Anasayfa / GENEL / “Erdoğan’ın istediği olmayacak” diyen Selvi fitneciliğiyle fena açığa düştü!
selvi

“Erdoğan’ın istediği olmayacak” diyen Selvi fitneciliğiyle fena açığa düştü!

Başbakan Ahmet Davutoğlu Habertürk TV’de çıktığı özel yayında “Başkanlık sistemi seçim beyannamemizde olacak, bizzat ben yazdım” dedi. Bu açıklamasıyla geçen dün “Erdoğan’ın istediği olmayacak” diye yazan Abdülkadir Selvi de imza attığı fitne operasyonuyla fena açığa düştü.


Başbakan Ahmet Davutoğlu Çankaya Köşkü’nden katıldığı Habertürk canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Davutoğlu, seçim çalışmaları sürecinde “başkanlık sistemi” ve “yeni anayasa” gündeminde olmayacak diye fitne çıkaranları da açığa düşürerek, şöyle konuştu:

“Halk tarafından cumhurbaşkanı seçimi gerçekleşmişse, bunun başkanlık sistemi yönünde değişmesi doğru olur. Başkanlık sistemine geçilmesi doğrudur. Seçim beyannamesinde olacak, bizzat ben yazdım. Başkanlık seçim beyannamesinde yer alacak. Muhalefet başkanlık sistemi tartışmalarını kişileştirdi.

Seçim meydanlarında yeni anayasa, insan hakları, onuru diyeceğiz. Halka hesap vermeyecek bir makam olmayacak diyeceğiz.Benim görevim şu an hakkıyla başbakanlık yapmaktır. Seçim sathına çıktığımızda başkanlık sistemini anlatmamız mümkün olur.”

Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi, geçtiğimiz gün AK Parti’nin seçim beyannamesi için  “Erdoğan’ın istediği gibi  ‘başkanlık’ ağırlıklı olmayacak” diye yazmıştı.

Selvi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı fitne operasyonunun fitilini ateşleyen yazar olarak dikkat çekmişti.

Başbakan Davutoğlu’nun açıklamalarından satır başları:

AK PARTİ’NİN SEÇİM STRATEJİSİ

Görevi aldıktan sonra önümüzdeki dönemle ilgili birkaç hedefi belirlemiştim. Biri hükümet çalışmalarının aksamadan yürümesiydi. Diğeri de partimizin seçime hazırlanmasıydı. AK Parti iktidarı 12 yıllık bir parti ama çok köklü gelenekleri oturtmuş bir parti.

Bütün şehirlerimizin nabzını tuttum, brifingler aldım. Kasım’dan Mart’a kadar halka siyasetimizi anlatmaya çalıştım. 81 ilin başkanlarını tek tek dinledim.

AK Parti aday profili nasıl?

Adaylar hayatın tüm renklerini yansıtmalı. Bizim hedefimiz Türkiye’nin bütün rengini siyasete taşımak.

Listelerde sürpriz isimler olacak mı?

Bazı müracaatlar var. Bunları burada çok zikretmek doğru değil. Önemli olan bittiğinde “iyi oldu” dedirtmek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Davutoğlu arasında görüş ayrılığı var mı?

Sayın Cumhurbaşkanımız ile benim aramda herhangi bir sorun olmaz. Çok köklü bir dostluğumuz var.

BAŞBAKANLIK TEKLİFİ NASIL GELDİ?

Başbakanlık teklifinde Cumhurbaşkanımız ne o bana sordu, ne de ben sordum. Ben hiçbir vazife için bir lobi yapmadım, bir talepte bulunmadım, bundan sonra da bulunmam. Kendisiyle barışık birinin böyle bir hırsla davranması benim dünyamda yoktur. Görevi aldıktan sonra hırs ve azimle çalışmak benim dünyamda var.

Bir kez, imayla dahi bu konuyu sormadım. Şu anda da tek düşüncem yaptığım işi en iyi şekilde yapmak.

Görev tevdi edilmedi, ilan edildi. Cumhurbaşkanı beni göreve çağırdığında iki kere bile düşmem. Cumhurbaşkanı ile aramızda herhangi bir görüş ayrılığı yok.

ARINÇ-GÖKÇEK POLEMİĞİ

Yarın olsa yine aynı tutumu gösteririm. Bana aktarılmadan, Twitter üzerinden konuşulmamalıydı. Her ikisiyle de görüştüm. “Bir daha böyle bir tavır görmek istemiyorum” dedim.

KÖŞK-SARAY İLİŞKİSİ

Biz birbirine güvenen bir ekibiz. Türkiye’deki sistem parlamenter sistem değil, maalesef vesayet altında ‘parlamenterimsi’ görünen bir sistem. Evren-Özal, Özal-Demirel, Ecevit-Sezer ilişkisine bakınız.

Bu sistemin doğasında olan çarpıklığı aşmak için yeni bir anayasa ve yeni bir siyasal sistem demek gerekir.

BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMALARI

Savunduğum her şeyin zeminin sağlam olması benim için önem taşır. Türkiye’deki sistem ne parlamenter ne başkanlık ne de yarı başkanlıktır.

Net olarak ifade ediyorum bu sistemin değişmesi lazım. Ya pür parlamenter sistem olması lazım ya da başkanlık sistemi olması lazım. Sayın Cumhurbaşkanımız haklıdır, bu sistem bir yetki çatışmasını beraberinde getiriyor.

“BAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇİLMELİ”

Halk tarafından cumhurbaşkanı seçimi gerçekleşmişse, bunun başkanlık sistemi yönünde değişmesi doğru olur. Başkanlık sistemine geçilmesi doğrudur. Seçim beyannamesinde olacak, bizzat ben yazdım. Başkanlık seçim beyannamesinde yer alacak. Muhalefet başkanlık sistemi tartışmalarını kişileştirdi.

Seçim meydanlarında yeni anayasa, insan hakları, onuru diyeceğiz. Halka hesap vermeyecek bir makam olmayacak diyeceğiz.Benim görevim şu an hakkıyla başbakanlık yapmaktır. Seçim sathına çıktığımızda başkanlık sistemini anlatmamız mümkün olur.

Bu haftadan itibaren nasıl bir şey istediğimizi ortaya koyacağız. Demirtaş’ın Cumhurbaşkanımıza yönelik başkanlık çıkışı, çözüm sürecine darbe vurdu.

ÇÖZÜM SÜRECİ

Bugün çözüm süreciyle ilgi bazı engellerle karşı karşıya kalınıyorsa bunun birinci mesulü HDP’dir veya onların yanlış yaklaşımıdır. Eğer bir Kobani olayları esnasında bir istismarla ortalık tarumar edilecek bir şiddete yönelinmeseydi biz o süreci yılbaşına kadar tamamlama niyetindeydik. Silahsızlanmaya giden yolu açmış olacaktık. İzleme heyeti tartışmaları o zaman da vardı. Bizim görmek istediğimiz silahsızlanma iradesi.

Demirtaş, seçim öncesi tutumlarıyla esas niyetinin çözüm süreci değil, başka bir proje olduğunu ortaya koydu.

“DEMİRTAŞ SÜRECİ 2 KERE SABOTE ETTİ”

Nevruz’da Dolmabahçe’de açıklanan çerçevede silahsızlanma yönünde yeni bir adım atılacağı konuşulurken Demirtaş açıklamasıyla süreci sabote etti. Bir kere de 6-7 Ekim olaylarında attığı tweetle sabote etti.

Demirtaş, seçim öncesi tutumlarıyla esas niyetinin çözüm süreci değil, başka bir proje olduğunu ortaya koydu.

Kimin başkan olacağına Demirtaş karar verecek değil, Demirtaş şu anda statükocuların yeni projesidir. İki hamlesiyle de süreci sabote etmiştir. Bu tutumuyla eğer 7 Haziran’dan sonra eğer HDP-Demirtaş Meclis’e giremezse şikayet etmeyecekler. Demirtaş çözüm sürecini baltalamışsa, bu ateşle oynamaktır. 8 Haziran’da milletin verdiği iradeye razı olacaklar.

Cumhurbaşkanımızla bu anlamda aramızda iletişim problemi yok. Varsa bu giderilir. Sabote eden Demirtaş’tır. Çözüm süreci kimsenin malı değil, devam edecek. Bizim açımızdan süreç kendi doğasında devam ediyor.

İZLEME HEYETİ KURULACAK MI?

Heyetin görüşmeleri için Bakanlar Kurulu kararına gerek yok. İzleme heyeti çok kullandığımız bir tabir olmadı. Sürecin bütününü değerlendirme ihtiyacı var.

Kimse ateşle oynamamalı bu ülkede. Herkesin akli selimle hareket etmesi lazım.

 

MEDYAGUNDEM

feto

FETÖ’nün kumpas trolleri Emniyet İstihbarattan çıktı

FETÖ’nün sosyal medya hesaplarından “bascalan” isimli hesabın adresinin Emniyet Genel Müdürlüğü olduğu ortaya çıktı. Hürriyet …

kemal-yalan

Yalan zombisi KK; iyice sıvadı!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ellerindeki 15 Temmuz dosyasına dair Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi’ye konuştu. …

selvi

Bahçeli’den Hürriyet yazarına; şuursuz, bölücü, Türkiye düşmanı

MHP Lideri Devlet Bahçeli, TBMM’deki grup toplantısında Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi’ye sert sözlerle yüklendi. MHP …

2 Yorumlar

  1. aslan parçası

    eee vaktiyle demiştim ben.!!! sıradaki de düşecek yakındır!

  2. YENİ TÜRKİYE’NİN GÜZEL İNSANLARI !

    Geçtiğimiz günlerde; yani Mart 2015’de Sayın Cumhurbaşkanı(RTE) Çanakkale’de halka seslendi. Çanakkale zaferinin anlam ve önemini belirten çok coşkulu bir konuşma yaptı. Toplu açılış törenlerine katıldı. Sayın Cumhurbaşkan(RTE) yine geçtiğimiz günlerde Balıkesir’de, Denizli’de,Karabük’te açılış konuşmaları yaptı ve halkla kucaklaştı. Okullar, spor tesisleri, hastaneler, kreşler, yapılan modern yollar, alt ve üst geçitleri vs. toplu açılışlar yaptı ve milletin hizmetine sundu. Yine o günlerde yurt dışı gezilerine katıldı. Yurt dışından gelen konuklarını kabul etti. Kardeşlerim niçin bunları söylüyorum biliyormusunuz? Diğer liderler bu kadar ağır ve yoğun bir tempo ile çalışsalar herhalde on gün yataktan kalkamazlardı. Sayın Cumhurbaşkanı(RTE) o makama seçildiklerinde oturan bir cumhurbakanı olmayıp, farklı bir cumhurbaşkanı olacağını söylemişti. Sözünde durdu ve dost düşman herkese gösterdi. Kardeşlerim, O’nun idealleri ülkesini muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkılması ve özlem duyduğu 2023 hedeflerine en ufak bir taviz verilmeden ulaşılmasıdır. AKP iktidarının mümtaz yöneticileri bu hedefe ulaşmak için; ya ulaşılacak, ya ulaşılacak, diyorlar. Başbakan sayın Ahmet Davutoğlu teslim aldığı bayrağı hedefe ulaştırmak için emin adımlarla ilerliyor.

    Bugün yönetimde bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi 2002 ‘de ülke yönetimini devraldığında ülkenin her şeyiyle 3 kat büyüyeceğini söyleselerdi, herhalde inanmakta güçlük çekerdik, çoğumuz da belki gülüp geçerdi. Fakat bugün hayaller gerçek oluverdi. Bunun yeterli olmadığını Sayın Cumhurbaşkanı(RTE) ve başbakanımız Sayın Davutoğlu her vesileyle ifade ediyorlar.

    Sayın Cumhurbaşkanı(RTE) toplu açılış törenlerinde ülkemizin şu anda bulunduğu 17.sıradan kurtulup, 2023 yılında ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapacaklarını söylüyor. Örümcek ağı bağlayan kafalar yine gülerek ve burun kıvırarak bu hedefe ulaşmanın mümkün olamayacağını düşünebilirler. Onların rüyalarında dahi göremeyecekleri hayaller bir bir gerçeğe dönüşüyor, aziz milletimiz bunu görüyor ve bu iktidarla çözülemeyecek hiçbir meselenin bulunmadığına inanıyor.

    Kardeşlerim, Sayın Cumhurbaşkanı(RTE) her gittiği yerde yaptığı açılış konuşmalarında verdiği mesajlarda altını çize çize söylediği ve tekrar ettiği bir şey dikkatimi çekiyor. Yeni Türkiye’de Yeni bir Anayasa, Başkanlık sistemi ve ülkemizi Dünya ülkeleri arasında ilk 10’a girmesini sağlamak… Temenimiz ve dileğimiz aziz milletimizin hayrına olacak tüm çalışmaların bir an önce gerçekleşmesidir. Ülkemizin, hepimizin ve ülke gençlerinin yarınlarının daha huzurlu ve mutlu olmasını, ülkemizin bölgesinde ve dünyada çok daha güçlü olmasını kim istemez ki?

    Sayın Cumhurbaşkanı(RTE) ve Başbakan Sayın Davutoğlu hükümeti zengin doğal kaynaklarına ve ticari limana, ulusal ve uluslararası ulaşım imkanlarına sahip ülkemizin üçüncü büyük metropol kenti güzel İzmir’e çok ayrı bir önem verdiklerini her fırsatta söylüyor; İzmir’in ticarette, sanayi ve üretimde ve turizm de rekabet güçüne sahip, yaşam kalitesinin yüksek bir dünya kenti olmasını arzu ediyorlar.

    İzmirliler, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarılması için çok yoğun çalışma içerisinde bulunan ve ülke yönetimini elinde bulunduran Ak parti iktidarının nimetlerinden istifade etmeyi düşünmelidirler. Bu nimetlere ulaşmak 7 Haziran 2015 genel seçimleriyle örtüşüyor. Aklı hür, vicdanı hür ve hiç kimsenin etkisi ile tesirinde kalmadan oy kullanacak olan güzel İzmirliler,TBMM’ne en çok milletvekili göndererek pastadan çok büyük pay alabilirler. Bana göre İzmirliler bu defa bunu başarabilir.

    İşte o zaman İzmir vizyonuna ulaşarak; marka kent, güzel İzmir bir dünya kenti olacaktır. İşte o zaman ticaret, turizm ve kültürel faaliyetlerde İzmir uluslararası arenada hak ettiği yere gelecektir. İşte o zaman yıllardır süregelen kara ve demiryolu ulaşımı, baraj-sulama, enerji, liman, fuar alanı, kentleşme vs. gibi kronik sorunlar ortadan kalkacaktır. İşte o zaman devletimiz, önemli kamu yatırımlarını gerçekleştirecek ve gerekli yasal düzenlemeleri yapabilecektir. İnanıyorum ki, 7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinde İzmir halkı aklı selim düşünerek oyunu kullanacak ve sonrasında ; Ak Parti iktidarının devam etmesi istikametinde, en çok milletvekilini Ankara’ya gönderecektir. İşte o zaman, tarihinde görmediği mega projeler ve yatırımlar niçin İzmir’e yapılmasın? İşte o zaman Denizli-Balıkesir-Kütahya-Çanakkale-Karabük’e Ak parti iktidarında yapılan hizmetlerin iki katı, üç katı trilyonlar hatta katrilyonlarca yatırımlar niçin İzmir halkına yapılmasın?

    Kardeşlerim, bu iktidar ülkemize yapılan yatırım ve hizmetlerin en fazlasını İzmir’e yapabilecek güçtedir. Bu defa Mega proje ve dev yatırımları alma sırası İzmir’de olacaktır. Bana göre anahtar İzmir halkındadır. İşte onun için ülkemizin ve milletimizin ne kadar meselesi varsa hepsini yakinen takip eden bir Cumhurbaşkanı(RTE) vardır.

    Çatlarcasına, soluk soluğa koşarak hedefe varmak isteyen mi? Yoksa kaplumbağa hızıyla giderek hedefe varmayı hayal edenler mi zafere ulaşacaktı?! İşte 10 Ağustos 2014 cumhurbaşkanlığı seçiminde zafere ulaşan Cumhurbaşkanı(RTE), şimdi ülkesi için çok daha büyük zaferlere aziz milletimizle birlikte imza atmak istiyor. Onun için 2023 ‘ü hedefliyor, Onun için ülkemizin, dünyada üst sıralarda olmasını istiyor, onun için başkanlık sistemini ülkesinde görmek istiyor, onun için Yeni Türkiye’de yeni bir anayasa istiyor vs. ve tüm bunlar için de 400 milletvekiline ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

    Yeni Türkiye’de, İzmir 7 Haziran 2015’de Ak parti ile yürümeyi tercih ederse; çok, ama çok şey kazanacaktır.

    Yeni Türkiye’de Sayın Cumhurbaşkanı(RTE) ve Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu tam bir uyum içerisinde; durmak yok, yola devam, diyorlar…

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir