Anasayfa / GENEL / ’15 Temmuz’da insanları öldürenler niye yargılanmıyor’
basbakan2

’15 Temmuz’da insanları öldürenler niye yargılanmıyor’

Başbakan Binali Yıldırım, adalet sisteminin hızlanması gerektiğini vurgulayarak, “Bu haksızlık. Bu yol yol değil” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, “Darbe olalı 6-7 ay oldu. Silahı alan, insanları öldürenler belli, ‘Bunlar niye yargılanmadı’ diye vatandaş soruyor. İnsanları öldürenler, bunları itiraf edenler ayrı bir paket halinde niye yargılanmaz vatandaş bunu soruyor. İnsanlar ‘idam, idam’ diye niye bağırıyor, sonuç görmek istiyorlar. Bu yargılama 40 yılın hesaplaşmasıdır. Bu işi hızlandırırsak, milletin hırsı da inecek, yüreği de soğuyacak” dedi.

Başbakan Yıldırım Bilkent Otel’de yapılan Adli Veri Bankası tanıtım töreninde konuştu. Yıldırım’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

“Bugün kamuoyunda, yargıyla ilgili algı henüz istediğimiz düzeyde değil. Hedefimiz yüzde 75 ve üzeri olmalı. Birçok alanda AK Parti hükümetlerinde vatandaş memnuniyeti yüzde 70’in üzerinde gerçekleşti. Aslında yargıda geldimiz bu noktada, sadece yargıda yaşananlar değil, son yıllarda adalet sistemimizde hiç hak etmediği bazı olayları yaşadı.

“EKSİK KISMIN TAMAMLANMASIDIR”

2007 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Türkiye bir yargı icadıyla karşı karşıya kaldı. 367 milletvekili olmadan Meclis’te Cumhurbaşkanı seçimi yapılamayacağı gibi, yargı camiasının duayeni sayılan isimlerin ortaya attığı icatla yargı sistemi tıkandı. Biz Cumhurbaşkanlığı sistemine giden adımları, o gün yaşananlardan dolayı attık. Bugün anayasa değişikliği esasen 2007’de Cumhurbaşkanının seçilememesinden dolayı, gittiğimiz halk oylamasında, anayasa değişikliğinin eksik kısmının tamamlanmasıdır.

“FETÖ’CÜLER SİNSİCE…”

Yargıyla ilgili şanssızlıklarımız bununla sınırlı kalmadı. Erzincan’da başlayan daha sonra büyüyen kamu vicdanını yaralayan bir takım gelişmeler, yargıyla ilgili yeni bir anayasa değişikliğini gündeme getirdi. Burada amaç yargıdaki kayırmacılığı ortadan kaldırmak, adalet mülkün temelidir esas kılmaktı. Farkında olmadan başka bir tehlikenin kapımızı çaldığının farkına varamadık. Tatarından kurtardık, beterine rastladık. FETÖ’cüler sinsice 2010 referandumundan sonra yürüttükleri faaliyetleri aleni hale getirmiş ve yargıyı kendi kirli emelleri uğruna kullanmaya gitmiştir. 17-25 Aralık, 15 Temmuz darbe girişimi bu aymazlığın zirveye ulaştığı olaylar olarak karşımıza çıktı.

“MAZRUF DAHA ÖNEMLİ”

Uzun yıllar AK Parti hükümetlerinde Ulaştırma Bakanlığı yaptım. Biz, ‘Trafikte hız felakettir, internette hız berekettir’ dedik. Şimdi, ‘Trafikte hız felakettir, adalette hız berekettir’ diyorum. Yargılamada hızlanmamız lazım. Geç kalan adalet adalet değildir. İnsanlar adaletin erken tecelli etmesi, yüreğinin soğumasını arzu ediyor. Erken hüküm vermenin getireceği sıkıntıları sizler daha iyi bilirsiniz. Terazinin iki kefesi de eşit olsun. Ancak vatandaş tarafından baktığımız zaman geciken adaletle, yargıya olan güven azalıyor. Bunun için adalet sarayları yaptık, binalar çok güzel ama zarfla olmuyor. Mazruf daha önemli, orada karar verecek insanlar, alınacak kararlar hepsinden daha önemli.

YARGIDA İKİ AŞAMA

Adalet devletin temeli. Adalet olmayınca hiçbir şey olmaz. Ülkemizin en acil konusu adaletletin hak ettiği itibarını kazandırmaktır. Vatandaşın beklentisi, soruşturma ve kovuşturma iki aşama var. Vatandaş, yargı, soruşturmayı polise, kovuşturmayı da bilirkişiye havale etmiş. Bu haksızlık. Soruşturmanın neden polise havale ettiği kanaati var, biz bunu 17 Aralık’ta gördük. Bu yol yol değil.

Tanıtımını yaptığımız konu son 15 yılda yaptığımız önemli çalışmaların bir sonucudur. 2008 yılı sonunda e-devlet kapısını devreye alırken, Adalet Bakanlığı için de orada özel bir bölüm ayarladık. Adalet Bakanlığı mensupları adaletle ilgili verileri üretecek alt yapıyı kurdular, UYAP gelişti. Bunlar hep vatandaşın yargıya olan güvenini artıracak teknolojinin bize sağladığı imkanlar.

Bu alçak FETÖ örgütüyle ilgili temizlikte yargıdaki başarımız diğer kurumlara göre çok daha iyi durumda. Bu tesadüfi değil, siz en önce yüzleşen grupsunuz. 2010 referandumundan sonra FETÖ’cüler su yüzüne çıktı, kendilerini ifşa ettiler. 3 bin 581 hain sizin aranızda artık yok. Bunlarla yetinmeyin, alt yapılarda FETÖ’cüler vardır.

YARGIDA YAPILAN İCRAATLAR

Yargıyı hızlandıracak, zamanında tecelli ettirecek birçok yeni müessese hayata geçti. İstinaf mahkemelerinin yargının yükünü azaltacağını düşünüyorum. Yargıdaki hız daha da artacak. Arabuluculuk, bilirkişilik kanunun yeniden hayata geçirilmesi, hileli iflas ertelemelerinin önüne geçecek düzenlemelerin yapılması, kamu denetçiliği gibi kurumların hayata geçirilmesi yargının işini kolaylaştıracak önemli adımlardan sayılabilir.

“OHAL DEVAM EDECEK”

FETÖ’yü temizlemek için OHAL devam edecek, OHAL dolayısıyla memuriyetten çıkarılanlarla ilgili yargı yolu kapalıydı, 70 bin dosya Anayasa Mahkemesi’nde bekliyor. Yaptığımız düzenlemeyle itiraz yolunu hukuki bir zemine kavuşturduk. Bu davaların AİHM’e gitme ihtimaline karşı bir itiraz komisyonu oluşturduk. Bu düzenleme OHAL süresince dahi hak arama yargı yolunun açılmasıdır. Bütün mağduriyetleri ortadan kaldıracak, her ne kadar ihanet yapmış olsalar da Türkiye bir hukuk devleti. Hukuk devletinin gereği de herkesin hakkını, hukukunu sonuna kadar aramasıdır. Yaptığımız budur. Burada verilen kararlar adli karar değil, idari kararların kesinlik kazanmasıdır. Bu kararlar hak arama yollarını açmaya yarayan kararlar olacak. Hak arama yolunun bir mesnedi haline gelecek ve ilgili bütün mahkemeler tarafından dikkate alınacak.

“VATANDAŞ SONUÇ GÖRMEK İSTİYOR”

Merhametle değil, intikamla değil, adaletle muamele edeceğiz. Adalet mülkün temeli. Adalet olmayan yerde hiçbir şey olmaz. Hepimizin görevi, adaletin gecikmeden tecellisi için bütün imkanları seferber etmemiz lazım. Darbe olalı 6-7 ay oldu. Silahı alan, insanları öldürenler belli, ‘Bunlar niye yargılanmadı’ diye vatandaş soruyor. İnsanları öldürenler, bunları itiraf edenler ayrı bir paket halinde niye yargılanmaz vatandaş bunu soruyor. İnsanlar ‘idam, idam’ diye niye bağırıyor, sonuç görmek istiyorlar. Bu yargılama 40 yılın hesaplaşmasıdır. Bu işi hızlandırırsak, milletin hırsı da inecek, yüreği de soğuyacak.

MEDYAGUNDEM

bylock2

FETÖ’den üç maymun emri!

FETÖ soruşturmalarda izlenecek savunma stratejisini, üyelerine ByLock’la yollamış: Kaçamak yanıt verin. Himmetleri ‘Ailem verdi, arabayı …

pakis

Pakistan’ın FETÖ’sünden yargı darbesi

Pakistan’ın seçilmiş Başbakanı Şerif, Anayasa Mahkemesi’nin kararı ile görevinden azledildi. Birçok uzmana göre yargı darbesinin …

hero

FETÖ’nün “hero” rezaleti çözüldü

Darbeci astsubay Gökhan Güçlü’nün giydiği, ‘Hero’ yazılı tişörtün, kardeşi Bahar Güçlü tarafından kargoyla, içinde bir …

1 Yorum yapıldı

  1. Akıncı Türk Beyi

    Fetö ile mücadelede pek çok iş yapıldı. Ancak hiçbiri sonuçlandırılmadı. Fetö’nün el konulan veya kayyum atanan şirketleri neden satılmıyor? Fetö’nün mallarına el konulmaya başladığı günden bugüne neredeyse 3 yıl oldu, ancak bir tane şirket bile satılmadı. Bu şirketlerin değerini yitirmesi mi bekleniyor? Yoksa aradan biraz zaman geçince sahipleri affedilip, yeniden sahiplerine iade mi edilecek? Bu fetö malları konusunda kaygılıyım. Sn. medyagündem yöneticisi sizler de lütfen bu konuya dikkat çekin, çünkü medyagündem etkili bir site..

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir