Anasayfa / ANALİZ / Karagül cemaatin “28 Şubat mağduru” sahtekarlığını deşifre etti!
karagul-cemaat

Karagül cemaatin “28 Şubat mağduru” sahtekarlığını deşifre etti!

MEDYAGUNDEM.COM-  Zekamızla alay eder gibi, bir dezenformasyon ve yalan furyasıyla “28 Şubat mağduru” numarası yapıyorlar. Gülen örgütünün medyası özellikle Zaman gazetesi dün attığı “28 Şubat’tan beter” manşetiyle nasıl bir dezenformasyon ve yalan mekanizması işlettiğini gözler önüne sermişti.

İşte bu durumu bugün Yeni Şafak gazetesi genel yayın yönetmeni İbrahim Karagül çarpıcı bir yazıyla eleştirdi. “Bırakın bu numaraları” anlamına gelecek yazısında Karagül, cemaatin 28 Şubat darbesinin arkasındaki güç odaklarıyla bugün yaptığı ittifaka dikkat çekti.

Karagül yakında cemaatin “örgüt” suçlaması ve “vatana ihanet” suçlarından yargılanacağının da mesajını verdi.

“28 Şubat’taki gibi, öyle mi!” başlıklı yazısından çarpıcı bölümler şöyle:

VATANA İHANETLE SUÇLANMASI MUHTEMEL ÖRGÜT 

Türkiye’de açıkça ‘darbe girişimi’ olarak nitelenen anormal bir dönem yaşanıyor. Ve artık ‘örgüt’ olarak nitelenen, bir süre sonra ‘vatana ihanet’le suçlanması muhtemel olan yapının mensupları, devlet kademesinin neresinde görev alıyorsa oradan kısa devre yapıyor, darbe girişimi çerçevesinde, yetkilerini kötüye kullanarak operasyonda yerini alıyor.

Sadece Ak Parti’yi değil, Türkiye’nin siyasi istikrarını, ekonomisini, dış politikasını, sivil iktidarını, sivil iradesini hedef alıyorlar. Bunu AK Parti ile Cemaat arasındaki kişisel çatışma olarak nitelemek, durumun vahametini görememek, algılayamamak demektir.

Şu an bu ‘müdahale’ye karşı savunmanın siyasi iktidar üzerinden yapılıyor olması bunun sadece bir hükümet sorunu olduğu anlamına gelmez. Devlet içinde devlete karşı isyan var!

ÇOK YAKINDA ÖRGÜT TANIMLAMASI RESMİLEŞECEK 

Çok yakında örgüt tanımlaması resmileşeceği iddia edilen bu yapı, seçilmişleri devirip atanmışlar üzerinden, devlet iktidarının mahrem alanlarına yerleştirilmiş Truva atları üzerinden bir Türkiye biçimlendirmek istemektedir. Bu kalkışmanın sınırları aşan siyasi ve ekonomik bağlantılarının bir süre sonra ortalığa saçılması kuvvetle muhtemeldir.

Kalkışmaya direnen siyasi iktidar, darbeyi önlemeye çalışan milli iradenin temsilcileri, kendi günahlarını gizlemeye bile gerek duymayan çevreler tarafından 28 Şubat darbesinin yöntemlerini uygulamakla suçlanıyor.

Ya yalan söyleniyor ya da 28 Şubat’ta kimin nerede durduğu, neyin mücadelesini verdiği, kimlerin kimlerle ittifak kurduğu, demokrasi ve özgürlük için mücadele edenlerle darbecilerle pazarlık yapanların nasıl ayrıştığı unutuldu.

DEZENFORMASYON VE YALAN FURYASI

Müthiş bir dezenformasyon, algı yönetimi, yalan furyasıyla karşı karşıya Türkiye. Gerçekler ters çevrilerek pazarlanıyor, insanların zihinleri bulandırılıyor, tarihi kayıtlar tersinden okunuyor, demokrasi dışı iktidar projesi masum kamuflajlarla, vicdan sömürüsüyle satışa sunuluyor.

BUGÜN 28 ŞUBAT DİYENLER O GÜN SUSPUSTU

28 Şubat’ta milletin iradesine karşı savaş vardı. Askeri vesayet seçilmişleri alaşağı ediyordu. Siyasi iktidara, demokratik yapıya destek veren herkes suçlanıyor, şirketler cezalandırılıyor, yargı harekete geçiriliyor, darbeci sermaye ve dış uzantıları ortalıkta fink atıyordu.

Dış destekli bir askeri müdahale yapılıyordu. Bu sefer de dış destekli bir darbe girişiminden söz ediliyor.

Bugün 28 Şubat diyenler o gün sus pus olmuşlardı. Milli iradeyi temsil eden sivil iktidarın görevi bırakmasını istiyorlardı. ‘Bırak git’ diyorlardı. Asker ve İsrail vardı ortada. Karşısında Anadolu insanı direnmeye çalışıyordu. Bugün 28 Şubat diyenler o gün bu direnişe destek vermedi. Hafızalarımızı tazeleyelim, o günkü gazetelere göz atalım, kim nerede durmuş, nasıl pozisyon belirlemiş görelim.

O gün tasfiye edilen sivil iktidar gibi bugünkü sivil iktidarı da tasfiye etmek istiyorlar. O gün asker vardı bugün asker yerine başka güçler kullanılıyor.

CEPHELER AYNI İTTİFAKLAR DA AYNI

Cepheler aynı, ittifaklar da aynı.

Şimdi yine milli irade ve sivil iktidar hedef alınırken bazı dış çevrelerin varlığı tekrar hissediliyor. Askeri vesayetin yerine başka vesayet türleri ihdas ediliyor.

28 Şubat döneminin darbeci çevreleri, sermayesi, bürokrasisi, STK’ları şimdi de aynı amaç için yeni ittifakın içinde yer alıyor. Demokrasiden, özgürlükten, seçimden, sandıktan korkanlar başka iktidar alanlarını kullanıp aynı sonuca ulaşmak istiyor.

28 ŞUBAT’IN SERMAYE ÇEVRELERİ BUGÜN DARBE İTTİFAKININ ARKASINDAKİ GÜÇLER

Dikkat edin, 28 Şubat’ın sermaye çevreleri bugün yine darbe ittifakının arkasındaki güçler haline geldi. O zaman darbeye karşı duran Anadolu sermayesine savaş açılmıştı, bugün de darbeye karşı duranlar bir takım örtülü suçlamalarla hapislere doldurulmak isteniyor.

O zaman darbeye karşı duran cemaatler hedefteydi. Bugün de darbeye hayır diyen cemaatler malum ittifak tarafından hedef alınıyor. Bu ülkede tek bir cemaat yok ve diğerlerinin pozisyonunu ve nasıl hedef haline getirildiğini iyi izleyelim.

28 ŞUBAT’I YAPANLARI KİMLER AKLIYORSA

28 Şubat’ı yapanları kim yargıdan kurtarıyorsa, böyle bir darbeyi kim aklıyor kim Türkiye’nin siyasi tarihinden silmeye çalışıyorsa aynı ittifakın, cephenin mensuplarıdır. Gerçekten de aynı cepheyi, ittifakı apaçık görüyoruz bugün.

28 Şubat’ta nasıl bir sermaye hareketliliği planlanmış, nasıl yolsuzluklar yapılmış, Türkiye büyük zararlara uğratılmışsa, bugün de daha ilk iki operasyonda ülkeye devasa boyutlarda zarar verilmiştir.

28 Şubat’ta milli olan ne varsa, İsrail’in, küresel sermayenin hedefinde kimler varsa bugün yine onlar hedeftir, dikkat edin. Türkiye’nin büyük projeleri, zenginliği, milli sermayesi, uluslararası rekabet gücü tasfiye edilmek isteniyor.

28 ŞUBAT’I KİM AKLADI İSE KİM ONLARLA İTTİFAK KURDU İSE 28 ŞUBATÇI ODUR

28 Şubat’ta İslami eğilimler tehdit olarak gösterildi ve darbe başarıyla uygulandı. Bu sefer Türkiye’nin Anadolu dışına taşan her girişimi hedef alınıyor. Siyaseti, dış politikası, ekonomisi, STK’ları, vizyonu, idealleri, gelecek hesapları hedef alınıyor.

28 Şubat hiçbir şekilde yerli bir proje değildi. Bu sefer de ortada yerli bir girişim olduğunu sanmıyorum.

28 Şubat’ı kim akladı ise, kim onlarla ittifak kurdu ise, 28 Şubat yöntemlerini kullanan odur.

Madem böyle bir tartışma var, o zaman herkes yerli yerinde dursun da, resmi tam görelim. Kafamız karışmasın. Milleti aptal yerine koymanın bedeli çok büyük oluyor çünkü.

KARAGÜL’ÜN YAZISI İÇİN TIKLAYIN

MEDYAGUNDEM

28subat2

28 Şubat’ın utanç belgesi

Türkiye’yi dinsizleştirmek ve köklerinden uzaklaştırmak için başlatılan 28 Şubat postmodern darbesinin bir utanç belgesi daha …

altayli

Tarihin lanetlediği adam!

Merhum Necmettin Erbakan Başbakanlığındaki REFAH-YOL Hükümeti’nin düşmesine neden olan 28 Şubat darbesinin arkasındaki en büyük …

adogan3

28 Şubat’ın son kalesi; Hürriyet

20 yıl önce postmodern darbeyle hükümet deviren aktörlerin tamamı değişti. Sadece 28 Şubat’ın arifesinde “Karargah …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir