Anasayfa / GENEL / Bas git işine John Bass!
bass

Bas git işine John Bass!

ABD Ankara Büyükelçisi John Bass’ın vatana ihanet ve casusluktan tutuklanan Can Dündar ve Erdem Gül için Cumhuriyet’e yaptığı ziyarete dair bugün Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu çarpıcı bir yazı yazdı. “Bas git işine John Bass!” başlıklı yazısında Cumhuriyet çalışanlarının adeta patronlarının karşısındaki ameleler gibi duruşlarına vurgu yapan Akit yazarı, Bass’ın nasıl “suçüstü” yakalandığının altını da çizdi. İşte yazısı…


BUNA SUÇÜSTÜ DENMEZ DE NE DENİR?

ABD Ankara Büyükelçisi John Bass, Cumhuriyet gazetesini ziyaret etmiş. 

Can Dündar ve Erdem Gül tutuklandı ya..

“Amerika’nın safı belli olsun” demiş..

Türkiye’deki iki gazeteci..

Yabancı devletler lehine, casusluk iddiası ile tutuklanıyor.

Ve yabancı devletlerden birisinin büyükelçisi gelip, o tutuklu gazeteciler için “Geçmiş olsun” ziyareti yapıyor..

Buna “Suçüstü” denmez de ne denir?

“Her şeyden nem kapmasana..Bu ziyaret, o anlamda değil..” diyecek olanlar çıkacaktır..

Varsayalım ziyaret, o anlamda olmasın..

Siz yine de benim dediğimi bir yere not edin..

Sonrasında da..

Aşağıda aktaracağım çelişkilerde haksız mıyım, söyleyin..

Deniz Gezmiş’in her ölüm yıldönümünde..

Her doğum yıldönümünde..

Her idam kararı veriliş tarihinin yıldönümünde..

Tam sayfalarla destek mahiyetinde haberler, diziler yayınlayan Cumhuriyet gazetesi..

1960’lı yıllarda.. Dolmabahçe’de, Boğaz’dan geçen ABD’nin 6. filosuna bağlı savaş gemilerini protesto eden solcu çizginin bugünkü temsilcileriolarak…

ABD’nin de.. Büyükelçisinin de desteğine, ne cevap vermeliydiler?

“Yok kalsın.. Biz almayalım” demeleri gerekirdi, değil mi?

NE OLDU SİZİN “GO HOME YANKEE”NİZE

Yöneticiler bunu söylerken..

Cumhuriyet okurlarının da hemen oraya damlayıp..

Ellerindeki karton afişlere yazdıkları “Go home Yankee!” sloganını, sözlü olarak da tekrarlamaları beklenirdi..

Yaşanmış mı bunlar?

Hayır.. 

Ne Cumhuriyet yöneticileri umduğumuz sözü söylemişler..

Ne de Cumhuriyet okurları, hatırlattığımız sloganı atmışlar..

Kapıda karşılanıp, kapıda uğurlanmış, ABD Büyükelçisi Bass!

Haydi diyelim, destek ziyaretine gelene böyle bir nezaketsizlik yapmak, hoş olmaz..

Peki şunu da mı diyemiyorsunuz:

“Siz Türkiye’nin içişlerine ne karışıyorsunuz? Size ne burdaki gazetecinin tutuklanmasından? Hem de casusluk gibi bir suçlama ile tutuklanmasından.. Biz kendi içimizde, kendi işimizi hallederiz. Bir yabancı devletin, bu olayda bizim sırtımızdan görüş açıklamasına kabullenemeyiz.. Sizin vereceğiniz destek, bizi güçlendirmez.. Casusluk yapmışız gibi bir anlama sebebiyet vererek, zayıflatır.” 

Bunu diyemedikleri gibi..

Ziyaret sırasında Cumhuriyet gazetesi yöneticilerine bir bakın..

PATRON NASIL İŞ ÇIKARDIK AMA?

Öyle bir hava var ki.. 

Gözleri ile adeta..

“Patron, nasıl iş çıkardık ama?” der gibiler..

Ne diyelim..

Patron ile, amelesi arasına girmeyelim..

Her şey, gönlünüzce olsun!

Destek ziyaretinde, Bass ne demiş?

“ABD’de gazeteciler değil asıl suçlular yargılanır.”

Vay canına..

ABD’de böyle şeyler olmazmış!

Ne olmaz, Bass?

Söyler misin, ne olmaz?

Ülkenin istihbarat teşkilatının kontrolünde olan TIR’lara, illegal bir yapı olmakla suçlanan bazı güvenlik güçlerinin yaptıkları baskınla ilgili görüntüler.. Hem de çarpıtılarak yayınlanırsa.. 

Sizde ne olur, Bass?

CIA veya FBI’ın kontrolündeki bir araca..

Keyfi bir şekilde, kendine yetki atfeden bir güvenlik mensubunuz baskın yapsa..

Bunun görüntülerini, “Çarpıtarak” demiyorum..

“Gerçek görüntüleri”ni bir gazete yayınlamaya kalksa..

Siz ne yaparsınız?

Bass, samimi olarak cevap verirse..

“Bizde böyle şeyler olmaz” diyecektir.

Ve doğru söyleyecektir..

Böyle bir şey yapmaya kalkanı, daha fotoğraf falan çekmesine fırsat vermeden..

Görüntü mörüntü almadan.

Çarpıtacağı bir veri dahi elde edemeden..

Anında devirirler..

Değil mi, Bass kardeş!..

Dolayısı ile..

Sizde böyle, “CIA’in araçlarında ne vardı, ne yoktu” türünden haberler..

Yapmayı düşünenin aklından, bunları geçirmesinin üzerinden kısa bir süre sonra..

“İnfaz” gerçekleşir, değil mi Bass!

Kolay mı?

ABD’de hemen hemen her gün..

Üç kişi…

Polisler tarafından öldürülüyor.

“Ellerini kaldırmasını istedim.. Kaldırırken hareket çekti.”

“Ellerini arabaya koymasını söyledim.. Elini koyarken biraz ağır kaldı…”

Vesaire vesaire..

Hepsinde vurup, işini bitiriyorlar adamın..

Dolayısı ile.. ABD’de.. “Böyle şeyler olmaz” gerçekten..

Değil mi Bass!

MEDYAGUNDEM

can1

Teröristten talimat almışlar

MİT TIR’ları kumpası firarisi Can Dündar ile Ahmet Şık’ın Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’ye yönelik eylemler yapan …

bass

Artık kesin; FETÖ’nün de KK’nın da ipini tutan ABD!

MİT TIR’ları iddianamesi hazırlandı. İhanet kumpasının talimatının bizzat FETÖ elebaşı Gülen tarafından verildiği ortaya çıktı. …

can-huf1

Vatan haini it, Türkiye’ye baskı yapın diye yalvarıyor!

Hakkında yürütülen soruşturmalar nedeniyle Türkiye’den kaçan Can Dündar, ülkesinin zor duruma girmesi için elinden geleni …

1 Yorum yapıldı

  1. Jon bas üstüne geç! siz amerikalılar çok akıllısınız her ata oynar sonra da kazananla iş tutarsınız ama o atın artık kazanma şansı yok yakında cumhuriyet diye bir gazete kalmayacak tarihin çöplüğünde hakettiği yeri bulacak

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir