Anasayfa / GENEL / Korkma titre Gülen örgütü; Hablemitoğlu dosyası yeniden açılıyor
hablemit

Korkma titre Gülen örgütü; Hablemitoğlu dosyası yeniden açılıyor

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na bağlı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Bürosu, 18 Aralık 2002 tarihinde işlenen Hablemitoğlu cinayetini sil baştan soruşturmak için harekete geçti. Faili meçhul kalan suikastla ilgili iddia ve şüphelerin soruşturulması için Savcı Hakan Yüksel görevlendirildi. Yaklaşık 12 yıldır işlem yapılmayan dosyadaki tüm delil ve ifadeler en küçük ayrıntısına kadar incelenecek. İki hafta önce görevlendirilen Savcı Hakan Yüksel’in mercek altına alacağı belgeler arasında, Hablemitoğlu’nun eşi Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu’nun 2003 tarihli ifadesi de bulunuyor.

KURŞUNU ENSENDE HİSSEDECEKSİN

Şengül Hablemitoğlu’nun soruşturma dosyasındaki ifadesinin ayrıntılarına AKŞAM ulaştı. Eşinin Gülen Cemaati ve diğer örgütlerle ilgili çalışmalar yaptığını vurgulayan Şengül Hablemitoğlu, bu nedenle tehdit mesajları aldıklarını belirterek özetle şunları söylüyor:

“… Tehdit mesaj ve mailleri eşimin öldürüldüğü döneme kadar devam etti. Gönderilen tehdit mesajları arasında, ‘Seni tanıyoruz, nereye gidip geldiğini çok iyi biliyoruz, ensende kurşun hissedeceksin’ ifadesi de vardı. Aynı dönemde ‘Hoca efendi’ başlıklı tehdit mailleri de geliyordu. Bu maillerde, ‘Sen Ateist bile değilsin, cezanı bulacaksın’ yazıyordu…”

pic-kan

CİNAYET ÇÖZÜLMELİ

AKŞAM’a konuşan Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, 2003 tarihli ifadesini doğruladı. Şengül Hablemitoğlu, şunları söyledi: “Eşim, 2000’lerin başından itibaren Gülen Cemaati’nin yapılanmasıyla ilgili makaleler yazan, konferanslar veren bir insandı. Sadece Cemaat konusunda değil, başka örgütler hakkında da çalışmalar yapıyordu. Eşimi Alman Vakfı başkanı bile tehdit etmiş. Durum böyleyken ‘cinayeti şu taraf işledi’ diyemem. Bu cinayetin kim ya da, kimler tarafından işlendiğini çözmesi gereken yargıdır”

Cemaati anlattığı kitap ölümünden sonra yayımlandı

18 Aralık 2002 tarihinde evinin önünde uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitiren Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu, öldürüldüğü dönemde Fethullah Gülen örgütlenmesine ilişkin “Köstebek” adlı bir kitap üzerinde çalışıyordu. Hablemitoğlu’nun tamamlayamadığı kitap, ölümünün ardından yarım kalmış hali ile yayınlandı. Kitapta, “Cemaat mensuplarının yabancı devletler adına casusluk yaptıkları” iddia edilmişti.

Makalesi ‘Ek Delil’ olmuştu

Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu’nun adı, 1990’lı yılların ikinci yarısında Alman Vakıfları ve Gülen Cemaati’nin örgütlenme yapısına ilişkin makale ve araştırmalarıyla gündeme gelmişti. Fethullah Gülen ve Cemaati hakkında, “Anayasal Düzeni Yıkmaya Teşebbüs” suçlamasıyla iddianame hazırlayan dönemin DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, Hablemitoğlu’nun kaleme aldığı “Etki Ajanları, Nüfuz Casusları ve Fethullahçılar” adlı makaleyi de, dava sürecinde ek delil olarak mahkemeye sunmuştu. Hablemitoğlu’nun makalesinde Fethullah Gülen’in, Philedelphia yakınlarında özel bir çiftlikte FBI koruması altında yaşadığı, Fethullahçı yapılanma CIA’nın öngördüğü tarikat modeline (Mormon, Moon, Scientology) benzediği, Cemaat yapılanmasının TSK’ya sızmaya çalıştığı da ileri sürülmüştü. (AKŞAM)

MEDYAGUNDEM

enver

FETÖ’nün Hablemitoğlu cinayetinde Enver Altaylı adı

Hablemitoğlu cinayetiyle ilgili yeniden ifadeye çağrılan FETÖ ile bağlantılı eski MİT’çi Enver Altaylı’nın ifadesine SABAH …

hablemit

Hablemitoğlu cinayetinde bir FETÖ izi daha

SABAH, 2002’de araştırmacı- yazar Necip Hablemitoğlu’nun öldürülmesinin üzerindeki sis perdesini aydınlatacak kritik bir bilgiye ulaştı. …

sengul3

FETÖ’nün avukatı CHP mide bulandırdı

FETÖ Çatı Davası Ankara’da görülmeye devam ediliyor. Duruşmaya katılan Necip Hablemitoğlu’nun eşi Şengül Hablemitoğlu, sanık …

1 Yorum yapıldı

  1. Necip Hablemitoğlu’nun ‘Köstebek’ isimli kitabından yorumsuz bir bölüm;
    Kendilerini alalamak için, örneğin “antikapitalist” gibi aşırı sol tartışma gruplarında “Deniz Devrim”, “Ulaş Kaypakkaya”, “Özgür Gezmiş” gibi takma adlar kullanan fethullahçı müritler, ülkücü-türkçü-milliyetçi tartışma gruplarında ise, yukarıdaki örnekte olduğu gibi “Alper Türkkan”, “Bahadır ERGENEKON” gibi takma adlar kullanmayı yeğlemektedirler. Daha ortalarda yer alan gruplarda ise, “Ali Kaya”, “Anıl Seçkin”, “Ornaments Legend”, “Okşan Kıpırtılı”, “Taha Kıvanç” gibi takma adlar kullanan fethullahçılar, kullandıkları terminoloji ve söylemlerden ve de birbirleri ile paslaşmalarından belli olmaktadırlar.
    İsmi ne olursa olsun geçmiş yıllarda derin bir yapılanma, vesayetçi bir kesim olduğu, bunların içerisindeki bazı kişilerin Ergenekon davasında yer aldıkları gerçeğini göz ardı edemeyiz, ama yazdıklarından dolayı katledilmiş bir kişiyi de göz ardı etmemeliyiz. Bu kitabın Ergenekon operasyonlarından önce 2002 yılında yazıldığı dikkate alınırsa ‘ERGENEKON’un ne manaya geldiğini görürüz.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir