Anasayfa / GENEL / Boynumuzu eğdirmeyen kahraman başkonsolos!
rehine18

Boynumuzu eğdirmeyen kahraman başkonsolos!

IŞİD’in elinde tutsak kalan rehinelerden Alptekin Esirgün, militanların tehditlerine rağmen Başkonsolos Öztürk Yılmaz’ın Türkiye ile ilgili bir açıklama yapmadığını söyledi.

Musul’da kaçırıldıktan 101 gün sonra özgürlüklerine kavuşan konsolosluk görevlileri yaşadıklarını gazetecilere anlattı.

Rehinelerden Alptekin Esirgün, Başkonsolos Öztürk Yılmaz’ın, IŞİD’in Türkiye adına açıklama yapması yönündeki zorlamalarına karşı koyduğunu belirterek, “Kafasına silah dayandığı halde yine açıklama yapmadı. Süreci çok iyi yönetti” dedi.

Esirgün alıkonuldukları günlerde yaşadıkları sıkıntılara karşı sabrettiklerini belirterek, şöyle konuştu:

“Orada metanetle durmamız gerektiğini biliyorduk. Bunu arkadaşlara da telkin etmeye çalıştık. Çünkü aramızda siviller de vardı. Gerekli uyarıları yaparak, dik durarak, inancımızla dik durarak devletimize güvendik ve sonunda güvendiğimizin semeresini aldık. Devlet bizi bu kendi uçağıyla beraber dönüyoruz Ankara’ya. Çok gururluyuz.”

Esirgün, bazı zamanlarda ölümle yüz yüze kaldıklarını, ancak birbirlerine destek olarak ayakta durduklarını kaydetti.

Uçakta CNN Türk muhabiri Gülşen Coşkun’a konuşan konsolosluk görevlisi Alptekin Esirgün, IŞİD militanlarının açıklama yapması için Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz’ın başına birkaç kez silah dayadığını açıkladı. Buna rağmen Başkonsolos Öztürk bunu kabul etmeyerek “Silahla vurun, Türkiye’nin gururuyla şerefiyle oynatmam” dedi.

BAŞINDAKİ SİLAHA RAĞMEN KAMERA KARŞISINA GEÇMEDİ

Konsolosluk görevlisi o olayı şu sözlerle anlattı:

“Başkonsolosumuz çok büyük şeylerle karşılaştı. İki üç sefer başına silah dayadılar, açıklama yapması için. Ama bunların hiçbirini kafasına silah dayadıkları halde yapmadı. İlk günden kameraya almak, fotoğraf çekmek istediler bizi. Kendisi silahla vurun, Türkiye’nin gururuyla şerefiyle oynatmam diyerek ölümü tercih etti.”

BAŞKONSOLOSA DOĞUM GÜNÜ SÜRPRİZİ

IŞİD tarafından kaçırıldıktan 101 gün sonra kurtarılan Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz’dan ilk açıklama. Yılmaz, ‘Dün doğum günümdü. Türkiye’de kutlamak istiyordum. Esaret bitti, isteğim gerçekleşecek’ dedi.  

Yılmaz, hislerini şöyle anlattı:
”Dün doğum günümdü. Türkiye’de kutlamak istiyordum. Esaret bitti, isteğim gerçekleşecek. Çifte bayram yaşıyorum. Yola çıktıktan sonra ‘geldik’ demek için Sayın Başbakan’ı aradım. Sayın Başbakan açar açmaz ‘Hoşgeldin Öztürk’ dedi. Demek ki çok yakın takip ediyormuş. İnsanının vatanı için katlanamayacağı hiçbir şey yoktur. En güzel şey, vatandan dolayı hasret çekmek, ondan dolayı insanın üzüntü, elem duymasıdır.”     
Başkonsolos ”Kötü muamele gördünüz mü?” sorusuna ”Şunu söyleyebilirim hepimizin sağlığı iyi, çok sevinçliyiz” yanıtını verdi.
”Emeği geçen başta sayın cumhurbaşkanımız olmak üzere, Başbakanımıza, Dışişleri Bakanımıza, Sayın Müsteşarımıza, sayın MİT Müsteşarına özellikle, MİT’teki tüm çalışanlarına, önceki cumhurbaşkanımız Abdullah Gül beyefendiye teşekkür ediyoruz” diyen Yılmaz,  ‘‘102 gün geçti. Esaretten kurtulmanın bugün bir günüydü. Çok mutluyuz. Devletimle gurur duydum, ülkemle gurur duydum. İnsan vatanı için gittiği yerde başına her şey gelebilir. Musul dünyanın en tehlikeli yeri.  Ben de ülkem için katlandığım her şeyden gurur duyuyorum. Umutsuzluk gibi bir şey olmaz. İnanan insanlarda umutsuzluk olmaz. Ben açıklamayı yaptım lütfen ailemle 102 gündür görüşmüyorum, ilk yapmak istediğim şey çocuklarımı alıp evime gitmek” diye konuştu.
Başkonsolos, ”Alnınızdaki iz nedir?” sorusuna ”Çizik” yanıtını verdi.

‘Cehennem azabı bitti’

Başkonsolos Yılmaz’ın eşi Özay Yılmaz da “101 günlük cehennem azabından sonra şimdi çok mutluyuz. Biz yeniden doğduk” diye konuştu.

‘Eşimin sayesinde ayakta kaldık’

49 kişi arasında bulunan en küçük rehine, altı aylık Ecrin Ela Ercan’ın babası “Eşimle beraber vatanıma dönme sevincini yaşamak, oradaki sıkıntıların hepsini unutturdu” dedi.

Emin Ercan, alıkonuldukları süre zarfında, küçük Ela’nın annesinin çabalarıyla hayata tutunduğunu söyledi.

Ercan, bir gazetecinin kötü muameleyle karşılaştınız mı sorusuna “O konuda açıklama yapamıyorum” şeklinde yanıt verdi.

Musul Konsolosluğunda emniyet görevlisi olarak görev yapan Alparslan Yel ise esir hayatı yaşadıklarını söyledi. “Müslüman olduğumuz için biraz iyi davrandılar. Yine de o kadar rahat değildik. Orada bir savaş vardı” dedi.

MEDYAGUNDEM

terorist-feto2

FETÖ suikast için DAEŞ’ten yardım istedi

15 Temmuz darbe girişiminde başarılı olamayan FETÖ’nün Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakın bir kişiye yönelik suikast için …

feto-daes

İşte DAEŞ-FETÖ işbirliğinin kanıtı

MİT TIR’larına operasyon yapıp Türkiye’yi ‘IŞİD destekçisi’ diye yaftalamaya çalışan Gülen ve teröristleri, sadece PKK …

emremor2

DAEŞ’ten beter ‘Ekşi” kafaya bak!

Türk futbolunun son dönemdeki göz bebeği olan Emre Mor’un taktığı Arapça Londra yazılı şapka farklı …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir