Anasayfa / ANALİZ / Dün TSK’daki cuntacılar Atatürk’ü kullanıyordu bugün de Emniyet-Yargı cuntası Gülen’i!
cem-kucuk-cemaat

Dün TSK’daki cuntacılar Atatürk’ü kullanıyordu bugün de Emniyet-Yargı cuntası Gülen’i!

MEDYAGUNDEM.COM- Yeni Şafak yazarı Cem Küçük de bugün yeni cuntacı ve darbecilerin Fethullah Gülen ve cemaat arkasına saklanıp, nasıl dün TSK içinde Atatürk’ü kullananlar varsa, yeni cuntacıların da Gülen’i kullandıklarını yazdı.

Sözzü, Taraf, Radikal ve Today’s Zaman’ın nasıl cuntanın medya tetikçileri olduklarını da anlatan Küçük, darbeci medyanın da dün sırf Erdoğan’dan kurtulmak için dün TSK içindeki cuntacılarla işbirliği yaparken bugün de cemaat içindeki darbecilerle hareket ettiğini deşifre etti.

Küçük’ün yazısından bölümler şöyle:

EMNİYET VE YARGI CUNTASI

Dün de yazdığımız gibi tablo çok net. Şu an Emniyet ve Yargı içine yerleşmiş bir cunta Erdoğan’ı devirmek ve hapse atmak istiyor. İsimleri ve işledikleri suçların kanıtları devletin kayıtlarında mevcut olan bu darbeci polis şefleri ve savcılar Mehmet Baransu’ya ve Taraf’a verdikleri hukuk dışı talimatlarla manşet attırıyorlar. Akıl sahibi herkesin güldüğü –TSK ve AK Parti Gülen cemaatini 2004’te bitirme kararı aldığı için dersaneler kapanıyor –gibi komik iddialar ve belgelerle Erdoğan’ı devirip içeri tıkacaklarını zannediyorlar. Bu gülünç darbe planının başarıya ulaşacağını sanıyorlar.

DARBECİ ASKERLER ATATÜRK ADINI KULLANIRDI BUNLAR DA GÜLEN’İ KULLANIYOR

Her geçen gün aklını daha fazla yitirmekte olan bu darbeci polis şefleri ve savcılar Fethullah Gülen adına hareket ettiklerini iddia ediyorlar. Darbeci askerlerin Atatürk ismine sığınıp suçlarını örtmeye çalıştıkları gibi bu yeni cuntacılar da Gülen’in arkasına saklanıyorlar. Beni darbecinin hangi ismin arkasına saklandığı hiç ilgilendirmiyor. İsterse tamamen benim görüşlerimi savunan biri darbeci olsun, fark etmez. Darbeci darbecidir ve suç işlemektedir. İster asker ister polis ister savcı ister MİT’çi olsun seçilmiş hükümeti demokrasi dışı yoldan devirmeye kalkanların yeri hapishanedir.

MEDYA DÜN TSK İÇİNDEKİ CUNTAYLA ERDOĞAN’A KARŞIYDI ŞİMDİ BU CUNTAYLA

Emniyet-Yargı cuntasının Erdoğan’ı yok etmek istediğini görmemek için kör olmak lazım. Fakat burası öyle bir ülke ki, bu ülkenin aydınlarının çoğu ya kör ya sağır ya da dilsiz. Ya da başıma bir şey gelir korkusu var. Halbuki soru basit: Kimden yanasınız? Emniyet-yargı cuntasından mı yoksa seçilmiş, meşru hükümetten mi? Türkiye ne yazık ki yeniden 10 yıl öncesine döndü. 2003-04 döneminde de TSK içindeki cuntanın varlığı tüm medya camiasında biliniyordu ama bunları yazabilen bir kişi yoktu. Zaten medyanın çoğunluğu Erdoğan’ın TSK tarafından devrilmesini istiyordu. Bugün de medyanın çoğunluğu Erdoğan’ın Emniyet-Yargı cuntası tarafından devrilmesini istiyor. 2003-04 konjonktürü kadar kepaze bir dönemdeyiz…

RASİM OZAN’A YAZABİLECEKLERİ İÇİN Mİ SALDIRIYORLAR?

Bu cuntanın doğrudan harekete geçirdiği gazeteler belli. Kaderin cilvesi bu ya, Cumhuriyet ve Taraf hükümete karşı aynı cenahta yer alıyorlar. Tuncay Özkan’ın Kanaltürk’ü ile bugünün Kanaltürk’ü arasında hiçbir fark yok. Bülent Keneş’in Todays Zaman’ı da Gezi’den beri hükümet aleyhine haber yapma konusunda Wall Street Journal’dan daha istekli. Belirli internet siteleri hükümeti illegal yollardan devirmenin hesapları içerisindeler. Tezgâh aynı tezgâh. Bunların kanıtları çıktığında herkes bu yazıları bir daha okuyacak. Göreceksiniz.

Daha önce bu köşede Rasim Ozan Kütahyalı’ya 7 Şubat sonrası yaşananları açıkla çağrısı yapmıştım, çünkü o sürecin çoğu kozmik bilgisine o sahipti. Geçen hafta ROK kritik bir güvenlik bürokratından duyduğu, ‘Hakan Fidan’ı feriştahı bile gelse kurtaramaz’ sözünü köşesine taşıdı. Bu bile başlı başına ‘7 Şubat efsanedir’ diyenlerin tezini çürütüyor.7 Şubat’ın bir darbe girişimi olduğunu bu tanıklık bile ispatlıyor. Zaten o yüzden Karanlık Kurul ikide bir ona itibarsızlaştırma operasyonu yapıyor. Yazdıkları için değil yazabilecekleri için çekiniyor olabilirler mi?

SÖZCÜ VE RADİKAL’İN ROLÜ

Bir de hükümet aleyhine yayın yapan örtülü yapılar var. Bunlardan biri Sözcü gazetesi, diğeri Radikal gazetesi. Ertuğrul ve Burak Akbay’ın sözde muhalif Sözcü gazetesi Emniyet-Yargı cuntasının faaliyetlerini hiçbir zaman eleştirmez. Daha doğrusu eleştiremez. Özellikle hedef saptırır. İçi boş argümanlarla cemaat aleyhine yapılan yayınlar dostlar alışverişte görsün cinsindendir. Sözcü ile yukarıda saydığım medyanın hedefi aynıdır: Erdoğan’ı devirmek.

Stratfor belgelerinde cemaat yapılanmasının bir emir subayı olmak zorunda olduğunu itiraf eden Eyüp Can da sözde solcu Radikal’in manşetlerini hükümet aleyhine atıyor. Bugün’ün Fatma Şahin haberi kızıl kıyameti koparınca Eyüp Can, Deniz Zeyrek ve Ezgi Başaran hemen harekete geçiyorlar ve yapılanları kendince aklıyorlar. Ezgi Başaran normal şartlarda asla yazmayacağı bir konuya dalıyor ve ‘El tutmanın feci ahlaksız boyutu’ başlıklı bir yazı döşeniyor. Sipariş bir yazı olduğu o kadar belli ki! Radikal arada numaradan tarafsız manşetler atıyormuş gibi duruyor ama kritik noktalarda hep görevini yapıyor. Eyüp Can bence bu işlere gönüllü değil ama sanki zorunlu gibi.

AYDIN DOĞAN RADİKAL’İ NİYE KAPATAMIYOR?

Peki Aydın Doğan sadece 7 bin satan ve yılda 10 milyon dolar zarar eden bu gazeteyi kapatmak istediği halde niçin kapatamıyor? Medya hayatında 2002’den beri hep yanlış ata oynayan Aydın Doğan hata yapmaya devam ediyor.

Benim burada üzerinde durduğum konu çok net. Eskiden askeri vesayetin yaptığı suçsa, bir kısım polis ve yargı bürokrasisinin bugün yaptığı nedir? Hukuk devletinde yetki seçilmiş meşru hükümetindir. Hiçbir bürokrat emrinde olduğu meşru hükümetin kararlarını yok hükmünde değerlendirip operasyon yapamaz. Yaparsa bunun adı suç olur ve hesabı sorulur.

Meşru hükümete cezayı sandıkta millet verir; askerler, polisler, yargıçlar değil. Erdoğan’ın dediği gibi eğer yargı seçilmiş, meşru hükümete yönelik illegal operasyonlar için gereğini yapmazsa burası muz cumhuriyeti mi diye sormak gerekir. Yoksa hukuk devleti nasıl olacağız?

CEM KÜÇÜK’ÜN YAZISI İÇİN TIKLAYIN

MEDYAGUNDEM

fatih

Savcılık harekete geçti Fox TV’nin lisansı iptal edilsin

Fox TV’nin referandumun sonucunu provoke edip meşruiyetini sarsmaya dönük yayınlarının savcılık tarafından incelemeye alındığı ve …

kk2

CHP-cunta darbesi için düğmeye bastılar!

Büyük skandal! Balıkesir’de askeri üste törenle karşılanan Kemal Kılıçdaroğlu, seçim yasağını ihlal etti. Askeri üsse …

vuslat-dogan

Vuslat Doğan’ı Aydın Doğan görevden aldı!

Medya Kritik’in bugünkü konularından birisi de Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı’nın görevine …

1 Yorum yapıldı

  1. Peki, Aydın Doğan sadece 7 bin satan ve yılda 10 milyon dolar zarar eden bu gazeteyi kapatmak istediği halde niçin kapatamıyor? Demek ki, finansı ve desteği başka yerlerden diye düşünmek gerekir.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir