Anasayfa / GENEL / Aydın Doğan suç ortaklarını satıp af diledi!
dogan-af3

Aydın Doğan suç ortaklarını satıp af diledi!

AK Parti iktidarını devirmek için her yolu deneyen Hürriyet’te, yüzde 50’lik zaferin ardından “1 Kasım’dan sonraya bakmak” başlıklı birinci sayfadan yeni bir mektup yayınlandı. Mektup değil yayınlanan metin Aydın Doğan’ın teslimiyet ilanıydı. Hem FETÖ’yü, hem de HDPKK’yı sattı, devlete bağlılık bildirdi.


HDP’yi cilalayıp ülkeyi koalisyona mecbur bırakan üst aklın gazetesi Hürriyet’in hesapları ters gitti. HDP barajı geçti ancak AK Parti yeniden tek başına iktidar şansını kazandı, Hürriyet de anında değişti ve seçimin ardından ilk önce AK Parti’nin zaferini yücelten bir birinci sayfa hazırladı.

AF DİLEME YAZISI

Şimdi de gazetede Aydın Doğan’ın niyetini belli eden bir yazı yayınlandı.

Yazıda bu seçim başarısında Erdoğan, Davutoğlu ve AK Parti kademelerinin rolünün bulunduğu belirtildi.

Davutoğlu’nun seçim zaferi konuşmasındaki sözlerinin “iyimserlik yarattığı” belirtilirken, Hürriyet’in atılacak her adımın yanında olacağı ifade edildi.

Aydın Doğan onaylı yazıda hem FETÖ, hem de HDPKK satıldı. Oysa Aydın Doğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ak Parti’yi devirmek için FETÖ ve HDPKK ile işbirliği yapmıştı.

Aydın Doğan’ın FETÖ ve HDPKK’yı satış ifadeleri ise şöyle:

“Hürriyet olarak, yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını güçlendirmek, hukukun üstünlüğünü hâkim kılmak, devlet içindeki her türlü illegal yapılanmayla hukuk içinde mücadele etmek, ülkemizin çoksesliliğini yaşatmak, düşünce ve ifade özgürlüğü başta olmak üzere tüm özgürlük alanlarını genişleterek demokrasiyi güçlendirmek, nefret ve ötekileştirme söylemlerine itibar etmeyerek birleştirici ve kaynaştırıcı bir rol oynamak ve terörü ortadan kaldırmak için atılacak her adımın yanında olacağımızı belirtmek isteriz.”

Doğan’ın teslimiyet çıkışı “bugün ortaklarını böyle satan adama güven olur mu?” sorusuna neden oldu.

İşte Aydın Doğan’ın “kaybettim beni affedin” maskeli yeni kandırmacası:

dogan-af

(***)

1 Kasım’dan sonraya bakmak

1 Kasım’da sandıktan kimsenin öngöremediği bir sonuç çıkmıştır. Alınan sonuç, AK Parti açısından bir başarı tablosudur. Bu başarıda, bütün süreçte ağırlığını hissettiren Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, aktif bir seçim kampanyası yürüten Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu’nun ve ayrıca bütün AK Parti kademelerinin rolü bulunmaktadır.

Türkiye’nin önündeki olumsuz koşullar göz önüne alındığında, ülkenin bir an önce bir yumuşama dönemine girmesi elzemdir. Başbakan Davutoğlu’nun pazar akşamı yaptığı konuşmalarda “Türkiye’yi her türlü kutuplaşmadan, her türlü çatışmadan, her türlü gerilimden çıkaracağız” şeklindeki sözleri, artık kendisinin de bu ihtiyacı hissettiğini gösteren önemli bir çıkıştır.

***

Sayın Davutoğlu’nun “Türkiye şu andan itibaren yapılan tartışmaları geriye bırakarak, gelecek hedeflerine odaklanmalıdır”, “Milletimiz istikrar istedi, güven istedi, meselelerine çözüm istedi”, “Demokrasiden, hukuktan, merhametten, şefkatten, sevgiden geriye bir adım gidilmeyecektir”, “Herkesin hukuku güvence altındadır ve herkesin hukuku, 78 milyon vatandaşımızın hukuku mutlak şekilde korunacaktır”, “Bütün vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği, fikir ve inanç özgürlüğü bizim teminatımız altındadır” sözleri iyimserlik yaratmıştır.

Bu alanda herkese, öncelikle de iktidara büyük sorumluluklar düştüğü tartışılamaz. İktidarın bu yönde toplumun bütün kesimlerini ikna edecek somut adımlar atmasını, “78 milyonu kucakladığı” yolundaki sözlerini gerçekten hayata geçirmesini diliyoruz. Gerilimlerin aşılabilmesi, aynı zamanda muhtelif mecralardan verilen mesajlarda gösterilecek özene de bağlıdır. Keza, ülkede giderek yaygınlık kazanan şiddet dilinin de bir an önce durdurulması gerekiyor.

***

Hürriyet olarak, yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını güçlendirmek, hukukun üstünlüğünü hâkim kılmak, devlet içindeki her türlü illegal yapılanmayla hukuk içinde mücadele etmek, ülkemizin çoksesliliğini yaşatmak, düşünce ve ifade özgürlüğü başta olmak üzere tüm özgürlük alanlarını genişleterek demokrasiyi güçlendirmek, nefret ve ötekileştirme söylemlerine itibar etmeyerek birleştirici ve kaynaştırıcı bir rol oynamak ve terörü ortadan kaldırmak için atılacak her adımın yanında olacağımızı belirtmek isteriz.

Bu beklenti ve temennilerle 1 Kasım seçim sonuçlarının ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını dileriz.

(***)

MEDYAGUNDEM

bylock2

FETÖ’den üç maymun emri!

FETÖ soruşturmalarda izlenecek savunma stratejisini, üyelerine ByLock’la yollamış: Kaçamak yanıt verin. Himmetleri ‘Ailem verdi, arabayı …

pakis

Pakistan’ın FETÖ’sünden yargı darbesi

Pakistan’ın seçilmiş Başbakanı Şerif, Anayasa Mahkemesi’nin kararı ile görevinden azledildi. Birçok uzmana göre yargı darbesinin …

hero

FETÖ’nün “hero” rezaleti çözüldü

Darbeci astsubay Gökhan Güçlü’nün giydiği, ‘Hero’ yazılı tişörtün, kardeşi Bahar Güçlü tarafından kargoyla, içinde bir …

1 Yorum yapıldı

  1. İbranice Kayyum nasıl söyleniyor?

    Komşuda pişer, ama size düşer mi? Hayır.

    Sanki şirketlerine atanacak kayyumun ayak seslerini duyar gibi oluyormuşsun gibime geliyor.

    Başbakanımızın irat etiği balkon konuşmasındaki kucaklayıcı üslûp vatansever, dürüst ve ihanete bulaşmamış, helal süt emmiş sade vatandaşlar için geçerli. Sen üzerine alınma Aydın Doğan.

    Milletin inançlarına, köklerine, tarihi misyonuna, varolma mücadelesine ve erdemlerine karşı sürdürdüğünüz savaşta yenilmiş durumdasınız nokta.

    Sen önce yolsuzluklarının, attığın ihanet yüklü manşetlerin, karanlık mahfillerle, küresel siyonist çete ile kurduğun ortaklığın, fetö yardakçılığının, terör seviciliğin hesabını ver. Biz 1 kasımdan sonrasına bakacağız fakat bağımsız Türk yargısı öncesine de bakacak. Seni başbakan değil, onlar kucaklayacak. Devletin şefkatli kucağında diğer hainlerle bereber yani sevdiklerinle Silivri’de ömrünü tamamlayacaksın. Eski günlerdeki gibi istediğin kadar pijamalı vakit geçirebileceksin. Hortumladığın, talan ettiğin ne varsa hepsi fitil fitil burnundan gelecek. Unutma ki bu seçim başarısının altında yatan sebeplerden biri de ihanetle mücadelede gösterilmiş olan kararlılıktır.

    Pis işlerine alet ettiğin, rakiplerini diskalifiye etmek için kullandığın yargıçlar yok artık. Sakın medya özgürlüğü, hukukun üstünlüğü palavralarının arkasına gizlenip zırlama. Medya özgürlüğü, hukukun üstünlüğü olan yerde senin gibilere yer yok.Senin gibilerin özgürlüğü emir aldığın mahfillerin izin verdiği kadar. Yani tasmanıza bağlı ipin boyunu ne kadar serbest bırakırlarsa o kadar. Seni uğruna manşetler attığın efendilerin de kurtaramayacak.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir