Ergenekon davası sanığı Erol Ölmez 2009 yılında BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun yaşamını yitirdiği helikopter kazasına ilşkin olarak savcı Nejat Çakır’a verdiği ‘Yazıcıoğlu’nun ölümü kaza değildir. 2007 yılı sonlarında Çerkez Ali kod adlı kişiyle ABD’yle irtibatlı bir milletvekilinin Yazıcıoğlu’nun susturulması için 10 milyon dolar teklif edildiğini biliyorum’ ifadesinin ‘Bu suikastı Erdoğan istedi’ şeklinde değiştirilmesi için baskı gördüğünü söyledi.
Kendisine ‘İfadeni değiştir para verelim, ne istersen yapalım’ şeklinde teklifler geldiğini anlatan Ölmez, ‘Başbakan Erdoğan’a karşı atılan çamur beni rahatsız etti. İlk ifademi verdiğimde susma hakkımı kullanmıştım. Şimdiden sonra susmayacağım. Bu kadar iftira atılmasına karşıyım. Gariban olduğumu bildikleri için para teklif ediyorlar’ dedi. Ölmez, gördüğü baskı nedeniyle Ankara, İstanbul valilikleriyle, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcılığı’na şikayette bulunduğunu ifade etti. (stargazete.com)
Bunlarda din-iman diye bir şey var mı ola ki? Olsa bir insana tuzaklar kurup hayatını mahvederler mi? Şahadet şerbeti içmiş birini suiistimal ederek menfaat elde etmeye çalışırlar mı ki? Sayın Başbakanımızla Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun derin muhabbetini hepimiz biliriz, zaman zaman yurtdışı gezilerine de beraber çıkarlardı. 17 Aralık darbesi başarılı olsaydı yıllarca dava açılmadan bekletilen dosyası açılıp Başbakanımıza ulaşılmaya çalışılacağı bir gerçektir. Başbakanımıza ulaşılabilmek için sayısız tuzaklardan biriside budur. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun katledilme emri bizzat sözüm ona Kainat İmamı Pensilvanyalı tarafından verildiği iddia edilmektedir. Sebebi; Ak Partinin 2023 vizyonuna göre Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Başkanlığı veya Cumhurbaşkanlığında Başbakanlığa gelme ihtimali çok yüksek olan Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun katledilmesinin en büyük sebebi sözüm ona Kainat İmamı Pensilvanyalı’nın KATLİ VACİP’tir fetvasıdır. Evet, yanlış duymadınız Fetva Pensilvanyalı’dan dır. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın varisi olup kendinden sonra gelecek insandır. ‘Biriyle (Recep Tayyip Erdoğan) başa çıkamıyoruz ikisiyle (Muhsin Yazıcıoğlu) nasıl başa çıkarız’, geleceğe dönük CIAmet vizyonu için katlettiler. ‘Beddua etmedi’ algısı için nasıl çabalıyorlarsa, katliamın ortaya çıkmasından korktukları için Hayrettin Karaman gibi değerli insanlar üzerinden çalışma yaptıkları artık sır olmasa gerekir. Tabi bu arada Sivas’ta AKP’nin kaybetmesi için ellerinden gelen bütün çabayı da sarf ettikleri bir gerçektir. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun dava arkadaşlarından da satan satananın en son örneği CIAmet Tv’lerinde boy gösteren Sivas BBP’sin den Belediye Başkanı Doğan Ürgüp’tür. Doğan başkan şu dünya malı-koltuğu-saltanatı için Rahmetli Muhsin Başkanı satmak sana yakışıyor mu? Sen gerçekten Muhsin Başkanın dava arkadaşı mısın? Yazıklar olsun sana da! O vukuatlı helikopterin Türkiye’ye getirilmesinde, içeriye sokulmasında kimlerin imzaları olduğu araştırılsın bakalım, paralel yapılanmaya ulaşılacak mı-ulaşılmayacak mı? Evet, Ak Partinin 2023 vizyonunu sekteye uğratıp, paralel yapılamanın 2023 vizyonu için bizzat sözüm ona Kainat İmamı Pensilvanyalı KATLİ VACİP’tir fetvasıyla katledilen Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun hem bu dünyada hem ahrette hakkını arayacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
VATANSIZ Kainat İmamı, Salih Mirzabeyoğlu’nun-Muhsin Yazıcıoğlu’nun ve Başbakanımızın adını duyar duymaz zeytinyağlıyı fazla kaçıranların durumuna düşüp abdest tazelemek zorunda kaldığı herkesin malumudur. Birini cezaevine, diğerini mezara sokan o Vatansız şimdide Başbakanımızın kellesini almak için seferberlik ilan edip akla hayale gelmeyen tüm şer odaklarıyla iş tutarken, Allah’ı, Kitabını, Peygamberini nasıl unutup insanlıktan çıktığını her gün izlemekten iğrenir olduk. Hiç ahret inancı olan biri gibi davranıyor mu-davranıyorlar mı? Dünya sevdasıyla yanıp tutuşan bu Vatansız Peygamber Efendimizi kamyonete bindirecek kadar alçalabiliyorsa, he Vallahide Billahi insanları diri diri toprağa gömdürmekten de çekinmeyecek kadar alçak olmaması mümkün mü? Bedduayı nasıl inkar ettiyse yakında kamyonet olayını da öyle inkar edeceklerinden kimsenin şüphesi olmasın. En kötü ihtimalle topluma dönüp ‘ sizler yanlış anladınızsa bizler ne yapalım’ alçaklığını da göreceğiz-göstereceklerdir.
Susurluk olayının daha ilk saatleri bile olmadan Abdullah Çatlı’nın fotoğraflarını nasıl servis edildiyse, Hrant Dink olayında da büyük ağabey Erhan Tuncel’in Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ile çekindiği resimleri tarlayı sürenlerce anında servis edilmesi pek manidar değil mi? Hrant Dink olayının azmettiricisi durumuna düşürülmek için az mı çaba sarf edildi? McDonald’s’ın bombalanması Rahip Santoro’yu katledildiğinde o ilin emniyetinden sorumlu kişilerinin kimler olduğunu söylemeye gerek var mı? Başarılı olunmayınca-olunamayacağı anlaşılınca tek kurtuluş suikast kalmıştı, Salih Mirzabeyoğlu’nu içeri tıktıran, bir imalı konuşmayla idamla-müebbetle yargılananları dışarı salan, dışarıdaki sade vatandaşı örgüt suçlamasıyla içeri tıktıran, Sayın Başbakanımıza-AKP’ye dolayısıyla ülkeye darbe girişiminde bulunan Şer İttifakının başındaki yani örgüt lideri VATANSIZ, Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun da KATLİ VACİP tir emrini-fetvasını verenidir. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’na kini-nefreti taaa Mamak Cezaevi yıllarına kadar gitmektedir.
Helikopterin sahipleriyle olan münasebetleri her şeyi açıklamaya yeterde artar bile cinsindendir. Olayın vahametini anlar anlamaz panikleyenlerin, Kleopatra’yı bile konuşturacak-görüntüleştirecek kadar kapsamlı NASA tarafından geliştirilip Türkiye’yi yıkmak için yeğenlerine verilen laboratuar-stüdyolarında yeni mamullerin hazırlanması da artık çocuk oyuncağı gibi olsa gerekir. Artık bu laboratuar-stüdyolarında ortam dinlemesi yapılmasına gerek kalmadan istenilen her türlü ses ve görüntü çok rahtlıkla üretildiğini de idrak etme zamanı gelmiştir. Sanıyorum, Kurtlar Vadisi’n deki piyasada bulunmayan çok gelişmiş bilgisayar vurgusu yapılmasının da nedeni de bu olsa gerekir.
Son günlerdeki olaylar bizleri asırlar öncesine Peygamber Efendimizin Tûl-i Emel peşinde koşan sözüm ona Alimlerle ilgili kaygılarının ne kadar haklı olduğunu göstermektedir.
Şöhret ve Menfaat Peşinde Koşan Âlimler
Rasûlullah Efendimiz şöyle buyururlar: “Ümmetim hakkında en çok korktuğum şey, dili âlim olan münafıktır.” (Ahmed bin Hanbel, Müsned, 1,22) Bunlar ilimleri bilen, akıcı ve tesirli bir lisana sa¬hip olan fakat kalbi cahil olup ilmiyle amel etmeyen âlimlerdir. İtikadı da bozuk olan bu insanlar, dilbazlıklarıyla pek çok kişiyi aldatırlar. Onlar, ilmi meslek edinmişlerdir. Onunla maddî ve manevi menfaat el¬de etme peşindedirler. Bunun için ihtilaflı meseleleri gündeme getirir, üzerinde icmâ ve ittifak edilmiş konulara saldırırlar ki dikkatleri üzerlerine çekerek şöhrete kavuşabilsinler. Pek çok insanın itikadı ve ibadetiyle oynayarak dine büyük zarar verirler. Onlara karşı uyanık olmak, sâlih âlimlerin sözüne itibar etmek lâzımdır. Nitekim Efendimiz şöyle buyururlar: “Ey İbn-i Ömer! Dinine iyi sarıl, dinine iyi sarıl! Zira o senin hem etin, hem kanındır. Dinini kimden öğrendiğine iyi dikkat et! Dini ilimleri ve hükümleri istikamet ehli âlimlerden al, sağa sola meyledenlerden alma!”
Rasûlullah Efendimiz şöyle buyururlar: “Ümmetimin son zamanlarında birtakım deccallar, yalancılar ortaya çıkacak, sizin ve atalarınızın duymadığı sözleri size nakledecekler. Aman onlardan uzak durun; sakın ha sizi fitneye düşürüp yoldan çıkarmasınlar.” (Müslim, Mukaddime, 6,7, nr. 6,7) “Şüphesiz, ümmetim içerisinden otuz tane yalancı (deccal) çıkacak. Onların her biri kendisini peygamber sanacak. Hâlbuki ben, peygamberlerin sonuncusuyum. Benden sonra peygamber yoktur. Benim ümmetimden bir grup da Allah’ın emri gelinceye kadar hak üzerine devam edecek, onlara muhalefet edenler kendilerine zarar vermeyecekler.” (Ebû Dâvud, Fiten, 1/4252. Krş. Müslim, Fiten 19; Tirmizî, Fiten 32)
Bu VATANSIZ’ın yaptıkların görünce Allah Rasûlü her zamanki gibi ne kadar haklı olduğunu-olacağına iman etmeyeniniz var mı?
Paralel yapılanmanın tetikçisi Taraf günlerce bu cinayeti NTV’nin üzerine yıkmaya çalıştı, başaramayınca kime bu çamuru atarsam tutarda bu işten kurtulurum paniğiyle son denemesini Sayın Hayrettin Karaman ve Sayın Başbakanımız üzerinden yaparak sonuç alacağını sanıyor. Bakın bakın, paralel yapılanma, terör örgütü, iyi bakın; dünya kurulduğundan bu güne kadar gelmiş geçmiş ne kadar yolsuzluk-hırsızlık hatta ve hatta Habil ile Kabil cinayetlerini de Sayın Başbakanımızın üzerine atsanız, atmaya kalksanız hiç kimseyi ama hiç kimseyi inandıramazsınız-inandırmayacaksınız, tıpkı bu güne kadar yaptığınız operasyonların fasulyeden oluşan karın gazı olduğu gibi, bundan sonra yapacaklarınızda fasulye ve türevlerinden oluşan karın gazları olacağını da göreceksiniz-göreceğiz. Kazan inanlar olacaktır. Bu Allah’ın vadidir. Ümmeti Muhammed’in derdiyle dertlenmeyenlerin başarısızlığı nasıl kaçınılmaz ise dertlenenlerinde başarısı kaçınılmazdır. İstediğiniz kadar çabalayın Ala Külli Şey’in Kadir’in takdirinden rızasından başka bir şeyi hayal-umut etmek kadar aptalca bir şey olabilir mi? O aptallık sonunuzu getiriyor, hala göremiyor musunuz? Bu cinayetin müsebbiplerinin paniklemesiyle sağa sola çamur atarak, komplolar düzenleyerek bu işten kurtulabileceğinizi mi sanıyorsunuz? İsrail’e rest çeken bir Başbakanla beraber dünya ve ahret görüşüne sahip Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarını İsrail Muhipleri-Yanaşmalarının öldürdüğüne öldürttüğüne bu millet inanmış vaziyetteyken münasip yerinizle kuş tutsanız da kandıramazsınız-inandıramazsınız. Bu cinayette İsrail ve onunla işbirliği içindeki paralel yapılanmanın olduğu tarihi bir hakikattir.
konu ile ilgili fetullah gülenin konuşmast odatv sitesinden“Aldansanız bile kimseyi aldatmayın. Çünkü aldatma günahtır. Aldanırsanız böyle kurban gidersiniz. Bir Perşembe akşamı vefat edersiniz, bir Cuma günü cenazenize ulaşırlar.”