Anasayfa / GENEL / Keşke Gezi’de, 17/25 Aralık ve devamında o trollerin onda biri kadar cesur olsaydınız bazı muhafazakar fitneciler!
troll2

Keşke Gezi’de, 17/25 Aralık ve devamında o trollerin onda biri kadar cesur olsaydınız bazı muhafazakar fitneciler!

Son dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı Ak Parti içinden başlatılmaya çalışılan fitne operasyonunda bugün Yeni Şafak yazarı Markar Esayan çarpıcı tespitlerde bulundu.  Kendisini doğrudan karşılarına almaya cesaretleri olmadığı için, ona yakın insanları “troll”, “yalaka”, “jöleli” diye vurarak Erdoğan’ın itibarına saldıran bazı muhafazakaeların ucuz ve sinsi tavırlarına dikkat çeken Esayan, “Keşke Gezi’de, 17/25 Aralık ve devamında o trollerin onda biri kadar cesaret ve dürüstlük sergileselerdi.” diye yazdı. Yazısından o bölüm şöyle: 


Bu durumda, belki de matruşkanın en küçük bebeğine, muhafazakârlar içindeki eleştiri müessesesine gelip dayanıyoruz.

Burada durum biraz karışık… Hattı sağlam tutmak isteyenlerle, o hattı çökertmek isteyenler arasındaki şiddetli kavga durumu karmaşıklaştırıyor, ama çok da değil.

Hattı sağlam tutmak nedir? Körü körüne bir tarafçılık sergilemek midir? Hayır… Halk iradesine dayalı, sivil, şiddetten uzak, demokrasinin temel prensiplerine göre hak mücadelesi veren, belirli ahlaki kıstaslara kendisini bağlamış, seçimlerde hesap veren ve kaderi halkın elinde olan aktörün benim adıma verdiği meşru mücadeleyi desteklerim. Bu ilkeler, hedefin kendisi kadar önemlidir. Mesela bir sosyal demokrat olsam bile, kendisine sosyal demokrat diyen bir hareket ya da bir Kürt olsam bile kendisine Kürt partisi diyen bir oluşum, bu temel ilkelerden saparsa, onunla akdim sona erer.

Ancak son zamanlarda yaşanan muhafazakarlar içinde, “eleştiri”, “linç”, “yalaka”, “yandaş”, troll”, “jöleli” anahtar kelimeleriyle geçen mesele bence eleştiri dışında, çok daha pespaye bir durumun tezahürü…

Her türlü hakareti yaparak, ya da iler tutar tarafı olmayan eforik çıkışlarla “Onu değil beni alın” sinyalleri verdikten sonra dokunulmazlık zırhı istemenin, eleştirinin herhangi bir tarafıyla ilgisi yok. Tartıldılar ve eksik bulundular. Milletin gönlünden düştüler.

Olayın diğer yönü ise, kendisini doğrudan karşılarına almaya cesaretleri olmadığı için, ona yakın insanları vurarak Erdoğan’ın itibarını, popülerliğini indirgeyebileceklerini varsayıyorlar. Ne sinsice, ne ucuz bir tutum bu? Buradan iyi birşey çıkar mı?

Gerçekten çok ilginç; bu ülkede bir Erdoğan’a vurmak serbest. Hatta bu sağlıksız kabul, ifade özgürlüğünün bir kriteri haline geldi. Onun dışında herkesin dokunulmazlığı var.

“İrtica tehdidi”nin yerini “Yaşam biçimleri tehlikede” söylemi aldı demiştim. Dünün “Göbeğini kaşıyan adam”larının yerini de “troller/troliçeler” aldı.

Keşke Gezi’de, 17/25 Aralık ve devamında o trollerin onda biri kadar cesaret ve dürüstlük sergileselerdi. 

Bu vefalı millet onları ölene kadar sırtında taşırdı.

ESAYAN’IN YAZISI İÇİN TIKLAYIN

MEDYAGUNDEM

ab2

Bir AB ülkesinden Türkiye aleyhine kampanya için 5 milyar dolarlık fon

Akşam gazetesinde Markar Esayan’ın “Mesele dolar değil anlamadın mı?” başlıklı yazısı şöyle: Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’nin …

kemal-caps1

Ya siyasete tecavüz eden CHP’nin suçu ne olacak?

Akşam gazetesinde Markar Esayan’ın “’Siyaseti istismar etme suçu’ ne olacak?” başlıklı yazısı şöyle: Dün, bu …

okur2

Ne dediysek o! “Aktroll” kılığına soktukları o provokatör FETÖ trolü çıktı!

Cumhuriyet Gazetesi’nin, başörtülü kadınları hedef gösterdiği twiti atan sahte hesabın ardından FETÖ çıktı. Hesap, favorilerine …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir