Anasayfa / GENEL / Akşam yazarı “çatı aday”ın üzerini kazıdı; bakın neler çıktı?
tayiz2

Akşam yazarı “çatı aday”ın üzerini kazıdı; bakın neler çıktı?

Akşam gazetesi yazarı Kurtuluş Tayiz, Doğan Grubu ve paralel örgüt gazetecileri “PR operasyonu” yapadursun, çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu’nun nasıl bir Baas tipi bürokrat olduğunu, Kürtlerin Hiroşiması Halepçe katliamına nasıl sessiz kaldığını çarpıcı bir yazıyla anlattı.

Yazısı şöyle:

DOĞAN GRUBU VE CEMAAT YAZARLARININ OPERASYONU 

CHP ve MHP’nin İslam İşbirliği Teşkilatı eski genel sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu‘nu cumhurbaşkanı adayı olarak göstermesinin ardından, medya da Ekmeleddin Bey’in kariyerine ve vasıflarına ayrıntılı olarak yer vermeye başladı. Çatı adayının belirlenmesinde önemli bir rol oynadığı ortaya çıkan Doğan Grubu ve merkez medyanın önemli isimleri ile cemaat yazarları, ilk günün şaşkınlığını üzerlerinden atarak, Ekmeleddin Bey hakkında övgü dolu yazılar kaleme almaya başladılar. Fakat anlatacak çok şey bulamadıklarından olsa gerek “çok zarif”, “çok kibar”, “Batı’da okumuş”, “birkaç dil biliyor” gibi damat adayını tanıtır üslupta yazılar kaleme alıyorlar. Ekmeleddin Bey’in bürokrat geçmişine de fazla uzanamıyorlar; zira bunun ucu Ekmeleddin Bey’in bütün kariyerini İslami bir teşkilatta yapması dolayısıyla Suudi propagandasına varabilir. Bu yüzden de “iyi”, “kibar” ve “güzel bir insan” demenin ötesine geçemiyorlar.

KÜRT MESELESİNDE KÖTÜ BİR SİCİLİ VAR

Ekmeleddin İhsanoğlu’nun insan olarak önemli vasıflara sahip olduğundan kuşku duymuyorum elbette; ama bu, derin güç odaklarının mühendislik faaliyetinin sonucunda aday olarak ortaya çıkan Ekmeleddin Bey’in, yeni Türkiye’nin cumhurbaşkanı makamı için gerekli niteliklere sahip olduğu anlamına gelmez. Köşk’e aday olanların özelliklerini kamuoyuna tanıtmak gazetecilerin görevidir, ancak doğru olması şartıyla. Önemli olan adayları halka doğru tanıtmak olmalıdır, halkı kandırmak değil.
Hızını alamayan gazetelerden biri de dün İhsanoğlu’nu ta 1990’ların başında “özgürlükçü” bir anayasa taslağının hazırlanması sürecinde yer aldığını, söz konusu taslağın Kürtlere anadilde eğitim hakkı tanıdığını yazdı. Ekmeleddin Bey’in Kürtlere, Kürt meselesine nasıl baktığını henüz doğrudan bilmiyoruz, kendisinin bu konudaki açıklamalarını da işitmedik. Bu konuda CHP’yi geride bırakabilecek herhangi bir fikre, görüşe sahip olacağını da sanmıyorum. Üstelik Kürt meselesinde oldukça kötü bir sicile sahip olduğuna dair de ciddi iddialar söz konusu. Doğan Grubu medyasının ve bu gruptaki yazarların bunları gizleyip gözden kaçırması olağan. Eğer Ekmeleddin İhsanoğlu‘nun geçmişte Kürt meselesine ilişkin yaklaşımını öğreneceksek buna en iyi örnek Halepçe Katliamı ile ilgili o dönemde aldığı tutumdur.

KÜRTLERİN HİROŞİMASI İÇİN AĞZINI AÇMADI

Bütün kariyerini İslam Konferansı Örgütü’nde yapan (24 yıl boyunca İslam Konferansı Örgütü İslâm Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi’nin genel direktörlüğü, 2005-2013 arasında da İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterliği) İhsanoğlu, 16 Mart 1988’de Kürtlerin Hiroşiması olan Halepçe Katliamı’ndan tam üç gün sonra Katar’da 53 ülkenin bir araya geldiği İslam Konferansı’nda moderatörlük yaptı. Konferansa Türkiye’den kanlı 12 Eylül Darbesi’ni gerçekleştiren Kenan Evren katıldı. Bu toplantıda Halepçe’nin adı bile anılmadı. Saddam‘ın kimyasal katliamından tek kelime edilmedi. Sadece Bulgaristan’da Türklere karşı geliştirilen baskılar gündeme geldi. Sonuç bildirgesinde gözlerinin önünde cereyan eden ve beş binden fazla insanın kimyasal silahlarla öldürülmesiyle sonuçlanan Halepçe Katliamı’na bir atıf bile yapılmadı. Bildiride Türkler üzerindeki baskılardan dolayı Bulgar devleti eleştirildi. Kürtler, bu toplantıda Ekmeleddin Bey’i, Halepçe üzerine tek bir cümle kurulmasına izin vermediği gerekçesiyle hâlâ suçluyor.

ÜZERİNİ KAZIDIKÇA BAAS TİPİ BİR BÜROKRAT ÇIKIYOR

Ekmeleddin Bey’in Arap Baharı’na karşı olan tutumu da biliniyor. Başında bulunduğu teşkilatın Mısır darbesine sessiz kalması da ayrıca kendisinin siyasi tutumu hakkında bize bir fikir veriyor. Genel Sekreterliği’ni yaptığı İslam İşbirliği Teşkilatı’nı, görevi boyunca hep Suudierin dümen suyunda tutmaya çalıştı.
Ekmeleddin Bey’in hikâyesini bence daha fazla zorlamayın; zarif mi, yoksa çok kibar bir beyefendi mi, bunu işlemeye devam edin; çünkü üzerini kazıdıkça karşımıza Baas etkisiyle yoğrulmuş bir bürokrattan başkası çıkmayacaktır. Ekmeleddin Bey hakkında yapılan güzellemelerin onu yalanlar üzerine kurulu bir seçim kampanyası yapmaya sevk edeceğini bilelim. Bırakın, dürüst bir seçim olsun, belki böylesi daha kazançlı olabilir.

TAYİZ’İN YAZISI İÇİN TIKLAYIN

MEDYAGUNDEM

kk-pkk

KK’nın FETÖ yürüyüşüne destek veren “milli medya” yazarları!

Akşam gazetesinde Kurtuluş Tayiz’in “Pensilvanya’nın yoluna gül dökenler” başlıklı yazısı şöyle… Pentagon’un 15 Temmuz’da FETÖ’yü …

chp1

PKK’ya giden CHP TIR’ları!

Akşam gazetesinde Kurtuluş Tayiz’in “PKK kantonlarına giden CHP TIR’ları” başlıklı yazısı şöyle… Haberi okuduğumda şaşırdım; …

kk4

KK’nın asıl derdi FETÖ’ye uygulanması gereken adaleti engellemek

Akşam gazetesinde Kurtuluş Tayiz’in “Kemal Bey’le el ele verenler” başlıklı yazısı şöyle… Star gazetesinden Ahmet …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir