Anasayfa / ANALİZ / Habertürk’ten büyük fitne harekatı!
ht-kısakürek1

Habertürk’ten büyük fitne harekatı!

MEDYAGÜNDEM- Bugün Gazete Habertürk’te “cemaat kökenli” bir gazeteci olan Abdullah Kılıç imzasıyla yayınlanan sürmanşet, Türkiye’nin şu an ne büyük bir “fitne harekatı” ile karşı karşıya olduğunu bir kez daha açık etti.

Birinci sayfasından “Necip Fazıl’ın örtülü mektupları” başlığıyla verilen haber, iç sayfada ise “Necip Fazıl’dan Menderes’e yalvaran mektuplar” ifadeleriyle yer almıştı.

Habertürk, 1960 ihtilalinden sonra asılarak idam edilen Başbakan Adnan Menderes ile Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Salih Korur’un, Yassıada’da yargılanmasına neden olan yazar ve sanatçılara örtülü ödenekten verilen paralarla ilgili belgelere ulaştığını iddia etti.

Habere göre, Menderes’in evinde yapılan aramada, örtülü ödenek harcamalarının binlerce makbuzunun olduğu kahverengi bavul bulunmuş, o belgelerden bazıları, örtülü ödenek davasına konu olan yazar ve sanatçılara yapılan yardımlarmış.

Menderes’e gönderilen mektuplar arasında Necip Fazıl Kısakürek olmak üzere Peyami Safa, Yahya Kemal Beyatlı, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Cemal Kutay, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Mesut Cemil Bey, Yusuf Ziya Ortaç ve ressam İbrahim Çallı’nın mektupları da yer almış.

Ancak Habertürk sürmanşetine Necip Fazıl Kısakürek’i çıkararak, hedefe de üstadı koydu. Haberin gerek sunuluşu, gerekse de haber  üslubu, ortada bir haberden çok daha öte “büyük bir fitne harekatı” ve “haysiyet cellatlığı operasyonu” olduğunu gizleyemiyor.

Haberle doğru olup olmadığı tartışmalı, nereden elde edildiği meçhul, 57 yıl öncesine dair mektuplar üzerinden Üstad Necip Fazıl Kısakürek’e karşı bir “itibarsızlaştırma”ya hizmet ediliyor.

Zaten Habertürk’ün haberlerine verilen tepkiler göz önüne alındığında, “fitne harekatı”nın amacı da ortaya çıkıyor. “İşte Başbakan’ın sevdiği şair”, “Başbakan’ın Necip Fazıl Kısakürek’i” yorumları, Kısakürek’i “iktidar yandaşı” ve beslemesi” gibi gösterme amacı, Habertürk’ün manşetiyle yapılan “örtülü operasyonu”nun kodlarını ele veriyor.

Bu ülkede kaç neslin düşünce ve ifade hayatında çok önemli simgesel değeri olan Necip Fazıl Kısakürek’e karşı bir haysiyet cellatlığı devreye sokulmuş görünüyor.

Birileri belli ki Başbakan Erdoğan’ı değil sadece, Erdoğan’ı bugünlere getiren o fikir mücadelesinin referanslarını da “silmeye” yemin etmiş görünüyor.

Türkiye’de hangi karanlık amaçlara hizmet ettiği iyi bilinen odaklar; şimdi de tarihsel şahsiyetler üzerinden itibarsızlaştırma, bir neslin düşünce hayatının simgesi olmuş, hayatı büyük bir mücadeleyle ve bedel ödemekle geçmiş Üstad Necip Fazıl Kısakürek’i “iktidar beslemesi” gibi göstermekle nasıl büyük bir fitne yaratılmaya çalışıldığının farkında olunmayacağını sandılar herhalde.

Habertürk’te çıkan haber, operasyonel amacı gözden kaçırılmayacak kadar “haberden çok fazlasını” içinde barındırıyor. O haberde imzası yer alan gazeteci de, zaten sözkonusu haber üzerinde bir kez daha düşünmeyi zorunlu kılıyor.

Kırk yıllık fikir mücadelesi gerek devletin gerekse de derin devletin zulmüyle büyük acılar ve bedellerle geçmiş Necip Fazıl’a bugün Habertürk’ün yaptığı “haysiyet cellatlığı” karanlık odakların üstadı mezarında bile rahat bırakmadıklarının en iyi kanıtı.

Necip Fazıl Kısakürek, kırk yıl boyunca Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrat Parti, Adalet Partisi iktidarları dönemlerinde takibata uğradı, devamlı olarak suçlandı, sorgulandı, yargılandı ve cezaevlerinde yattı. Başına gelen bu olayları ayrıntılı bir şekilde de yazdı.

İktidarlar yargıyı kullanarak Necip Fazıl’a göz dağı verdi, susturmaya çalıştı, sık sık dergisini kapattı. Emniyet teşkilatı tarafından hep sıkı bir takip altındaydı. Kısakürek’in gördüğü zulüm Demokrat Parti döneminde de devam etmişti.

Derin devletin “Kumarhane Baskını” komplosu ile Büyük Doğu Cemiyeti’ni kapattırma operasyonu devreye girmiş, Adnan Menderes liderliğindeki Demokrat Parti iktidarına iletecek tek sivil toplum kuruluşunun kapısına zincir vurulmuştu.

1950 – 60 arasındaki on yıllık Menderes iktidarı döneminde, derin devlet, takibatlarla, soruşturmalarla, göz altına almalarla ve tutuklamalarla Necip Fazıl’a soluk aldırmadı.

O gün üstada saldıran sözde aydınlarla bugün Üstad Necip Fazıl üzerinden siyasete kast eden sözde aydınların “fikir akrabalığı”na dikkat çekelim.

İşte böylesi bir mücadeleye adanmış hayat, bugün hangi amaca hizmet ettiği tartışılır biçimde hedefe konuyor.

Türkiye’de bugün nasıl demokratik siyaseti hedef alan, dizayn etmeye kalkışan “odaklar”  karanlık hesaplarla sistematik bir fitne operasyonları  içindeyse; Habertürk’ün bugünkü Necip Fazıl manşeti de işte o “fitne merkezleri” ile son derece ilişkili duruyor.

Birileri bugün iktidardaki zihniyetin tarihsel referanslarını da hedefe koyarak, asıl amaçlarının gelecek nesillere bırakılacak kıymetli fikir mirasını sabote etmek olduğunu da açık ediyorlar.

Muhazafakar gençlik bu oyunun farkında olmalı, tarihiyle bağını dinamitlemeye kalkan karanlık ve hain odakların oyunu bozulmalıdır.

Anlaşılan kökü dışarıdaki fitne odakları, içerideki taşeronları ile bir nesli iktidara taşıyan zihniyetin  referanslarını da yok etme cüretini  göstermiş durumdalar. Bu fitne harekatının yerli tetikçileri de bunun hesabını mutlaka verecekler.

medyagundem.com

MEDYAGUNDEM

ht3

Habertürk’ün ByLock haberi uydurma çıktı

Emniyet Genel Müdürlüğünce, “215 bin kişilik ByLock listesinin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına iletildiği”ne dair haberin, genel …

ht

O, Habertürk’e gelince, kanal birden FETÖ kanalına döndü

FETÖ’nün medya yapılanmasına yönelik, aralarında “fuatavni” hesabının kurucusu olduğu tespit edilen Said Sefa, Atilla Taş …

ciner

Ciner medyasında ByLock operasyonu

Fetullahçı terör örgütünün gizli haberleşme sistemi ByLock’a yönelik operasyonda sıra medyadaki uzantılarına geldi. Yapılan son …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir