Anasayfa / ANALİZ / Askeri casusluk kumpasının paralel medya ayağı!
kumpas1

Askeri casusluk kumpasının paralel medya ayağı!

MEDYAGUNDEM.COM- Kamuoyunda “askeri casusluk” davası olarak bilinen, İzmir’deki gizli bilgi ve belge bulundurma davasında fişlenen 830 bürokrat, aralarında başta İçişleri Bakanı Efkan Ala, MHP Kayseri Büyüksehir Belediye Başkan adayı eski kaymakam Mustafa Özsoy, Artvin ve Hatay valileri olmak üzere, bazı MİT, Başbakanlık bürokratları, valiler, kaymakamlar, hükümete yakın bir çok bürokrat ile çoğu asker çocuğu, sol tandanslı ve belli bir mezhebe mensup kişiler ile Milli Görüş geleneğinden gelen kişilerden oluştu.

Olayın perde arkası aralandığında, 7 Şubat MİT krizinde istediği sonucu alamayan devlet içinde kümelenmiş “Paralel Yapı”ya mensup kişilerin, hükümetten intikam almak amacıyla bu fişleme işlemini gerçekleştirdiği konusunda çok güçlü bir kanaat oluştu. Nitekim paralel yapının önemli bir aktörü olan Emre Uslu’nun “Dindar nesil isteyen Erdoğan’ın hiç mi AHLAKLI ve Dindar BÜROKRATI yok? Eskort kızların yatmadığı bürokrat kalmamış” tweetindeki ifadesi bu niyeti açıkça ifşa ettti.

Peki bu süreç nasıl gelişti? Öncelikle Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı bünyesindeki paralel yapı elemanları , kamudaki diğer uzantıları ile temasa geçerek bu paralel yapıyla sorunu olan yönetici ve/veya olası yönetici adayları tespit etti ve bunların fişlenmesi için gerekli altyapı çalışmalarına başlamışlardır.

Bunun için bu süreçten habersiz bazı eskort kızların telefonları ile fişlenecek kişilerin irtibatlandırılması için gayri yasal paralel istihbarat olarak nitelendirilen ‘Kopya’ baz istasyonu olarak kullanılan cihazdan yararlanıldı. Cihaz, telefonu dinlenilecek kişinin kullandığı baz istasyonunun bulunduğu bölgeye götürülüyor, baz istasyonunu kısmen devre dışı bırakan cihaz, dinlenilecek telefonların sinyallerini çekiyor, böylece seyyar bazın aracılık yaptığı görüşmeler dinlenip ve kayıt altına alınabiliyordu. Aynı cihaz ile karşılıklı hayali görüşmeler de yaratılarak bürokratların eskort kızlar ile irtibatları sağlanmış olunuyordu. Sonraki aşamada da bürokratları, T.C kimlik numaraları ile haklarında kurumlarından paralel yapıya yakın kişiler üzerinden temin edilen evrakları eskort kızlar üzerinden çeteye servis edilmiş gibi çoğunluğu düşük eğitim düzeyli eskort kızların kendi ağızlarından eğitim seviyeleri ile çelişik ama son derece profesyonel bir şekilde fişleme yapılmış ve sözde casusluk çetesi liderinin Sakarya’daki evine hiç kimsenin bulunmadığı bir gece yarısı yapılan baskında bilgisayarına “Pandora” isimli bir veri tabanıyla saklanmıştı.

Zaman gazetesi güvenlik muhabiri Bayram Kaya ile eski Zaman gazetesi muhabiri ve Kanaltürk muhabiri Turan Görüryılmaz ile halen operasyon gazetesi olarak bilinen Taraf gazetesinin muhabiri Hüseyin ÖZAY ve eski Taraf gazetesi muhabiri Arzu Yıldız bu sürecin en aktif medya ayağını oluşturmaktadırlar. Aşağıda tek tek sıraladığımız Twitter mesajlarından da görüleceği üzere bu muhabirler ile Zaman, STV ve Today’s Zaman yazar ve muhabirleri Emre Uslu, Mehmet Baransu, Önder Aytaç, İbrahim Öztürk’ün bu süreçte adı geçen bürokratların ne kadar ahlaksız ve güvenilmez insanlar oldukları konusunda kamuoyu oluşturma (PR) çalışmaları yapmaları da manidardır.

Hatta Bayram Kaya bir tweetinde “Pandoranın %40’ı açıldı daha %60’ı açılmadı” diyerek görevden alma işlemini gerçekleştirmeyen kurumları tehdit ederek bu konuda taraf olduğunu açıkça ifşa etmiştir.

Bu çerçevede, basında çıkan bazı haberlere göre, öncelikle paralel istihbarat olarak nitelendirilen ‘Kopya’ baz istasyonu amaçlı kullanılan cihazların akıbeti araştırılmış ve bu cihazların bir kısmının bir ‘imha tutanağı’ ile nasıl imha edildiği ve tutanakla, cihazın bozuk olduğu için imha edildiği İstihbarat Dairesi’nde görevli bazı polis memurlarının imzasını taşıyan raporda bulunmuştur. Müfettişler, kayıp dinleme cihazıyla ilgili 2 yıllık dinleme arşivinin olduğu konusunda önemli bilgi ve belgelere ulaşmışlardır.

Eski polis şefi Hanefi Avcı’nın 19 ocak tarihinde Ali Bayramoğlu’na verdiği mülakatta kullandığı aşağıdaki ifadeler manidardır:

“İşin çapı büyük. Cemaat kendi parasıyla dinleme cihazı alıp bunları emniyet istihbaratta tutup kullanıyor, TİB’de kendi kanallarıyla dinleme yapıyorlar. Sahtecilik operasyonunu onlar yapıyor. İzmir (casusluk) süreci bir reziliktir. Cemaatin istihbarattaki adamları, istihbaratın kendi fişlerini, kendileri için hazırladıkları fişleri seçip subayların bilgisayarına koymuşlar. Bir istihbaratçı olarak, bu adamları yetiştirmiş biri olarak, bunu görür görmez anlarım.”

Eski İzmir cumhuriyet savcısı (yeni Eskişehir savcısı) Zafer Kılınç usule aykırı olarak fişlenen kişilerin isimlerinin ve fişlemenin içeriğinin olduğu dosyaları tüm kurumlara ayıklama yapmadan topluca göndermiş, böylece her kurum başka bir kurumda fişlenen kişiler hakkında bilgi sahibi olmuş ve ayrıca aşağıda görüldüğü gibi paralel yapının bazı medya kuruluşlarına da bu fişlemeler servis edilerek bu kişilerin toplumda hem casus hem de eskort kızlarla ilişkisi olan ahlaksız insanlar olarak itibarsızlaştırılmaları sağlanmıştır. Bazı cemaate yakın basın yayın organlarının yayınlarında da görüleceği üzere savcı Zafer Kılınç, sözde bu eskort kızların bir kısmının bulaşıcı hastalık taşıdığı için bunlarla irtibatlı olan bürokratların, kurumlarınca tedavi edilmesini isteyerek ironi ve aşağılayıcı bir şekilde sağlık gerekçesini bahane ederek itibarsızlaştırılmalarını amaçladığı görülmektedir.

Savcı Zafer Kılınç’ın yetkisini aşarak başta TCMB,BDDK ve Hazine Müsteşarlığı olmak üzere tereddütte olan bazı kamu kurumlarının üst düzey yöneticilerini fişlenen bürokratların hem casus hem de ahlaksız olduklarına inandırmak için kurumların teftiş kurullarında görevli paralel yapının elemanlarının da desteğiyle bizzat kurumlara giderek brifing vermiş, bürokratların idari yönden disiplin cezaları almalarının önünü açtığı iddia edilmektedir.

Aralarında İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, BDDK, Merkez Bankası’nın da olduğu kurumların bir kısmı baskılara boyun eğmedi. Bürokratlar hakkında kurum içi disiplin işlemleri başlatıldı. Bazı bürokratlar İdari Mahkemeler’de dava açarak Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’ndan (TİB) telefonlarının HTS kayıtlarını istediler. TİB, emniyetin aksine bürokratların belge sızdırdıkları söylenen eskort kızlarla konuşma kayıtları olmadığını mahkemeye bildirdi.

İçişleri Bakanlığı’nda 60 bürokrat, 17 Aralık’tan sonra müfettişlerin kovuşturmaya gerek yoktur raporuyla kurtuldu. Müsteşar Yardımcılarının bile listede olduğu Maliye Bakanlığı’nda ise görevden alma ve cezalandırmalar sınırlı sayıda kaldı. Ama bazı kurumlar için süreç bu kadar hafif atlatılmadı. Hazine Müsteşarlığı, Merkez Bankası, BDDK gibi “paralel yapılar”ın yönetim ve denetim birimlerinde etkin olduğu kurumlarda savcılıktan gelen yazılar işleme kondu ve bürokratlar hakkında en ağır disiplin işlemleri uygulandı.En ciddi kıyımların yaşandığı yerlerden biri Merkez Bankası’ydı. 3’ü çok üst düzey 11 bürokrat casusluk soruşturmasında adları geçtiği için görevden alındı.

BDDK’da da 3 üst düzey bürokrat casusluktan işini kaybetti. Görevden alınanlar arasında BDDK’nın internet sitesindeki kamuya açık raporunu çeteye sızdırdığı iddia edilen kurul başkanı da vardı.

En ciddi tasfiyelerden biri de Hazine Müsteşarlığı’ndaydı. Personel Dairesi ve kontrolörler arasında iyi örgütlenmiş olan paralel yapıya bağlı isimlerin girişimleriyle fişlenen 19 bürokrattan 6’sı görevden alındı. Diğerleri ise pasif görevlere gönderildiler. Müsteşarlık bununla da yetinmedi, 10 bürokratın da davaya dahil edilmesi için İzmir Cumhuriyet başsavcılığına haklarında suç duyurusunda bulundu. Ancak, ÖYM lerin kaldırılması sonucu kurulan 5.ağır ceza mahkemesi savcısı bu bürokratların tamamı için takipsizlik kararı vardı.Diğer taraftan, görevden alınan ve meslekten atılan bürokratların tamamı idare mahkemesi kararıyla görevlerine iade edildiler.

Şimdi soruyoruz, bu kişilerin onuru, şerefi ve namusu için iadei itibar yapılacak mı?

Bunlara ceza yağdıran paralel müfettişlere ve hukuk müşavirlerine ceza verilecek mi?

askeric

askeric1

askeric2

askeric3

askeric4

askeric5

askeric6

askeric7

askeric8

askeric9

askeric10

askeric11

askeric12

askeric13

askeric14

askeric15

askeric16

askeric17

askeric18

askeric19

askeric20

askeric21

askeric22

askeric24

askeric25

MEDYAGUNDEM

teror

CHP bu alçak teröristlerle yürüyor!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözde adalet yürüyüşü adı altında planladıkları kirli tezgah gün geçtikçe …

uslu1

FETÖ’cü firari teröristten Başbakan’a ölüm tehdidi

FETÖ’nün tetikçisi, firari Emre Uslu sosyal medyadan Başbakan Binali Yıldırım’a tehditler savurdu. Uslu, trafik kazasında …

uslu1

FETÖ’nün kuduz köpeği dolandırıcı çıktı!

Emrullah Uslu’nun, master ve doktora eğitimi bahanesiyle yurt dışında geçirdiği süre boyunca devlete yüklü borç …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir