Anasayfa / GENEL / Güneş’ten yine olay manşet; kelepçeli Aydın Doğan!
kelepce

Güneş’ten yine olay manşet; kelepçeli Aydın Doğan!

Hürriyetin 1. sayfasından yayınladığı mektupla temize çıkmaya çalışan Aydın Doğan, aynı gazetenin devrik yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök tarafından yalanlandı.


Sahibi olduğu Hürriyet Gazetesi’nin 1. sayfasına yazdığı bir mektupla işlediği günahları inkâr etmeye kalkışan Aydın Doğan’ı bizzat kendi tetikçisi Ertuğrul Özkök yalanladı. Özkök, Sıradışı programında hem de Genel Yayın Yönetmenimiz Turgay Güler’e Refahyol Hükümetini neden ‘yıktıklarını’ açık açık itiraf etti. Doğan’ın tek derdi paracıklarıymış.

kelepce-g

Açıkça yalan söyledi

Geçmişte hükümet kurup hükümet yıkmayı alışkanlık haline getiren Aydın Doğan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektupta “Biz hiç bir zaman böyle bir şey yapmadık” diyerek açık açık yalan söyledi. Aydın Doğan’ın yalanını ise bizzat o dönem Hürriyet Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni olan Ertuğrul Özkök kendi ağzıyla canlı yayında itiraf etti.

dogan-g1

Mesele paracıklar

Aydın Doğan’ın tetikçisi Ertuğrul Özkök, Güneş Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Turgay Güler’in sunduğu Sıradışı programında 28 Şubat darbesini neden desteklediklerini utanmadan anlattı. Özkök, “Bizim kavgamız Tansu Çiller’leydi. Erbakan ile derdimiz yoktu. Çiller bize ‘haksızlık’ yapıyordu” diyerek meselenin tamamen Aydın Doğan’ın paracıkları olduğunu açıkça itiraf etti. Hürriyet’in attığı bütün manşetlerden sorumlu olduğunu söyleyen Ertuğrul Özkök’ün en çarpıcı cümlesi ise “Her şeyi ben yaptım, patronum Aydın Doğan’ın hiçbir suçu yok” cümlesi oldu.

dogan-g2

Cesur savcı aranıyor

28 Şubat sürecinde attığı manşetlerle darbeye destek veren, Refahyol hükümetinin yıkılmasında büyük rol oynayan Aydın Doğan’ın tetikçisi Ertuğrul Özkök yıllar sonra “Derdimiz Çiller’di” itirafında bulundu. Güneş bu itirafın ardından soruyor: Memleket sevdalısı cesur bir savcı çıkıp da bu rezilliğin hesabını sormayacak mı?

dogan-g3

28 Şubat’ın faturası

Devletten şirketlerine şantaj ve tehdit yoluyla teşvik alamadığı için hükümet deviren Aydın Doğan, Türkiye’yi milyarlarca lira zarara uğrattı. Demokrasiye ve özgürlüklere darbe indirildi, Türkiye 10 yıl geri gitti.

Milli gelire zararı: 93,3 milyar dolar
Ödenen faiz: 45.9 milyar dolar
Hortumlanan bankaların maliyeti 46 milyar dolar.
Yüzbinlerce çalışan işsiz kaldı
Kişi başına gelir 1100 dolar azaldı
10 binden fazla kız öğrenci eğitim hakkından, 15 bine yakın memur işinden oldu.
Başörtüsü yasağı getirildi
Refah parti’si kapatıldı, milletvekillerinin birçoğu yasaklı hale geldi.

dogan-d4

Özkök’ün 28 Şubat darbesi itirafları

GÜNEŞ Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Turgay Güler’in Sıradışı adlı programına14.01.2011 tarihinde konuk olan Doğan’ın tetikçisi Ertuğrul Özkök 28 Şubat darbesiyle ilgili itiraflarda bulunmuştu. Programda şu diyolog geçti: Özkök: Tansu çiller ile çok büyük mücadeleler verdik biz. Çok büyük mücadeleler verdik o sıra çünkü haksızlık yapılıyordu bize. 28 Şubat’ta bizim asıl tavrımızı belirleyen şey Erbakan falan değildi. Bizim asıl derdimiz Tansu Çiller’leydi. Maalesef çünkü Çiller bize haksızlık ediyordu. Teşvik alıyorsunuz, bilmem ne yapıyorsunuz, şunu yapıyorsunuz, bunu yapıyorsunuz diye karmakarışık oldu kafamız bizim de. Birazda onun şeyiyle gittik oraya. Güler: Onu es geçmeyelim; Tansu Çiller’e hani ben biraz da karikatürize ederek söyleyeyim; ‘biz 28 Şubat sürecinin peşine takıldık derdimiz Erbakan değildi, Tansu Çiller’e kıl oluyorduk’. Özkök: Kıl oluyorduk demedim. Hayır hayır… Güler: Hani ben biraz dedim ya karikatürize ederek söyleyeyim diye; Tansu Çillere’ kızmıştık, kızdırmıştı bizi. Özkök: Tansu çiller bize, bize çok büyük kötülükler yapıyordu. Güler: 28 şubat bu ülkeye zarar verdi, o halde şöyle mi anlayacağız… Özkök: Bir dakika, ben şunu demiyorum bak şey yapmayalım. Ben 20 yıl boyunca Hürriyet’te atılan bütün manşetlerin sorumluluğunu taşıyorum kardeşim. Sorumlusu benim tamam mı? Bunu hiçbir zamanda şey yapmadım; kimsenin üzerine yıkmaya falan çalışmadım. Yok ben yoktum da arkadaşlar atmış falan böyle bir şey yok. O gazetenin tepesinde adımın yazdığı sürece sorumlusu benim kardeşim. Benim kızdığım şey, benim yaptığım gazete yüzünden benim patronuma yapılan kötülükler. Tamam, mı?

(GÜNEŞ)

MEDYAGUNDEM

murat

Aydın Doğan’dan KK’nın FETÖ yürüyüşüne “yazar” hizmeti!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun arkasına PKK, DHKP-C gibi terör örgütlerini alarak FETÖ için yaptığı …

arman6

Ayşe Arman’ı da kov Aydın Doğan!

İrfan Değirmenci’yi siyasi pozisyon aldığı için kovan Aydın Doğan aynı kural ihlali yapan Ayşe Arman’ı …

chp1

Aydın Doğan ve tetikçileri bu habere itibar etmedi!

Star gazetesinde Ahmet Kekeç’in “FETÖ’nün CHP imamı Enis olamaz” başlıklı yazısı şöyle… Şimdi neden sustuğunu …

2 Yorumlar

  1. Kelkitli mafya da derlerdi bu adama . Bu adam şimdiye kadar hangi işe elini attıysa hepsinde sahtekarlık yaptı. Mafya patronları genelde yasadışı işlerden kazandıkları paraları aklamak için yasal iş kollarına yönelir ve paralarını legal hale getirirler bu adamsa atıldığı tek bir sektörde dahi namuslu, yasal ve dürüst iş yapmadı bugüne kadar bu çarkı böyle fütursuzca döndürmesine yardım eden vesayet odaklarının da sayısı azalınca ordudan da darbe için ümidi kesince pkk nın ipine sarıldı. Aydın doğan için sonun başlangıcı da bu oldu. aslında hiç kimsenin ona yapamayacağı kötülüğü kendisine yaptı Şu an öylesine marjinal bir pozisyona savruldu ki böyle giderse hakkında açılacak teröre yardım ve yataklık davaları ve sahtekarlık davalrıyla zaten kendini bitirecek. Herhangi extra bir çabaya ihtiyaç yok. Aydın doğan ın gözü Erdoğan düşmanlığıyla öylesine kararmıştır ki sonunda pkk nın ipine sarılarak altın vuruş yapmıştır işin özeti budur.

  2. ülkede aydın doğan kadar tehlikeli bir kaç vesayet odağı daha kaldı seçim öncesi ve sonrası hdp ye asla gizleme ihtiyacı bile duymadan tam destek olan Ttb ve tmmob bu kurumların en önemlileri. Seçim sonrası bu odalarla ilgili çok ciddi yasal düzenlemeler yapılarak üyelerden zorla topladıkları aidatların önü kesilerek bu vesayet odaklarına mutlak surette neşter vurulmalıdır. Ülkede mimar mühendis ve doktor olarak çalışacak herkes mecburen bunlara aidat veriyor ve bu odalar bu insanlardan aldıkları aidatlaı siyasete yön vermeye ülkeyi kaosa sürükleyecek senaryolar yazmaya kaynak olarak kullanıyorlar Bu çok ciddi bir sorundur çok ciddiye alınması gerekiyor. aynen fetö nün himmet adı altında topladığı haraç gibi bu iki odada haraç topluyor ve siyaseti dizayn etmeye çalışıyor. Fakülte okumuş bir meslek mensubunun mimar, mühendis ya da doktor olduğunu kanıtlayacak merci şu an mevcut yasal düzenlemeye göre ne yazık ki bu odalardır. bir iş başvurusunda dahi bu meslek mensupları doktor, mühendis, mimar olduklarını kanıtlamak için bu odalara para ödeyerek belge almak zorundalar 13 yıl geçti ama ne yazık ki hala vesayeti bitiremedik

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir