Anasayfa / ANALİZ / Cemaatteki çete kendi yazarlarını tehdide başladı!
ahmet-tasgetiren

Cemaatteki çete kendi yazarlarını tehdide başladı!

MEDYAGUNDEM.COM- Cemaat içindeki derin çete, kendilerini kim eleştirdiyse organize biçimde “infaz” yapıyor. Şimdi de hedeflerinde cemaat medyasında yazıp kendilerini eleştiren hakkaniyet sahibi Müslüman yazarlar.

İşte Bugün gazetesi Ahmet Taşgetiren. Resmen “çığlık” gibi bir yazı yazmış. Cemaatten görünen şebbihalar ve cellatlar Taşgetiren’in Müslümanlığını bile sorgulamaya başlamışlar…

Önce Bugün gazetesi ile bağlantılı Postmedya isimli “cellat sitesi” Taşgetiren’i “infaz” etti, şimdi de mahalle baskısı Taşgetiren’e gönderilen tehdit ve susturma mesajlarıyla sürüyor.

postmedya-tasgetiren

İşte Taşgetiren’in kaleminden tehdit ve mahalle baskının ibretlik kanıtı:

***************

Ben neymişim?

Meğer ben neymişim? Bir Çin atasözünde “Pirincimin içindeki beyaz taştan korkarım” dendiği gibi, pirincin içindeki taşmışım ve benden korkulmalıymış. Pirinç cemaat ve ben Ahmet Taşgetiren.

“Söylediğim şeylerde kem söz varsa bana aittir” diye yola çıkan bile böyle yazıyor ve “sizden ricam ortaya yazıyor görünüp iki yazar üzerinden hizmete sallamayın” diye sözlerini bağlıyor. İki yazar, Zaman’ın iki yazarı. Mümtazer Türköne ve Mustafa Ünal. Ben BUGÜN’den “sallamış” oluyorum, onlar Zaman’dan… Üstelik Zaman’ın Ankara temsilcisi olarak.

Kendimi tanıyorum yeniden. Bakın “Haydar Ak” imzalı şu satırlara:

“Sayın Ahmet Taşgetiren;

Siz aklınızı, mantığınızı, vicdanınızı ve en kötüsü de yıllardır hüsnüzan beslediğim Müslümanca bakış açınızı kaybetmiş olmalısınız, şimdi yaptığınız bu zalimane bakış açısının hepsinin İslami ve daha genel çerçevede insani açıdan verilecek sayfalarca cevabı var, tecrübeli bir gazeteci olarak yıllarca içinizde gizlemeyi başardığınız cemaat düşmanlığından biraz uzaklaşıp yeniden vicdanınızın sesini dinlemeye döndüğünüzde aynı cevapları siz de vereceğinizi kendiniz de biliyorsunuz aslında, ama şu anda bir şairin dediği gibi “boşa gider boşa gider ne söylesem boşa gider” çünkü cemaat nefreti aklınızı ve kalbinizi kaplamış, bu zor zamanlar herkesin kendini daha fazla saklayamayıp ortaya çıkardığı fırsat anları, bu yüzden çok değerli zamanlar, tarafı belli olmayan ikiyüzlü kimse kalmasın, herkes kendini ortaya koysun, Allah size ve olaylara sizin gibi bakan insanlara akıl sağlığı ve vicdan versin, haklarına girdiğiniz bunca günahsız insanla helalleşmeden öbür aleme gitmekten de korusun ne diyeyim.”

Ben neymişim değil mi?

Aklımı, mantığımı, vicdanımı ve en kötüsü de yıllardır hüsnüzan beslenen Müslümanca bakış açımı kaybetmişim. Cemaat nefreti aklımı, kalbimi kaplamış, bu zor zamanda tarafım belli olmuş, Allah bana akıl sağlığı ve vicdan vermeli imiş ve bunca günahsız insanın haklarına girmişim. Bereket versin mailin sonu dua ile bitiyor ve “Öbür aleme helalleşmeden gitmekten korunmam” niyaz ediliyor. Teşekkür ederim sevgili dostum.

Ben, mesela Hizmet medyasının bir köşesinde böyle bir eleştiri almaktan rahatsız olmam. Ama okuyucuya, halka inen bir algı gerçekten üzüyor beni.

Bu algı sadece benim hakkımda inmiyor halka, başka pek çok inanmış insan hakkında iniyor.

Ben ki, BUGÜN’de yazıyorum. BUGÜN Hizmet’e yakın bir gazete. Aksiyon’da yazıyorum. Hizmet’in dergisi. Burç FM’de yıllardır “Günün yorumu” başlığı altında hafta içi her gün sabah-akşam yorum yapıyorum.

Hizmet camiasının davetiyle yüzlerce konferansa, sohbete katıldım.

Ailem içinde hizmet bünyesinde hizmet eden onlarca insan var.

Ben imam hatip kökenliyim, İslam Enstitüsü’nde okudum. Tertemiz Müslüman bir anne babanın çocuğuyum. Çocukluktan beri de hayatım İslami hizmet alanlarında geçti.

Şimdi ortada durup, herkesi kardeşliğe dostluğa çağırıp, bu süreçte ortada dolaşan malzemelerin test edilmesi gerektiğini yazıyorum.

Ne oluyorum o zaman?

Pirincin içindeki taş oluyorum.

Peki Leyla İpekçi ne? Mümtazer Türköne ne? Mustafa Ünal ne?

En bulunmaz yayını Taraf yapıyor değil mi? Hiç sorgulanmamalı Taraf değil mi?

Şu yukarıda benim için yazılanlar, Hocaefendi’nin gönül dünyasına nasıl yansıdı, onu merak etmekteyim. Şu yukarıdaki satırlar, on yıllardır dost olarak aynı iklimleri paylaştığım Hizmet’in öndeki simaları tarafından nasıl karşılandı onu merak etmekteyim.

Ben, 40 yıllık yazarlık hayatımda bu tarz hitaplarla çok karşılaştım ve birçok insan sonra gelip benden “helallik” dilediler. Derim ki: Herkes kendi kalbine baksın. İnsanlara şablon geçirirken, şeytan devreye giriyor mu girmiyor mu? Ona baksın. Bu da kolay iş değil.

************

MEDYAGUNDEM

kekec

FETÖ için yürüyen KK’ya destek veren Star yazarı!

Tamamen FETÖ için yürüyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için “69 yaşında bir direnç yürüyüşüdür …

soner-enis

FETÖ’nün Hürriyet ve CHP imamı!

Soner Yalçın Sözcü gazetesinde “Cemaat’in CHP imamı” başlıklı yazısıyla CHP milletvekili Enis Berberoğlu’nun FETÖ bağlantısını …

feto-mektup

FETÖ’cü itirafçı patlaması!

FETÖ’nün darbe girişiminin ardından FETÖ’den ayrılan kişilerin kaleme aldığı iddia edilen “Fetullah Gülene Açık Mektup!” başlıklı bir mektup …

1 Yorum yapıldı

  1. Ahmet TAŞGETİREN’e bile bunları söylüyorsalar, vay hizmetin haline.Ötekileştirmenin alasını kendi nefislerinde yıllardır ve ısrarla yapmanın neticesi bu oluyor işte.”Ya himettensin , yada kafir” diyebilecek kadar şaşırmak.Hizmet eri olan birinci basamaktan sonrası maalesef böyle.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir