Anasayfa / ANALİZ / Karısının yayın yönetmeni olduğu Cemaat gazetesinde hızlı kemaliste dönüşen liboş!
yasar

Karısının yayın yönetmeni olduğu Cemaat gazetesinde hızlı kemaliste dönüşen liboş!

MEDYAGUNDEM.COM- Süleyman Yaşar Sabah gazetesi yazarıydı. Hükümetin ekonomi politikalarını yere göğe sığdırmayan yazılar yazıyordu. “Faiz lobisi”ne karşı “Don Kişot” gibi savaşıyordu.

Sonra Sabah’tan ayrılıp karısı Neşe Düzel’in  yayın yönetmeni olduğu cemaat gazetesi Taraf’a geçince Sabah’ta yazdıklarının tam tersini yazmaya başladı.

Sözde liberal ekonomist Yaşar, Taraf’ta “battık, bittik” yazılarına imza atıyor bugünlerde.

Oysa batan sadece itibarı…

Beş kuruşluk değeri olmayan bir tetikçi gibi sırıtıyor.

Bugün de Süleyman Yaşar kendini aştı.

“Orduevlerine havuz medyası giremiyor” başlıklı bir yazı yazan Yaşar, bir zamanların “Ordu cami bombalayacaktı” haberini yapan Taraf’ta ordu ile bakın nasıl gurur duyuyor:

“Geçen gün bir subay arkadaşım orduevlerine havuz medyasının sokulmadığını söyledi. Yani subaylar ve emekli subaylar havuz medyasının gazetelerini okumuyorlar. Yine televizyonlarını izlemiyorlar. Demek ki subaylar ve emekli subayların siyasi iktidarla arası yok. Onların görüşlerini okumak ve duymak istemiyorlar.

Peki, niçin subaylarla iktidarın arası yok?

Çünkü subaylar laik cumhuriyet ilkelerinden kesinlikle taviz vermezler. Vermemekte haklılar. Çünkü askerî vesayet kalktı dediğimiz anda birdenbire İslamcı kliklerin tuhaf vesayet yarışıyla karşılaştık.

Peki, bundan sonra subayların bu tutumu değişir mi? Değişmez. Çünkü Türk subayları Mustafa Kemal’in geleneklerine bağlıdır. Dünyada emperyalizme karşı ilk kurtuluş savaşını veren ve Laik Cumhuriyet’i kuran subaylar kuruluş ilkelerinden taviz vermezler. Şimdi başkomutan çıkıp beni destekleyen gazeteleri okuyun, televizyonları seyredin derse bunu yapacaklarını zannetmiyorum.”

Sözcü ya da Aydınlık gazetesi okumuş gibi oldunuz değil mi?

Pensilvanya tetikçisi sözde liberal Taraf gazetesindeki kemalist kafayı gördünüz mü?

Bu şunu da gösteriyor:

Taraf ile Sözcü arasında, Gülen örgütü ile faşist, kemalist ve ulusalcılar arasında aslında bir fark yok…

Teşhisi Türkiye gazetesi yazarı Yıldıray Oğur Twitter’da şu çarpıcı yorumuyla koymuş:

taraf-ogur

MEDYAGUNDEM

taraf-altan

FETÖ’nün kumpas gazetesi satılık!

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) aralarında Taraf gazetesinin de bulunduğu 8 adet basın yayın kuruluşuna …

kiraz

Yine Anadolu Adliyesi yine skandal karar

İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde 31 Mart 2015 günü DHKP-C’li teröristlerce hain bir şekilde şehit edilen Cumhuriyet …

taraf

FETÖ paçavrasının sahibi için yakalama kararı

FETÖ tetikçisi Taraf’ın imtiyaz sahibi Başar Arslan hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Yapılan incelemede ise Arslan’ın …

1 Yorum yapıldı

  1. Ah Yanar Döner Sülocum

    Vah Vah Vaaaah Süloyu’da kaybettik desene! Sülocum öncelikle nassın eysen, patlak bavulcu Memmed’le aran eyisen diyelim. Sülocum, subaylar emekli subayların sizle arası eyidir İnşallah! Maşallah! Ne de olsa aranızda fark olmadığı için heç önemi yok çınım benim, diyelim.
    Sülocum şöyle; ‘Çünkü askerî vesayet kalktı dediğimiz anda birdenbire İslamcı kliklerin tuhaf vesayet yarışıyla karşılaştık.’ diyor. Kendilerini yani PİÇ/OÇ’larını tarif etmiş! Kendilerini tarif eden hiç bu kadar mükemmel yazı okumamıştım. Ağnadele Sülocum! Ağzından bal damlıyor be mübarek!
    Sülocum bak, 12 Ocak 2010 Salı tarihli Taraf Gazetesinde ne yazmışsın?
    Peki, bunları niye anlattık? Çünkü Türkiye’de seçkin olmayanların siyasete katılım derecesi arttıkça, fert başına gelirin, yükseldiğini görüyoruz.
    Tayyip Erdoğan liderliğinde, bir seçkinler hareketi olmayan AK Parti hükümetleri döneminde, fert başına gelir 2002 yılında 3.517 dolardan 2009 yılında 8.456 dolara çıktı. Artış oranı yüzde 240 oldu. Son 25 yıl içerinde fert başına geliri bu şekilde arttıran başka bir yönetim olmadı.
    Turgut Özal, fert başına geliri 1984-1991 döneminde 1.238 dolardan 2.666 dolara yükselterek yüzde 115 oranında arttırdı. Süleyman Demirel ise 1992-2002 döneminde 2.766 dolardan 3.095 dolara çıkartarak ancak yüzde 12 oranında yükseltebildi.
    Seçkin olmayanların siyasete katılım derecesiyle, ekonomik büyüme arasındaki olumlu ilişki AK Parti yönetiminde Türkiye’de görülüyor. Anlayacağınız demokratik katılım çoğaldıkça, seçkin olmayanların siyasete katılım derecesi arttıkça, fert başına gelir yükseliyor. Refah artıyor.
    http://www.taraf.com.tr/yazilar/suleyman-yasar/ozal-demirel-erdogan-hangisi-seckin/9470/
    Sülocum 31 Temmuz 2012 Salı tarihli Sabah Gazetesinde ise şöyle diyor;
    Ayrıca sosyal devlet ilkesi gereği bu ülkede sağlık hizmeti ve toplu konut uygulaması yapılırken, devlet tarafından el konulan vakıflara ait azınlık mallarının iadesini de Erdoğan’ın yaptığını unutmayalım.
    Anlayacağınız rantçı elitlerin çıkarlarını engelleyen Özal ve Erdoğan gibi siyasetçileri eksik verilerle değerlendirip, ardında taşralılık, Müslüman dayanışması aramak, vatandaş için yapılan devrimci uygulamaların içini boşaltmaya çalışmak anlamına geliyor.
    Sülocum, seni nerenden, nasıl yakaladılar, yakalatın, sen istersen öncelikle onu anlatsaydın da dinleseydik!

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir