Anasayfa / GENEL / Fransız faşist Le Pen’in Rus yanlısı tavrının şifresi o yazıda!
lepen1

Fransız faşist Le Pen’in Rus yanlısı tavrının şifresi o yazıda!

Fransa’nın aşırı sağcı cumhurbaşkanı adayı Marine Le Pen, Trump’ı sert sözlerle eleştirip, Putin’e destek verdi. Bu tavrın şifresi o yazıda…

Fransa’nın aşırı sağcı cumhurbaşkanı adayı Marine Le Pen, ABD’nin Suriye’de yaptığı saldırıyı eleştirdi. Le Pen, “Trump, ABD’nin ‘dünya polisi’ olmayacağını açıklamıştı ama dün yaptığı tam olarak buydu” dedi.

TRUMP’IN ‘ANİ ADIMINA’ ŞAŞIRDI
Le Pen France-2 televizyonuna yaptığı açıklamada Trump’ın ‘ani adımı’ nedeniyle ‘şaşırdığını’ söyledi.

ABD’nin Suriye’de yaptığı saldırının geri tepebileceğini belirten Le Pen “Trump, ABD’nin ‘dünya polisi’ olamayacağını açıklamıştı ama dün yaptığı tam olarak buydu” dedi.

Le Pen geçmişte Irak ve Libya’ya yapılan askeri müdahaleleri hatırlatarak, bu müdahalelerin cihatçı aşırılığın yükselmesine yol açtığını söyledi.

LE PEN MART AYINDA PUTİN’LE GÖRÜŞMÜŞTÜ

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Mart ayında başkent Moskova’da Fransız aşırı sağcı lider Marine Le Pen’i kabul etti. Putin, Fransız siyasetinin tüm temsilcileriyle görüşme hakkına sahip olduklarını söyledi.

LE PEN’İN DESTEĞİNİN ŞİFRESİ O YAZIDA

Le Pen’in Putin’e desteği aslında ne anlama geliyor? Şifresi Takvim gazetesi genel yayın yönetmeni Ergün Diler’in dünkü yazısında…

Tehlikeli oyun

GELİN bugün kısa kısa parçalar halinde ilerleyelim… Bilmediğimiz çok ama çok şeyin olduğunu unutmadan gidelim. Türkiye KÜRESEL DENGELERİN kurulduğu ya da yıkılacağı yerin tam ortasında. Muazzam bir satranç oynanıyor. Eskiden olduğu gibi İKİ KUTUPLU dünyanın dışında formül arayışları var. Bu işi çok zorlaştırıyor. Önceden KAPİTALİZM ABD Sosyalizm ise Sovyetler tarafından parsellenmişti.
Herkes rolünü bilerek ya da bilmeden yerine getiriyordu. Dünya, “Ha şimdi nükleer savaş çıktı çıkacak” korkusuyla yönetiliyordu.
Kimse de bulunduğu yerdeki rolünü anlamıyordu. Türkiye yalandan bir rüzgarla KOMÜNİZMLE mücadele başlatıyordu. O mücadele, günü geldiğinde DEVLETİ ELE GEÇİRMEK içindi. Ama kimse bilmiyordu. Nüfusunun YÜZDE 99 MÜSLÜMAN olan bir yere KOMÜNİZM NASIL GELECEKTİ! Kimse bu soruyu sormuyordu. Sormadığımız için de yılarca savruluyorduk…
Yıllar geçiyor, uçak krizi çıkartılıyor, RUS TURİST gelmediği için TURİZM çöküyordu! Nereden nereye değil mi?
Bu işler böyledir! Dün de bugün de RUSLARLA YAKIN olmamız istenmedi.
Yarın da öyle olacak. Kesin ve net! Rusya’ya değinmişken oradan ilerleyelim. ADİL ÖKSÜZ’e gidelim… Bakalım karşımıza nasıl bir fotoğraf çıkacak…
Geçtiğimiz hafta da yazdım. Fransa’da CUMHURBAŞKANLIĞIN en güçlü ismi LE PEN! Herkes biliyor. Muhtemelen o gelecek. Kendisi de böyle gördüğü için olsa gerek, kalkıp seçimler olmadan ve daha görev almadan RUSYA’ya gitti. Putin ile görüştü. Devlet başkanı gibi… Neler konuşuldu?
Ona bakalım biraz…
Fransa Sarkozy ve Hollande ile çöküş yaşadı. Zor dönemde sağlıklı adımlar atamadılar. Le Pen bunun için gelecek.
Şimdi etki anlamında dibe vuran Fransa’nın tekrar yükselişini izleyeceğiz. Tabii bunu tek başlarına yapamazlar… Bu nedenle göreve gelmeden Putin’e gitti.
Le Pen, Putin’e stratejik ortaklık teklif etti.
Aldığı cevap da olumluydu. Le Pen, “Avrupa Birliği ve NATO’ya karşıyım. Aynı sizin gibi.
Rusya’ya uygulanan ambargoya karşıyım, aynı sizin gibi. ABD’den nefret ediyorum aynı sizin gibi. Ortadoğu’da üstü örtülmüş bir gücümüz var. Siz de Ortadoğu’da güçlü olmak istiyorsunuz. Türkiye ile ortaklık yapmanıza gerek yok. Fransa ve Rusya gücünü birleştirirse, Ortadoğu’da en büyük güç olur. Ne ABD ne de başka bir ülke bizim gücümüzü test edemez” dedi.
Putin için çok önemli bir teklifti ve Le Pen’e, “Paris’te sarayınıza yerleştiğinizde ortaklığı hayata geçirebiliriz” cevabı verdi…
Fransa ve Rusya’nın Ortadoğu üzerinde anlaşması, aslında Afrika için de geçerli olacak. Çünkü Fransa, partner olarak Rusya ile adım atınca, Afrika’da ABD’nin operasyonları büyük zarar görecekti. Çünkü oraları en iyi bilen Fransızlar’dı! İşte bu yakınlık nedeniyle Amerika rahatsız oldu.
Zaten BOMBALARLA cevap vereceğini yazmıştım. Öyle de oldu. St. Petersburg’daki patlama, ABD’nin Rusya’ya Fransa uyarısıydı. Le Pen seçildiği takdirde, Paris’te çok saldırı olacak. Paris uyuyamayacak.
En etkili saldırılar orada gerçekleşecek.
Le Pen gelir gelmez uykusuz geceler başlayacak. Kesin ve net!
Ardından Afrikalı göçmenler sokağa çıkacak. Ortalık karışacak. Operasyon bu!
Le Pen de kimliği nedeniyle bir göçmen düşmanı. Le Pen, ülkedeki karışıklığa hem içeride hem dışarıda çözüm bulacak.
Bunun için çalışacak. Başarırsa kazanan Fransa olacak. Aksi taktirde AVRUPA hızla yıkılacak. Paris-Kremlin hattı da çökecek…
Le Pen gelir ve başarılı olursa, Rusya hiç tutunamadığı ORTADOĞU’da ummadığı bir güç kazanacak. Kremlin’in etkisi giderek artacak. Tabii bu durum en çok ABD’yi rahatsız edecek. Ortadoğu ve Afrika’da güçlü olmak için bir İslam ülkesiyle ortaklık şart. ABD’nin, partner olarak Türkiye ile artık çalışma şansı yok. Çünkü 15 Temmuz darbe girişimi, sonrasında yaşananlar iki ülkenin arasını açtı. Ve Ankara sorduğu hiçbir soruya cevap alamadı. Bu da ilişkileri germekte ve güven zeminini eritmekte.
Washington bu nedenle buralarda sözünü yitirmekte. Bu gidişle tamamen silinme tehlikesiyle karşı karşıya…
Bunu bildikleri için eski partnerini tekrar sahaya sürdü. Trump’ın Sisi’yi nasıl karşıladığı ortada! İlk kez heyetler arası fotoğraf verilmesi, ABD’nin İslam dünyasındaki ortağının Mısır olduğunu ilan etmesiydi! SİSİ, ABD başkanı gibi Washington’da ilgi gördü. Trump’ın kabinesinde yer alan belki her bakan Sisi’yi ziyaret etti. Bu daha önce yaşanan bir şey değildi… Yeni denge kurulmadı ama herkes kendi hamlesini yapıyor! Ve son günlerde öne çıkan VATİKAN, yani PAPA da yakında MISIR’a gidiyor! O da sahada!
Sisi Trump’a gitti, VATİKAN da Mısır’a yöneldi! YENİ OYUN YENİ SİSTEM İÇİN!
Trump’ın SİSİ’ye yakınlığı kendi seçimi mi yoksa Rothschildler’in ricası mı? Bunu hala bilmiyoruz. Trump koalisyon gibi ortada duruyor. Her yerde eli var! Ama bunu en net göreceğimiz yer IRAK olacak… KÜRT BAYRAĞI eğer kriz olarak karşımıza çıkacaksa ve BARZANİ geri adım atmazsa, ortalık karışacak demektir. Sonraki adımda, YPG’ye dikkat kesileceğiz. Bakalım onlar, bize karşı harekete geçirilecek mi? Eğer böyle bir hamle olursa bilelim ki OYUN DAHA BÜYÜK VE TEHLİKELİ…
Türkiye karşısında BARZANİ’yi bulursa, emin olun ki DEAŞ da FETÖ de YPG de diğer örgütler de bizle çatışan güçler olacaktır… Ve bunların arkasında da BÜYÜK DEVLETLER…
Devam…
Rothschildler, Türkiye’de yatırımlarıyla da güçlü olan bir ailedir. Geçtiğimiz günlerde İNGİLİZ BASININDA yer aldı.
Son dönemde 15 milyar Euro yatırım yaptığından söz ediliyordu. HSBC, De Beers, Exxon-Mobil, Shell, ING Group, Aviva, Siemens, AEG, Bosch ve BP gibi 40’ın üzerinde şirketiyle etrafımızda iş yapan aile, gelecek için TÜRKİYE’yi parlatıyordu… Çok özel hazırlattığı raporda “YATIRIM ADRESİ TÜRKİYE OLACAK” diyordu… SİGORTA, EMEKLİLİK, VARLIK YÖNETİMİ gibi alanlarda İSTANBUL parlayacak… Bu bizim olduğu kadar İngilizler için de önemli…
Artık kimse tek başına oyun kuramıyor.
Bölgeyi en iyi bilen İNGİLİZLER de bizim yanımıza geldi. Önemli olan gelenlerin bizi EŞİT ve ORTAK olarak görmesi. Düne kadar gelenler, bize masanın ucundaki en küçük sandalyeye oturan en zayıf ülke olarak bakıyordu! Şimdi bu değişti.
Daha da değişecek. Kim bizimle yürümek istiyorsa EŞİT olarak görüşecek. Zaten çoktan başladı da… İstanbul yıldız olacak…
İstemesek bile… Değişmez!
Neyse…
15 Temmuz her yönüyle konuşuluyor ve konuşulmaya da devam edecek. Çünkü bilmediğimiz çok şey var. Tutuklu olanların pek çoğu konuşmuyor. DARBECİLERİN tamamının, arkasındaki güce inancı sürüyor. Kendilerine görev verenlerin gelip kurtaracaklarına olan inançları tam. Bu nedenle çok kişi aynı sözlerle savunma yapıyor. Yakın zamanda çıkacaklarını düşünerek DOĞRULARI söylemiyor söyleyemiyor! 15 Temmuz öncesinde ve sonrasında neler oldu bilen yok.
DIŞARIDAN gelen ve içeriden dışarıya giden çağrılar var! Kim kimlerle ne konuştu. Tam olarak bilmiyoruz. Ama şu ana kadar ortaya çıkan tablo gösteriyor ki DIŞARIDAN gelen talimat açık ve net! Kim bunlar kestiremiyoruz. Fakat her durumda ortaya çıkan kilit isim ADİL ÖKSÜZ… Kendisini arayanlar ve onun ulaştıkları var! Dışarıdan da içeriden de…
Aklıma takılan şu! Ankara’da gözaltına alınıyorsun! Bir emniyet müdürü geliyor ve mahkeme yerini değiştiriyor. Sen de oraya gidiyorsun. 20 dakika içinde serbest kalıyorsun. Akabinde atlayıp sabah uçağıyla İSTANBUL’a geliyorsun. Vizen var pasaportun var. Paran var. Desteğin var!
İSTANBUL ilk tercih oluyor…
NEDEN?
Yurtdışına gitti mi gitmedi mi bilemem!
AMA buradaysa İSTANBUL’da bir yerde olma ihtimali çok güçlü. Şimdi o noktayı yazarsam kıyamet kopar. Buna gerek yok.
Ama İstanbul’da ise bilin ki kimsenin aklına gelmeyecek bir yerde! İSTANBUL’un tam merkezinde bir yerde! Ama bizden kimsenin aklına, oranın kapısını çalmak gelmez.
Çalsak da içeri girip bulma şansımız yok…
Geçenlerde yazdığım gibi kritik bir görevde, İKİ NUMARA OLARAK BULUNAN o isim acaba bu konuda yardım etti mi?
Bilemiyorum. Ama eğer ettiyse ve ADİL ÖKSÜZ buradaysa ortada tek bir seçenek var demektir…
İSTANBUL’un tam orta yerinde…
MÜSLÜMAN MAHALLESİ olarak bilinen yerin tam merkezinde! Burası sadece ADİL ÖKSÜZ’ün sığınacağı bir yer değil. Büyük ve gizemli işlerin kotarıldığı bir yer… Öksüz oradaysa GİZEMLİ İŞLERE bir yenisi daha katılmış demektir…
Bekleyelim bakalım…
.

MEDYAGUNDEM

tsk2

TSK’ya darp kumpası

Hudut hattında yakalanan kaçaklara kötü muamele yapan askerlerin görüntülerinin yurt dışından servis edildiği belirlendi. Söz …

yunan

Krizin altından ABD çıktı

3 Temmuz 2017’de, Türk bandıralı ticaret gemisine Yunan Sahil Güvenlik botundan ateş açılmış, Yunan tarafı …

ypg

ABD’den teröristlere yeni isim

Terör örgütü YPG’ye ‘isim değiştirme’ tavsiyesinde bulunduklarını belirten ABD Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Thomas, YPG’nin …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir