayaktayım. Büyük devlet adamı rahmetli Turgut Özal’ın şu beyanı kulağımda küpedir; Allah’ın verdiği canı onun izni dışında alacak yoktur Bizde ona teslim olmuşuzdur. Bu alçakça saldırılar doğru yolda olduğumun delilidir. Beni yıldırmak bir yana daha büyük hizmetler yapmak için adeta kamçılıyor. Şayet bu ülkeye hizmet için ölmem gerekirse bunu da cana minnet bilirim. Şahsıma karşı hangi muameleler yapılırsa yapılsın hiç önemi yok, son nefesime kadar Devletimin ve Milletimin hizmetindeyim.”
Ama neremizle gülelim.
Savcı bağ, şüpheli Feto ve kendin olmayasın? Uyduruk örgüt soruşturman takipsizlik kararıyla sonuçlanınca sana karşı açılacak davayı etkilemek, ön almak için yan ve yandaşların tarafından düzenlediğiniz tertibe benziyor. Öyle ya sen bu ülkenin başta Başbakan olmak üzere tüm kurumlarına karşı hukuk görünümlü bir darbe hazırlayıp sahneye sürdün, bunun hukukta muhakkak bir karşılığı olacaktır. Bu işten yakanı kolay sıyıramayacağını sen her kesten daha iyi biliyorsun, bu işten kurtulmak veya en aza hasarla çıkabilmek için tertip düzenlediğin apaçık ortadadır. Takipsizlikle sonuçlanmış bir dava sonucunda kar-zarar analizi yaptığımızda zararda olan, her şeyin senin aleyhinde, karşı tarafın lehinde olan, eli güçlenmişlerin suikast ne işine yarar ki? Amaaaa senin çok işine yarar. Değil mi Savcı Bağ! Yalan de, diyebiliyorsan! Tırşkadan nameler işte! Örgüt davasındaki başarısızlığını örtmek, örgütle suçlayamadığın insanları suikast girişimiyle suçlaman için tertibe girdin tertibe! Böyle bir olay varsa sen ve yandaşlarının paçayı yırtmak için kurduğu bir kumpas ve tertipten başka bir şey olamaz. Hukuk kisvesi altında açtığın davanın balon çıkması sonucu paçası tutuşan Savcı Bağ, paçayı daha sonra gövdeyi kurtarmak için senaryo yazıp oynamaya kalkıyor.
İşin teknik kısmına gelince;
-‘Aynı gün saat 18:30 sıralarında bir akrabama gitmek amacıyla bindiğim aracın altından çok yoğun ses geldiğini tespit etmem üzerine. Aracı emniyet şeridine çekerek kontrol ettim.’ Diyor Savcı Bağ! Kontrol ediyorsun 5 adet bijondan 2 tanesinin bulunmadığını göremiyorsun heee! Keh Keh Keh! Ancak lifte alınınca farkına varıyon heeee! Ihg Ihg Ihggg! Hayırlısıyla gözlükleri de evde unuttum diyeydin! O neydi laaa! Dedi bilem!
-Bijonları gevşetilmiş bir teker ses yapmaz, ya, kontrol edemeyecek kadar yalpa yapar. Atma!
-Bijonları gevşetilmiş bir teker veya lastiği tespit etmek için lifte alınmaya gerek yok ki! Desteksiz atmışsın.
-5 bijondan 2 yok, 3 dene ile tam tamircinin kapısına kadar zor düşmüş! Yeşilçam senaryosu gibi! Vah gadanı alayım.
-Savcı Bağ, 4 tekerin dördünü de 3-4 ay önce aldığını ispatlayabilir misin? Senaryo o zaman yazıldıysa ispatlayabilir!
-Havalı tabanca ile sıkıştırıldı heee! Detay bah detaya! Olayın vahameti başka nasıl anlatılabilir ki? Yav lastikçide değiştirdiğine göre tabi ki havalı tabancayla sıkıştırılır. Yani bijon anahtarıyla sıkıştırılmadığını ima ediyor. He Heee anladık!
‘PKK/KCK operasyonlarına imza atarken de hiç endişe duymadım.’ Diyor Savcı Bağ! Yani! Yani PKK/KCK yapmış olamaz deyooo! Kim o zaman Savcı Bağ? SELAM’un Aleykum’cular veya TEVHİD’e gel TEVHİD’e ciler yapmış olur demeye getiriyor. Nağadar ahıllı bir Savcı be!
İşin mizah kısmına gelince; karteli de, şaftı da bir kontrol ettirseydin, kartel yağ kaçırmış, şaft kaymış olmasın! Tamirciye tutanak tuttursaydın! Iııı!
İşin suikast kısmına gelince; bijon anahtarıyla gacur gucur bijonları söküp, gevşetenin zeka sorunu olmalıdır. Buna suikast değil tiyatoro derim. Suikast yapacak adam fren hortumlarına iki çizik atıp işi bitirir be! Keser demiyorum haa, cızık cızık! Ağğğnadın mı? Anlamamış! O cızıklar hiç ummadığın bir anda, mekanda patlak olarak karşına çıkıp, fren pedalına çaktığında ayağın altında fren yerine el kadar bir metal parçası olduğunu hisseder hissetmez ‘İbo’nun Yallah şöför apar meni’ türküsünü çığırmaya başlardın. Bu bilgiler 6 yaşından beri ‘ Güccük Çırak’ namıyla çağırılmanın verdiği özgüvenle yazılmıştır. Ağğğnadın mı?
Şimdi Selam/Tevhid davasının ‘Hayal Dünyası’ alabildiğine geniş, zengin biri tarafından nasıl hazırladığını daha iyi anlayabiliyoruz.
Buradan devlet büyüklerimize bir çağrıda bulunayım. Bu olayı ben olsam en ince detayına kadar incelerdim. İncelerdim çünkü site kamera kayıtları yetersiz olur deyip ara sokakta, kameraların olmadığı ölü bir noktada arabasını durdurup bijonlarını 2 çıkarıp, 3 gevşetmiş olabilir. Trafiğe çıkıp da emniyet şeridine çekilen bir araç olup olmadığını, olduysa İkitelli Dolapdere Sanayi sitesine giriş yapılıp yapılmadığı…vesaireye kadar milim milim izi takip etmek gerekir diye düşünüyorum. Bakalım senaryo o güzergahlarda da aynen uygulanmış mı?